Selam <3
Bölüm için hemen bir uyarı yapayım: tıbbi konulara ilgim olsa da tabii ki profesyonel bir bilgim yok, ama yazdığım her şeyi araştırarak yazıyorum. Bir hata görürseniz de görmezsen gelin lütfen dhxcdjfvf
Bu arada kitapta pek ameliyat ve vakaya yer vermeyi düşünmüyorum, daha çok bizimkilerin ilişkisini yazacağım. Ara ara hastaları göreceğiz tabii ki ama girdikleri her ameliyatı yazmayacağım, sıkılırsınız zaten :')
Keyifli okumalar 🦋
"Arkadaşlar." Kenan, eldivenli elleri yukarıda, saçında bone ve ağzında maskeyle içeri girdiğinde, bütün başlar ona döndü. "Herkes hazır mı?"
Ekip aynı anda başını salladı, Zehra'dan sesli bir "Hazırız hocam." onayı geldi. Gözlerini deviren Ömer, Serdar'la göz göze geldi ve ikili maske arkasından da olsa belli belirsiz sırıttılar.
Yanlarına gelen Kenan, bilinci kapalı hastaya baktı. "Anestezi ne zaman verildi?" diye sordu hastanın arkasında bekleyen anestezi doktoruna.
"İki dakika önce."
"Güzel. O halde başlıyoruz."
Ameliyatın yapılacağı bölgenin yanında duran Kenan, önce yanındaki Zehra'ya, ardından karşısındaki diğer iki asistana bir bakış attı. "Karaciğer ameliyatındaki en önemli detay nedir?" diye sordu bir anda, habersiz bir sınav edasıyla.
Ömer "Ee..." diye bir ses çıkarıp hocanın gözüne girebileceği bir cevap bulmaya çalışırken, Zehra hemen atladı: "Safra sızıntısı veya safra yolunda yaralanma olmamasına dikkat etmektir hocam."
Kızın hazırcevaplılığı Kenan'ın hafiften gülümsemesine sebep oldu. "Güzel cevap." diyerek başını salladı. "Peki, kesiyi nereden yapmamız daha doğru olur?"
"Yapabileceğimiz iki tür kesi var." Zehra yine kimseye izin vermeden konuştuğunda, Ömer bir kez daha göz devirip eldivenli elleriyle kendini boğmak ister gibi hareketler yapmaya başladı, Veysel sırıtarak baktı ona. "Biri karnın üst kısmında yapılacak yatay ve eğik bir kesi, diğeri ise orta hat üstünde yapılan dikey bir kesi-"
"Ki, hastanın yaş ve kilo durumuna bakılarak, yatay ve eğik bir kesi atmamız gerekli." dedi Serdar, beklenmedik bir şekilde konuşmaya katılarak.
Zehra, sözünü kesen adama kötü kötü bakarken, Kenan sırıtma isteğine engel olup başını salladı. "İkinize de aferin."
Ardından Ömer'e döndü, tek kaşı hafiften kalktı. "Sızıntıları engellemek için ne yapmamız gerek peki Ömer?"
"Şey, hocam. Şey yapacağız..." Yan yan Serdar'a bakan adam ağzının içinde konuştu: "Lan bir şey takıyorduk da unuttum ne olduğunu."
"Efendim?" dedi Kenan yüksek sesle. Ömer yutkunup başını iki yana salladı.
"Hiç, hocam. Şey... Şey takacağız - eee - "
"On beş dakika yeterli olur mu düşünmen için?" dedi Kenan, hafif alay dolu sesiyle. "İstersen hastayı yarına kadar da bekletebiliriz."
"Ben - şey, yani..." Ömer çaresiz bir şekilde asistan arkadaşlarına bakarken, Zehra dayanamayıp sıkkın bir sesle konuştu:
"Dren tüpü."
"Hah! Aynen, ondan, evet." dedi Ömer hızla. Kenan ona susturan bir bakış attıktan sonra Zehra'ya döndü.
"Bir daha arkadaşına sorduğum bir soruya cevap vermezsen sevinirim, Zehra." dedi sakin ama uyaran bir sesle. Yutkunan Zehra'nın maskeye rağmen yanakları hafifçe kızardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybedilmiş Bir Oyun - VeyKen (Gönül Dağı) (•FİNAL OLDU•)
Hayran KurguGenel cerrahi bölümünün hocası Veysel Kaya ve yeni cerrahi bölümü başkanı Kenan Acar... Düşmanlıktan arkadaşlığa; Dostluktan kardeşliğe dönen bir hikaye 💫 Kaportacı Veysel'i Doktor Veysel olarak okumaya hazır mısınız?