Erken diyenler olsa da. Hiç jikook görmedik diyenler olsa da benim kafamda en başından beri belli olan konu bu kadardı. Uzatıp saçmalamaya gerek yok.
Bana kızmayın ama final bölümü karşınızda. İyi okumalar...
Bölüm 25: en kötü günümüz böyle olsun
"Ay hiç gerek yok oğlum boşu boşuna zahmete girme lütfen. Sağ salim gelin yeter tamam mı?" Jungkook kulağını telefona dayamış, annesi ve Jimin'in konuşmalarını dinlemek istiyordu. "Tamam annecim kendinize iyi bakın akşama varmadan orda oluruz" Jimin gülerek ve görüşme dileklerini sunarak telefonu kapatmıştı. Jungkook son iki aydır ikisinin bu kadar iyi anlaşmasına seviniyordu.
"Umarım hazırsınızdır bay Jeon çünkü hemen çıkıyoruz akşama kadar gitmiş olmamız gerek" Jimin jungkook'un kucağından kalkmış hızlı adımlarla yatak odalarına gidiyordu. "hayır ne bu acelemiz anlamış değilim. Yemeğe yetişsek yetmez mi?" Jungkook'da homurdana homurdana kalkmıştı yerinden. Jimin'in kucağında olmaması durumlarını sevmiyordu.
Ama Jimin'in bu acelesi kocası içindi tabii ki. Bugün jungkook'un doğum günüydü. Jungkook hatırlamıyor olsada bugün doğum günüydü ve ailecek bir kutlama yapmak istiyordu Jimin. "Çok konuşmayın bay Jeon ve hemen hazırlanın beş dakikadan daha az bir süre veriyorum size." Jungkook bu duruma gülmüştü çünkü sonuç hep aynıydı.
_____
"Hadi ama Jimin yarım saattir seni bekliyorum." Jungkook bıkkınlıkla seslendi. Kendisine sadece 5 dakika süre veren Jimin yarım saattir hazırlanmamıştı. "Jungkook bağırma bana. Geliyorum işte." Jimin'de bağırarak konuşunca jungkook derin bir nefes aldı. Kendinden küçük olan bu sevgilisine asla gücü yetmiyordu. "Tamam Jimin'im tamam bekliyorum sen ne dersen o" jungkook pes etmişti.
On dakika sonra aşağı inen Jimin jungkook'a kızıyordu bu sefer. "Neden arabayı çalıştırmadın. Geç kalacağız" jungkook küçük ve sinir bozucu bir gülümseme verdi sevgilisine. Artık alışmıştı ve Jimin'in bu halleri ona komik geliyordu. "Tamam bebeğim unuttum kusura bakma" Jimin sevgilisine kocaman bir öpücük vermiş ve arabaya binmişti.
Köye vardıklarında akşam yemeğine 1 saatten daha az bir vakit kalmıştı. Jimin'in korktuğu gibi geç kalmışlardı çünkü jungkook'un ailece kutlamasından sonra namjoon ve yoongide gelecek ve soju partisi vereceklerdi. Jimin'in planları bu yöndeydi. "Çok geç geldik ya annen merak etmiştir kesin" Jimin hızlı hızlı adımlarla içeri girerken koşar adımlarla bayan Jeon'a sarılmıştı. "Hoşgeldiniz yavrularım. Neden geç geldiniz?" Bayan Jeon şakacı bir kızgınlıkla trip atıyordu onlara. Jungkook'a da sarıldıktan sonra salona geçtiler. "Ben biraz süsledim annecim ya o yüzden" jungkook jimin'e gözlerini fal taşı gibi açarak baktı. Bu çocuk kesinlikle çok fenaydı. "Ahh anlıyorum seni oğlum çok normal. İkisi kendi arasında gülüşürken Jungkook ne olduğunu anlamıyordu.
Bunlar ne ara bu kadar samimi olmuştu? "Neyse sen otur burda jungkook benim Jiminle konuşmam gerekir sakın mutfağa gelme yakarım." Annesi bilerek jungkook'a böyle söylemişti. Merak etmesini istiyordu çünkü. "Gel Jimin" jungkook ikisinin neden böyle birden gittiklerini anlamıyordu. Kapıyı dinlese annesi anlar mıydı? Kesinlikle anlardı. Bu yüzde biri oturmaya ve onları beklemeye karar verdi.
__________
Jungkook salonda uyku-uyanıklık arasında kalmışken birden bire içeri "iyi ki doğdun jungkookie" diyerek giren annesi ve Jiminle yerinden kalkmak zorunda kaldı. Ağzı şaşkınlıkla açılırken, mutluluklar yaşlar süzüldü gözlerinden. Şu sıralar çok ağlıyordu.
"Anne, Jimin" kısık bir şekilde mırıldanınca ikisi birden jungkook'a sarıldı. Jungkook'un hayalindeki tablo sonundaki gerçekleşmişti. "Ağlama da üfle hadi bir dilek tutmayı da unutma sakın" jungkook bir dilek tutup üfledi mumları. Kendisini büyük bir mutluluk ile alkışlayan bedenleri izledi hayranlıkla.
Hayatında daha ne kadar böyle güzel gün görebilirdi? "Hadi sofraya gelin çabuk. Daha namjoon oğlumla yoongi oğlum gelecek" jungkook göz yaşlarını silip anne sözü dinleyerek sofraya oturmuştu. "Benim doğum günüm ama Jimin'in en sevdiği yemekleri yapmışsın anne" hayıflanarak söylendi jungkook.
Annesi güldü ve Jimin'in yanağını sıktı. "Kilo alması lazım biraz baksana incecik kalmış" Jungkook'ta annesine hak vermiş, yemeğinden bir kaşık Jimin'in ağzına vermişti.
Hayatındaki en mutlu günüydü ve bu günü asla unutmayacaktı. Bugün "hep bir arada olalım demişti. Bunu dilemişti. Çok basit bir dilek gibi geliyor değil mi?
Değildi. Bu dilek jungkook için hiçte basit bir dilek değildi.
Özel bölüm gelir ama ne zaman bilmem bir yıldır MW için özel bölüm atmadım wkmdkwnsjwhhd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWY
Fanfictionaşk nedir dedim? tüm öğrenciler kendi kafasından bir şeyler uydururken o sadece bana baktı. "siz bay Jeon, siz aşk hakkında ne düşünüyorsunuz?" güldü. 11-13 yaş aralığındaki öğrencilerim arasında 32 yaşında biri olarak basit de olsa bir Fikri vardı...