onceki bolumu okuyup okumadiginizi kontrol edin lutfen, iyi okumalar dilerim 🤍
∆
"now, i have the power to bathe all of you in entertaining fire."
∆
"kim hongjoong?" gahyeon, okulun çatı katında öğrenciler tarafından gizlice konulmuş olan mavi, eski koltuktan usulca kalktı ve hongjoong'a doğru adımladı. siyah saçlı kız, yavaşça yürürken o ara okulun çıkış zili çaldı lakin çatı katındaki kimse bunu umursamadı. herkes dikkatini hongjoong'a vermişti."seonghwa hyung seni futbol sahasında bekliyor, ne işin var burada?" gahyeon, hongjoong'a tek kaşını kaldırarak baktı ve ironik şekilde güldü. "korktuğun için kaçacak yer mi arıyorsun yoksa?"
gahyeon'un neyden bahsettiğini hiçbir şekilde anlamayan hongjoong, gözlerini biraz kısarak siyah saçlının arkasında duran üçlüye baktı, gerçekten de seonghwa burada değildi. sadece hunter, hyunwoo ve minjae vardı ve onlar da tıpkı gahyeon gibi kinle bakıyordu mavi saçlıya.
"cevap versene?" gahyeon, sabırsızca kıpırdandı ve iki elini göğüsünde birleştirerek hongjoong'a baktı. "seonghwa'yı arayıp futbol iddiasına çağıran sen değil misin? şimdi neden burada dikiliyorsun?"
hongjoong, duyduğu cümleleri birkaç saniye idrak etmekte zorlandı. dudakları şaşkınlığını saklamasına izin vermeyerek hafifçe aralandı ve gözleri kocaman açıldı. eğer gahyeon bu cümleleri mavi saçlıya birkaç hafta önce söylemiş olsaydı kesinlikle garipsemez ve seonghwa'yla eskiden yaptıkları gibi futbol iddiasına girdiğini oldukça doğal karşılardı lakin şu an tamamen donmuş vaziyetteydi.
neden böyle olduğu da oldukça açıktı. hongjoong, seonghwa'yı aramamıştı. böyle bir psikolojiyle zaten futbol oynaması imkansızdı, yani aklından böyle bir fikir bile geçmemişti.
"gahyeon, park'ı ben mi aradım? yani arayan numara benim telefonum muydu?" vücudunu büyük bir korku ve telaş sararken bunu karşısındakine belli etmemek için ekstra bir çaba harcadı lakin sakin kalmak çok zordu. eğer olaylar düşündüğü gibiyse seonghwa'nın başı belada olabilirdi ve çok büyük bir zarar görebilirdi.
"sen iyice garipleştin, herhalde senin numarandı." gahyeon, hongjoong'a delirmiş gibi muamele yapmaya başlayınca mavi saçlı çocuk, gözlerini siyah saçlı kızdan çekti ve titreyen elleriyle cebini kontrol etti. revirden çıktıktan sonra telefonunun yanında olup olmadığına bakmamıştı bile bu yüzden içine yayılan korku telefonu kontrol ederken maksimum seviyeye ulaşmıştı.
-ki bu da gayet normaldi çünkü telefonu yoktu.
telefonu, yoktu.
o, almıştı.
kırmızı alarm. çok büyük bir kırmızı alarm. seonghwa ciddi anlamda tehlikedeydi.
hongjoong, sertçe yutkundu ve birkaç adım geriye gitti. gahyeon'a bir şey belli etmemek için arkasını döndü ve omzunun üstünden, "seonghwa ile maça şimdi gideceğim, kaçmaya niyetim yok." diye bir cümle geveledi ve hemen merdivenlerden üçer beşer inerek okulun futbol sahasının olduğu ek kısma doğru koşmaya başladı. eğer zihninden geçen düşünceler doğruysa seonghwa'ya kötü bir şey olacaktı ve hongjoong, düşmanı bile olsa bunun olmasını gerçekten istemiyordu çünkü biliyordu ki futbol, seonghwa'nın hayatıydı.
çoğu insan sporları umursamaz, çok önemli görmez ve 'alt tarafı bir oyun' derdi lakin park seonghwa, yaptığı spor dalına aşıktı. futbol, seonghwa için bir yaşam biçimiydi ve büyük bir hayaldi. tüm bunları siyah saçlının düşmanı olsa bile çok iyi biliyordu çünkü bu okulda seonghwa'nın futbol aşkını bilmeyen yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kait | seongjoong
Fiksi Penggemarkim hongjoong, kırık aynanın iki tarafı adlı latince büyüyü sesli bir şekilde okur. ☆ alternative universe! ☆ kim hongjoong, park seonghwa ☆ khj merkezli 031023 seongjoong #1 130323