11.İSYAN- Resha'nın Yaratıkları

42 9 0
                                    

🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥

(Keyifli Okumalar!!!)

"Savaş Azizi topraklarında dikkatli olun, orada sayamadığım kadar çok tehlike ve gizem var. Kimseye ben söylemediğim sürece amacınızı belli etme. Sizlere kalkan yaptım, enerjilerinizi göremeyecekler ama sizin kaçak olduğunuz ilan edildiğinde gözlerden kaçmanız gerekecek. Adımlarınıza dikkat edin, o bölgeye yaklaşıyorsunuz. Ve unutma: Bizler, Tanrı tarafından kandırılan kullardık. Yeni bir isyan çıkacaktı, tarih tekerrür ederken gerçek Tanrı için savaşacaktık."

Yol boyu Herilas'ın öğütlerini dinlemiştim. Gilbert'ın susmayan çenesi yetmezmiş gibi bir de içimde ayrı bir kaos vardı. Diğerlerinin de aklı karışmıştı ama çeneleri Gilbert'ın çenesi gibi bir açılıp bir daha kapanmamazlık yapmamıştı.

"Ben şimdi anlamadım, biz şeytanla birlikte şeytanı yenme planı mı yaptık?" dediğinde bunu ona yüz kez anlattığım için artık kendimi parçalayacak duruma gelmiştim. Derin bir nefes aldım ve ormanda karşıma çıkan dalları kenara itip ilerlemeye devam ettim.

Akademiden fazlasıyla uzaklaşmıştık ve bu yüzden koşmayı bırakmıştık. Herkes sakince yürüyordu Savaş Azizi topraklarına doğru ama içlerindeki ateşi görebiliyordum. Nona'ya baktığımda gözlerini benden kaçırıyordu, Rose ise bana destek vermek istercesine gülümsüyordu ama korkusu açıktı. Alex diğerlerinden daha farklıydı, sürekli etrafa bakıp etrafı kolaçan ediyordu. Dina, sürekli Gilnert'ın sorularına cevap veriyordu ama bir noktada artık patlayacak durumdaydı. Eğitmen Ray ise yine gülümseyerek geziyordu. Heyecanlıydı, bu da beni korkutuyordu açıkçası. Onun bu kadar Herilas destekçisi olduğunu bilmiyordum.

Bakışlarım yanımda duran Aaron'a düştü, ona karşı ne diyeceğimi bilmiyordum. Yalanlarıma rağmen benimle koşmuştu, elimi bırakmamıştı. Ona baktığımı anladı, bana doğru bakarken bakışlarımı ondan kaçırma isteği hissetmedim. Gülümsedi hafifçe, burukluk çok belliyken ben de zar zor gülümsedim.

Tekrardan önüme döndüm ve buruk bir surat ile yola baktım. "Özür dilerim." diye fısıldadım.

"Sorun değil."

"Sana yalan söyledim hatta sizlere yalan söyledim ama mecburdum."

"Sorun değil."

"Herilas bedenimdeydi, beni kontrol ediyordu ve yapmak istemediğim şeyleri yaptırıyordu."

"Aida, gerçekten sorun değil."

"Ama-"

"Aida, sorun değil. Birini yargılamadan önce kendimi onun yerine koyarım, ona göre bir karar veririm. Senin yerinde olsaydım ben de aynısını yapardım. Bu yüzden sana kızmıyorum, sadece biraz kafam karışık." dediğinde ona umutla baktım, "Bir yere oturduğumuzda her şeyi size detaylı olarak anlatacağım, hiçbir yalan olmadan bunu yapacağım." dedim. Aaron yarım bir gülümseme ile bana bakarken ikimiz de önümüze döndük ve ilerlemeye devam ettik.

CEHENNEM KADEHİ VE AZİZLER | KARANLIK İSYAN 1 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin