The Neighbourhood - Cry Baby
⚰️
İçimde susturamadığım bir ses var.
İçimde ölmüş birinin ruhunu taşıyorum ama hâlâ yaşamaya devam ediyorum.
Etrafımda dönüp duran bir şey vardı, o benim kontrol edemediğim iç sesim değildi. Belki farklı bir varlıktı veya varlık sınıfına bile girmezdi. Tek emin olduğum şey onun normal olmadığıydı.
Gözlerim bağlı, bir girdabın içindeyim ve görüntüler sadece önümden geçiyordu. En büyük pişmanlığım ise yanımda, onunla birlikte onun yanımda olduğunu bilmeden savrulmaya devam ediyordum.
Abim hep yanımdaydı, ben ise onun yanımda olmadığını düşünüp onun için ağlamıştım. Geçmiş, sanki benden silinmişti de o zamanı hatırlamıyordum.
İçimdeki bu lanet sesten kurtulmam gerekiyordu.
Artık bencil olmaya karar vermiştim, sonuçları ne olursa olsun birinden yardım almam gerekiyordu. Muhtemelen abimin yazdıkları gibi o da hatırlamayacaktı neler söylediğimi, buna rağmen deneyecektim. Bu düşünce sadece düşüncede kalıyordu, kimseye bahsedemeyeceğim gerçeği bedenime çarptığında unutuyordum her şeyi.
Adel konusuna gelirsek, daha mantıklı düşünebilmek adına bu konuyu akademiye gidene kadar bastıracaktım. Bir şey abimi öldürmüştü, bunu zaten biliyordum ama abimin Adel'e dönüştüğünü kabullenmek zor olmuştu.
O günün ardından bir gün geçmişti. O bir gün boyunca bununla mücadele etmiştim ve en sonunda onunla konuşup geçmişini hatırlayıp hatırlamadığını soracaktım. O kadar büyük problemlerimin arasında bu sadece küçük bir noktaydı aslında.
"Kimse bilmemeli Aida, onların yaşamasını istiyorsan kimse bilmemeli. Sadece sen, ben ve o varız."
"Abime bunları yapan..."
"Bendim. Olması gerekenden daha fazlasını biliyordu, onu kaldırmak adına bunu yaptım. Ben senim Aida, sen ise bensin. Sen benim parçamsın. Biz birlikte güçlüyüz ve ben senin için yandaş topluyorum."
O akşam nasıl kendime geldim hatırlamıyorum bile, dalgınca masaya oturmuş ve ardından da kimse ile konuşmadan odama geri dönmüştüm. Bugün de bir müze gezmiştik, diğerleri bendeki farklılığı fark etmişti ama ne yaparlarsa yapsınlar onlara söylememiştim. Sessiz kalmıştım sadece, yapabileceğim tek şey buydu.
Yanımdaki kurumuş bitkinin dalında duran Sayor'a baktım, mutlu ve huzurlu görünüyordu. Diğerler de öyleydi ve eğer onları bu işe bulaştırırsam sonlarını ben getirecektim. Sakin olmalıydım, o şey hep içimdeydi ve ben böyle yaşamıştım. Bundan sonra da onun ne olduğunu bulmak için araştırma yapacağım süreçte beni engelleyemeyecekti.
Yatakta doğrulup ayaklarımı yataktan sarkıttım, bildiğim kadarıyla bugün Dina ve Rose, Vekil Cho'nun ağzını yoklarken erkekler ise oteldeki diğer katları aramıştı. Bu bize bir sonuç getirmiyordu, dönüp duruyorduk sadece.
Yarın ise duyduğum kadarıyla dersle ilgili bir etkinliğimiz varmış ormanda. Tatilden çok buraya geliş amacımız oymuş, o kadar kafam dağınıktı ki neyden bahsediyorlardı hatırlamıyordum bile.
Yataktan kalkıp sessizce komodinin içindeki küçük feneri aldım, kimseyi uyandırmamaya özen göstererek odadan ayrıldım. Eğer o kayıp parçaları bulmamı istiyorsa bana yardım etmesi gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEM KADEHİ VE AZİZLER | KARANLIK İSYAN 1 |
FantasySonsuz olduğu düşünülen bir okyanusa şeytanın son parçası düşmüş derler, bunun sonucunda o parçanın suya değdiği an yok olduğunu anlatırlar. Bundan çıkarmamızı bekledikleri ders ise kötülüğün her zaman kaybedeceği olurdu. Herilas'ın dünyaya düşen pa...