aşk nedir dedim? tüm öğrenciler kendi kafasından bir şeyler uydururken o sadece bana baktı. "siz bay Jeon, siz aşk hakkında ne düşünüyorsunuz?" güldü.
11-13 yaş aralığındaki öğrencilerim arasında 32 yaşında biri olarak basit de olsa bir Fikri vardı...
Bölüm 14:öğretmenime zarar vermelerine izin vermem
"Daha fazla burda duramam taehyung anlamıyor musun?" Jimin bugün ki dersinden sonra artık burda, bu insanlarla yaşamamak istemiyordu.
Birini yönelimi yüzünden öldürmüşlerdi bu kolay bir şey değildi. "Jimin öncelikle sakin ol lütfen. Seni anlıyorum ama burdakiler ne olacak, öğrencilerin?"
Jimin'in öğrencilerine verdiği değer çok ayrı bir boyuttu ama kendini de seviyordu. "Ne yapayım taehyung burda durup bu yaban insanlarla mı yaşayayım. Yoongi veya namjoon'u görmedin mi? Onlar biraz daha gelişmiş ama diğer köylüler geleneklerine çok düşkün."
Taehyung elbet en yakın arkadaşına hak veriyordu fakat ani kararlar alıp sonrasında pişman olmasını istemediği için sakinleştirmeye çalışıyordu. "Bak seni anlıyorum, gerçekten çok iyi anlıyorum aynı şey başıma gelse bende senin gibi düşünürdüm eminim ama onları böyle arkanda bırakıp gidemezsin. En azından ilk dönemin bitmesini bekle olur mu?"
Jimin başını ellerininin arasına alıp derince oflamıştı. Şimdilik bu fikirde ilerleyecekti. "Tamam, ama ilk dönem biter bitmez burdan gideceğim anlaştık mı?" Jimin taehyung'un onay vermediği bir şeyi yapamazdı.
Giderim diye tutturuyordu ama taehyung gitme derse gitmezdi. "aferin benim güzel bebeğime şimdi sen yat uyu güzelce ben akşam olunca seni uyandırırım olur mu?" Jimin taehyung'un yanağına bir öpücük kondurmuş ve uyumaya gitmişti.
Biraz uyku kesinlikle ruhuna ve bedenine iyi gelecekti.
-------
"Öğretmen nerde?" Jimin kapısının ziline uyanmıştı ve ilk duyduğu ses bay Jeon'a aitti. "Uyuyor odasında" ardından taehyung'un sesi gelmişti.
Jimin kendini uyku mahmurluğu ile dışarıya atmıştı. "Ne oluyor taehyung?" Salonunda oturmuş televizyon izleyen jungkook hemen ayağa kalkmış ve karşısına dikilmişti. "Konuşmamız gerek öğretmen. Hemde hemen"
Kolundan tuttuğu gibi Jimin'i kapının önüne çıkarmış ve taehyung'a da gelmemesini tembih edip kapıyı çarpmıştı.
"Ne oluyor bay Jeon?" Jungkook konuşmak ile konuşmamak arasında kalmış ve girmişti. "Neden sabah öyle tepki verdin?" Jimin neden bahsettiği biliyordu ama bilmemezden gelecekti.
"Neye nasıl tepki verdim bay Jeon? Sizi anlamıyorum." Jungkook'ta anladığını biliyordu ama ona ayak uyduracaktı.
"O adamın öldürüldüğünü duyunca ağlamak üzereydin. Neden?" Jimin karşısındaki adama şaşırıyordu. "Bir adam öldürülmüş bay Jeon, siz bundan nasıl rahatsızlık duymuyorsunuz?" Hayretler içerisinde sormuştu.
"O bir erkeği seviyordu öğretmen bu günah" Jimin dayanamayarak patlamıştı. "Bırakın cezasını tanrı versin o zaman!" Boğazı yırtılırcasına bağırmıştı. "Siz nasıl tanrının verdiği canı kendiniz cezalandırma yetkisine sahip görürsünüz!?"
Kendini tutamamıştı ve sol gözünden bir damla damlamıştı. "Sende onlardan mısın?" Jimin artık patlamak üzereydi. Bu adamların aptal düşünce tarzları onu boğuyordu artık. "Niye soruyorsun, benide mi öldüreceksiniz?"
Karşısındaki adamdan alacağı cevabı az çok tahmin ediyordu, evet veya kesinlikle bekliyordu ama tahmin ettiğinin aksine bir cevap aldı.
"Öğretmenime zarar vermelerine izin vermem"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.