SWY

8

Bölüm 8: ata binmeyi öğretir misin?

Jungkook hemen Jimin'in masası yanındaki sırada yeğeni jisun ile oturmuş, Jimin'in gelmesini bekliyordu. Sırasının üstünde bir mavi silgi birde siyah açacak vardı.

Defterini Jimin verecekti zaten. "Amca sakin olur musun?" Jisan artık bıkmıştı. Jungkook sabahtan beri dizlerini sallıyor ve heyecanlı olduğunu belli ediyordu.

"Kes sesini velet, ben sakinim zaten" kendinin bile inanmadığı ses tonuna karşı önüne dönmüştü.

On dakika sonra sınıfa giren jiminle öğrenciler ayağa kalkmıştı fakat jungkook kalkma gereği duymamıştı çünkü ayaktaki öğrenciler ve oturan Jungkook aynı boya geliyordu.

Jimin'de bunu çok takmamış, günaydın diyerek öğrencileri geri yerine oturtmuştu. "Sizi burda görmek benim için büyük şok ve onur bay Jeon"

Jungkook gülümsemekten başka bir şey yapmamıştı. "Hepinizin bildiği gibi bu hafta 1. sınıflarım için 'A' harfine geçmemiz gerekiyordu ama aramızda bay Jeon'da katıldı. Bu yüzden iki üç günlük bir süreyi tekrara ve bay Jeon için yeni harflere ayıracağım. Diğer sınıflar olduğu gibi devam"

Jungkook Jimin'in bu neşeli haline çok şaşırmıştı. Yüzünden gülümsemesi eksik olmuyor ve sürekli öğrencilerine şaka yapıyordu. Jungkook kendini çok yabancı ve utanmış hissediyordu.

"Bana E harfini yazar mısınız bay Jeon?" Jungkook Jimin'in elindeki tahta kalemini almış ve tahtada çokta yamuk olmayacak bir şekilde E yazmıştı. Biraz daha atmaktan zarar gelmeyeceğini düşünerek tahtaya jungkook yazmak istemişti fakat junqkook yazmıştı. Jimin yine de tebrik etmiş ve yerine geçmesini söylemişti.

Jungkook ilk günden çok azimli ilerlemişti. Harflerle arası iyi olacak gibiydi. Günün geri kalanında da diğer öğrencileri ile ilgilenmiş ve son ders etkinlik kağıdını dağıtmıştı.

"Sizden verilen kutucuklara her gün nasıl hissettiğini karalamanızı istiyorum. Ekim ayından itibaren başlayacağız ve her gün akşam 'bugun kendimi nasıl hissettim?' sorusuna cevap verip buna göre kutucukları boyayacağız. Bakın yanlarında gün saygılarımız var.

Kendinizi çok mutlu hissettiğinizde yeşil, sadece mutlu hissettiğinizde mavi, orta hissettiğinizde sarı, kötü hissettiğinizde mor ve çok kötü hissettiğinizde de kırmızı boyamanızı istiyorum. Zaten üstlerinde emoji yüzleri ile de belirttim."

Jimin tüm kağıtları dağıtıp öğrencilerinin incelemesini bekledikten sonra 4. Sınıflardan biri olan güzeller güzeli kız öğrencisinin sorusuna da cevap verip akıllarda ki tüm soruları kapatmıştı.

"Öğretmenim ama burda siyah da var yanına yüz de koymamışsınız. Onu ne zaman boyayacağız?" Jimin kızın yanına gitmiş ve açılmış saç tokasını çıkartıp tekrar bağlamıştı.

"Onu bir hata yaptığınız ve bu yüzden çok pişman hissettiğinizde yada gününüzün çok çok çok kötü geçtiğinde boyayın. Ama ben bu kağıtlarda siyah görmek istemiyorum. Anlaştık mı?"

Jimin'in sondaki neşe dolu sesine hep bir ağızdan evet nidaları yükselmişti. Jungkook ise bu şeyin çok çocukça olduğunu düşünüyor ama heyecanlanıyordu da. "Ha bu arada bay Jeon, çocuklara bu cuma için bir ödev vermiştim. Sizinde yapmanızı istiyorum."

Jungkook kafasını öne arkaya sallamıştı. "Ne yapacağım?" Jimin elindeki kalemleri masasının üstüne bırakmış ve yerine oturmuştu.

"Anne ve babanız hariç hayatınızdaki en sevdiğiniz kişiyi anlatacaksınız bana. Tamam mı?" Jungkook kafasını tekrar onaylar anlamda sallayınca Jimin bugünlük bu kadar yeter olduğunu düşünüp dersi bitirmiş ve öğrencileri eve göndermişti.

Kapıdan çıkmak üzere olan Jungkook Jimin'in seslenmesini durmuş ve ona bakmıştı. "Eğer eksiklerinizi çok hızlı kapatmak isterseniz size lojmanda ders verebilirim." Jungkook bunu her ne kadar istese de itiraz edecekti çünkü Jimin'e zamanında okumam diye neler yapmıştı. Şimdi hevesli görünmeliydi.

"Gerek yok evimde çalışırım" arkasını dönmüş gidecekken Jimin son kez daha durdurmuştu onu. "boş zamanlarınızda bana at binmeyi öğretir misiniz?"

Jungkook jimin'e dönmüş ve onun hevesle bakan suratına hayırı çarpmak istemişti. Ama beyni ve dili farklı çalışıyordu.

"2 saat sonra evimin bahçesinde ol"

Ay at binmeceler yeeh çok romantik