3.İSYAN- Terk Edilmiş Bir Aziz

72 12 0
                                    

A Storm is Comin (feat. Liv Ash) - Tommee Profitt

"Senin suçun değildi Aida, çocuktun."

Bedenim acıyla sızladı, gördüğüm şeylerin görüntüsü midemi bulandırmak istermiş gibi tekrardan vurdu bana. Ben kontrolümü kaybederken o şey daha da güçleniyordu, bizim sakin durduğumuz her saniye o şey başka bir cana hançer geçiriyordu.

Unutmaktan başka çaren olmadığında alışmak zorunda kalıyordun.

Aradan saatler geçti, Adel sayesinde sakinleşmiştim az da olsun. Yanımda durmuş, bende travma etkisi yaratan o cümlelerden saklamıştı beni.

"Biraz daha iyi misin?" Ses bana doğru yaklaşan başka bir bedenden geldi. Aradan biraz zaman geçmişti ve Alex sonunda beni bulmuştu. Diğerlerine göre daha dost canlısı yaklaşmıştı bana, yüzünde endişelendiğini belli eden bir ifade vardı. Oturduğum yerde yanıma oturdu, kolunu dizine yaslayınca dövmesi gözükür hâle geldi.

Alex bana iyi davranıyordu, bu yüzden de Sevgi Azizine yöneldiğini zannediyordum ama aslında Savaş Azizinin tarafındaymış. Mühründeki kılıç belirgin hâldeydi.

"İyiyim, herkes üzerime gelince biraz gerildim sadece." dedim sahte bir gülümseme ile. O ne kadar sevgi ile dolu olsa bile ben aynı kişiydim, kolayca rol yapabilirdim. Tabi üzerime binlerce öğrenci yığılmasa her şey daha iyi olurdu ama yine de eski hâlimi geri kazanmalıydım.

Tanıdığım Aida bu durumdan sıyrılırdı ama şu anlık ölüm beni bozguna uğratmıştı. Buna daha fazla izin veremezdim. O bedenlerden biri olmadan önce mührümü kazanmalıydım.

Hızlıca ayağa kalktım ve eteğimi düzelttim, bana aşağıdan bakan Alex'e baktım. "Burası korunuyor dediniz, dışarıda yaşanan olay neydi o zaman?" dediğimde o da benim gibi doğruldu. Derin bir nefes alarak doğru kelimeleri aradı, bunu yaparken de bozulmuş saçlarını düzeltti.

"Kaos ve Düzen'in heykelleri onların burayı izlediğini gösteriyordu sadece. Yani normal heykellerden farkları yok, dokunsan devrilirdi zaten. Ölen kişi ise zindandaki bir eğitmendi, zaten ölüm kararı verilmişti. Zindan ise buradan uzakta ve farkındaysan ölen kişi okulun dışındaydı."

"O zaman neden Eğitmen bilmem ne öldü diye bana yüklendi herkes!"

"Suçlu olsa bile o eğitmeni seven bir kesim vardı."

"Saçmalık, tamamen saçmalık!" dedim ve sinirle ona arkamı döndüm. Aralarında minik bir balık gibiydim ve etrafta enayi bir gülümseme ile yüzüyordum. Düşünceler sinirimi bozarken Adel havalandı ve omzumun hizasında durdu, az önce beni sakinleştirmeyi başardığı için mutlulukla uçuyordu.

"Aida, hava karardı bile. Eğitmen Oni'yi bulmamız gerek, ortalık zaten karışık." dedi Adel sakince. Ona hak verdim ve yavaşça Alex'e döndüm. "Her şey için teşekkürler, sen diğerlerinin aksine bana dostça yaklaştın. Bunu unutmayacağım." dediğimde gülümsedi.

"O zaman yarınki derste görüşmek dileğiyle, dikkatli ol ve okulun sınırları dışına çıkma." dediğinde kafamı sallayıp ona veda ettim ve Adel ile oradan ayrıldık. Eğitmen Oni neredeydi hiçbir fikrim yoktu ama geziyorduk Adel ile. Kendisi onun enerjisini hissettiğini söyleyip beni yönlendiriyordu aslında ama sürekli karıştırıyordu. Cinin de bozuk olanı denk gelmişti bana.

En sonunda Eğitmen Oni ile karşılaştık, beni görür görmez sinirle yanıma yaklaştı. Benden birkaç adım ötede durunca kafamı kaldırıp sinirli yüzüne baktım. Sanki kızınca gri olan ten rengi daha da kararıyor gibiydi, korku filmlerini hatırlatan bu görüntü karşısında gerildim. "Ortalık bu hâlde ve sen kayboldun Aida, daha bir gün olmadı." dedi ve ellerini arkasında birleştirdi, bana doğru hafifçe eğildi. Ona sanki masummuşum gibi gülümsedim.

CEHENNEM KADEHİ VE AZİZLER | KARANLIK İSYAN 1 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin