Seungmin akşama doğru eve dönmüştü. Üyeler direkt olarak Seungmin'e sarıldı. Ağlamamak için zor duruyorlardı ama Seungmin için güçlü olmaları lazımdı.
...
Seungmin ve Minho boşanalı sadece 2 gün olmuştu. Bu 2 gün boyunca Seungmin, Minho'nun neden böyle davrandığını öğrenmişti. Ama çok geçti boşanmışlardı. Seungmin evde dura dura artık boğulmuştu. Chan onu zorla dışarı çıkardı.
Seungmin ara sokağa girmek istediğini söyledi ve oraya doğru yürüdüler.
Köşeyi dönecekleri sırada tanıdık bir ses duydular. Chan, Seungmini geri çekti görünmemesi için. Ses tabiki Minho'ya aitti ama biri daha vardı kim olduğunu bilmiyorlardı."SİKTIR GİT ARTIK HAYATIMDAN"
"SEUNGMINDEN AYRILDIM ARTIK DAHA NE İSTİYORSUN ŞEREFSİZ"
"SENIN YÜZÜNDEN BEN BOŞANDIM SIRF ONU KORUMAK İÇİN""Sakin ol oğlum" o bilmedikleri kişiyde Minho'nun babasıydı.
"BANA OĞLUM FALAN DEME"
"DAHA NE İSTİYORSUN"
"ONDAN UZAK DUR""Ne istediğimi biliyorsun"
Minho, babasının yakasına yapıştı. Dişlerini sıkarak konuştu.
"Uzak duracaksın. Boşandık işte daha ondan ne istiyorsun uzak dur eğer onun saç teline bile dokunursan seni şuracıkta öldürürüm" sertçe iktirerek yakasını bıraktı."İnsan öz babasını nasıl-"
"SEN BENİM BABAM FALAN DEĞİLSİN. OLAMICAKSINDA. SIKTIR GIT ARTIK. BIR DAHA KARŞIMA ÇIKMA YOKSA ACIMAM"
Minho sinirle köşeyi döndükten sonra karşısında ağlayan bir Seungmin beklemiyordu. Ağlamaktan şişen gözleriyle bakıyordu Seungmin.
Minho artık herşeyi görmüştür deyip sıkıca küçüğüne sarıldı. Anında karşılık aldı. Artık Minho'da ağlıyordu. Dakikalarca öyle orada birbirlerine sıkıca sarılarak durdular. Minho küçüğünün kafasını öpüp duruyordu.
"Min- Minho?"
"Şimdi değil güzelim eve gidelim"
Minho, Chan'a el hareketleriyle benle birlikte der gibi işaret yaptı ve gittiler. Chan'da derin bir oh çekerken üyeleri arayıp buluşmaları gerektiğini söyledi ve dediği yere doğru yola çıktı.
...
Minho anahtarı çevirip eve girdiklerinde, Seungmin tekrar sarıldı Minho'ya. Minho sarılmasına karşılık vererek kucağına aldı ve yatak odasına çıkmaya başladı.
Yatağa yattıklarından sonra tekrar sarıldılar. Seungmin kafasını büyüğünün boynuna gömdü. Büyük olan, küçüğünü 'seni birdaha asla bırakmıcam' der gibi sarıldı ve öptü. Seungmin bu hissi direkt hissetmişti ve daha sıkı sarıldı aynı zamanda ağlıyordu. Minho'da öyle.
"Ağlama artık bebeğim"
"Sende ağlıyorsun" sesi boğuk çıkmıştı.
"Tamam ama artık ağlama"
Kafasını büyüğünün boynundan kaldırmıştı. Tıpkı bebek gibi görünüyordu.
"Minho?"
"Hm?"
"Evlenelim"
Minho güldü. "Tabiki evlenicez"
"Ama şimdi yatalım bunları düşünme""Neden daha önce söylemedin"
"Seni korumak için, anneme yaptıklarını sanada yapmasın diye. Bir kere bedel ödedim tekrar ödemek istemedim. Şimdi sen öğrendin ve asla yanımdan seni ayırmıcam"
"Bana bunu söyleyip, o zamanda beni yanından ayırmayabilirdin"
"Seungmin"
Cevap vermesini beklemeden Minho'nun üstüne yattı ve kafasını tekrardan boynuna gömdü. Büyük olan küçüğünün kafasını sürekli öpüp durdu. "Seni seviyorum Min"
"Bende seni seviyorum Min"
Güldüler.
Minho derin nefes çekerek konuştu. "Gülüşünü bile o kadar özlemişimki"
Seungmin boğuk çıkan sesiyle konuştu. "Ben senin herşeyini özledim"
Büyük olan küçüğünün kafasını boynundan kaldırdı ve dudaklarına bir buse kondurdu. Seungmin'in yüzüne anında gülümseme yayıldı. Minho'da onun gülümsesiyle güldü.
"Oowss çok seviyorum seni" yanaklarını elleri arasına alarak dudağını tekrardan öptü. "Ya yapma şunu""Neyi?"
"OF, kızamıyorum bile"
"Bana kim kızabilir ki güzelim" deyip tekrardan öptü.
Sabaha kadar yatakta birbirlerine sarılarak geçirdiler. Onca ay ayrı kalmışlardı. Şimdiyse onca ayın acısını çıkarıyolardı.
^^^^^^^^^^^
Yanlış anlamayın ha, daha değil sarılıyorlardı sadece