"Söz veriyor musun Minho?"
"Ay söz dedim ya Jisung. Kaç kere daha dicem?"
"İşimi sağlama alıyorum. Yine götünü toplamakla uğraşamayız"
"Bir kerelikti o abartmayın"
"Saydırma bana burada"
"Ay ne uzattınız amına koyım söz dedi ya Jisung hadi gidelim"
Chan'ın demesiyle herkes yürümeye başlamıştı. Tekrar dışarı çıkacaklardı ama Jisung, Minho tekrardan adam dövmesin diye ona bilmem kaçıncı sözünü verdirtiyordu.
Changbin, Jeongin ve Chan önde. Hyunjin ve Jisung yanlarında. En arkada sarmaş dolaş olan Minho ve Seungmin vardı.
Saat akşama geliyordu, restoranta gidiyorlardı. Her seferinde yürümeyi tercih ediyorlardı.
Restoranta geldiklerinde kendilerine rezerve ettikleri masaya geçtiler. Öyle aman aman çok kişi yoktu bu yüzden rahatlardı."Buyrun siparişlerinizi alayım?"
Minho Seungmin'e döndü.
"Ne istersin bebeğim?"Herkes siparişleri vermişti. Hepsi birlikte koyu bir sohbete daldılar.
"Hatırlıyor musunuz?"
"Neyi?"
Hyunjin gülmekten konuşamamıştı. Hepsi merakla Hyunjin'in diyeceği şeyi bekliyordu. Hyunjin gülmeye devam ediyordu.
"Söylesene oğlum"
"Ya şimdi-" tekrar güldü Hyunjin.
"Eğer boktan birşey çıkarsa insan minsan var demem dalarım"
"Ya durun bakın şimdi lisenin başlarında yeni yeni tanışırken Jisung Changbin'e 'Big boy çocuğu musun?' Demişti. Changbinde 'hayırdır birader sana mı lazım? Bok veririm sana götümü' Demişti. Jisungta 'ben senin götünü ne yapıcam 1.10 demişti."
Herkes birden kahkaha attı. Sonradan Jisung konuşu.
"Bu muydu amına koyam. Bende cidden bi boka gülüyo sandım tch tch tch"Ardından Seungmin atladı. "Komikti ama o olay ve özellikle o anki tepkileriniz" diyip tekrar güldü.
"Aha aklıma ne geldi. Minho Seungminden hoşlanmaya başladığı sırada şeye söylemişti ya koşa koşa gelip direkt Seungmin'e yetiştirmişti. İşicem amık. Minho onu okulun bahçesinde 5 tur peşlemişti"
Akıllarına gelen şeyle hepsi gülmüştü. Jeongin'in 'şeye' dediği kişiyde Felix'ti. Changbin'i üzmemek için bilerek adını vermemişti. Herkes anlamıştı ama bozuntuya vermediler. Jeongin Changbin'i fazlasıyla önemsiyordu.
Bir süre daha anılarından bahsedip güldüklerinden sonra Jisung birden konuyu değiştirdi.
"Lan Minho şu adam Seungmin'e mi bakıyor bana mı öyle geldi?"
Jisung kendini gülmemek için çok zor tutmuştu. Minho hızlıca arkasını döndü. Dönerken Seungmin'i kendine çekti.
"Hangisi amına?!""Yah dalga geçmesenize" Bunu derken bile dayanamayıp güldü Seungmin. Ve sonradan herkes büyük bir kahkaha fırlattı.
Minho gözlerini kapatarak önünde döndü."Ha ha ha çok komik"
Ve duyulan kahkahalar..
...
Changbin'in Anlatımıyla
Eve gelmiştim. Bugün aslında içecektik ama Jeongin Hazretlerinin ısrarı üzerine kimse içmedi. Ne güzel bugünlük düşüncelerimden kurtulacaktım. Sadece içince unutabiliyordum ve bu beni iyi hissettiriyordu. Beni terk etmesine rağmen hala her gece onu düşünüyorum. Kaç yıl geçti ama hala aklımda şerefsizim. Arkadaşlarım onu unuttuğumu sanıyorlar ama aksine daha çok aklıma geliyor ve belli etmemeye çalışıyorum, umarım başarabilirim.
Eve geldiğim gibi kendimi yatağa attım. Attığım anda 6 yıldır aklımda delice dönen sorular geldi. Neden beni terk etti? Onu mutlu edemiyor muydum? Onun için bu kadar mı önemliydim? Beni arkasında nasıl bırakacağını hiç düşünmedi mi?
Bıktım artık bu soruları düşünmekten. Beni umursamayan bir herif için 6 yıldır aklımı bu sorularla dolduruyordum. Kendime çok kızgınım. Şuan bir sevgilisi varmış ama hala sikik beynimden gitmiyor, herşeyiyle aklımda.
×××××××
"Minhoooo'mm"
"Bebeğim?"
"Yatalım mı artık?"
"Bu bi seks teklifi miy-"
Seungmin hızlıca Minho'nun ağzını eliyle kapadı. Minho fırsattan istifade küçüğünün elini öptü.
"Hayır ya ne seks teklifi. Normal iki insan gibi yatmak"
"Bizim normal olduğumuzu düşünmüyorum Min"
Seungmin gülerek Minho'ya hafif vurdu.
"Şu vurmalarını keser misin?"
"Hayır"
"Peku"
"Peku mu?"
"Evet. Beğenemedin mi?"
"Boğonomodom" (Beğenemedim)
Minho küçüğünün dudaklarını öptü. Ardından sarıldı.
"Sana sahip olduğum için çok şanslıyım"
"Bende sana sahip olduğum için çok şanslıyım Minho'm"
Birbirlerine normalde bu tarz şeyler söylerlerdi ama son olanlardan sonra daha sık demeye başladılar. Her an gideceklermiş gibi birbirlerine sürekli bu tarz şeyler söylemeye başladılar. Memnundular.
"Hadi yatalım"
Minho küçüğünü kucakladı ve merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Minho küçüğünü yatağa yatırdı ve hemen geliceğini söyledi. Seungmin merakla bekledi.Minho sonunda gelebilmişti. Işıgı kapadı ve yatağa yattı. Seungmin 'Bu neydi şimdi?' Diye düşündü. 'Sadece tuvalete mi gitmişti?'
Minho seslice güldü."Ne gülüyon be durduk yere manyak"
"Sana gülüyorum Min"
"Niyemiş o?"
"Tepkin.."
"Karanlıkta nasıl gördün acaba hem niye tepki vereyim?"
"Ben sadece tuvalete gitmiştim"
"Ee yani biliyorum"
"Sen tuvalete gitmediğimi düşü-"
"Yat zıbar Minho!"
Minho tekrar güldü. Seungmin yorganı kafasına kadar çekmiş sessiz çığlıklar atıyordu, çok utanmıştı. Kaç yıldır evlilerdi ama hala utanıyordu Seungmin böyle şeylerde.
"İyi geceler güzelim"
"Sanada"
^^^^^^^^
Oy ve yorumları unutmayın! ♡