(9.plan)

51 8 12
                                    

Armin: harika bir fikir mikasa tamam bunu yarın eren hariç sınıftaki herkese anlatıcam söz veriyorum.
Mikasa: biliyorum Armin sanada fazla iş koştum ama bende parti gününde neler yapacağımızı planlıyorum.
Armin: sıkıntı değil mikasa seve seve yaparım ayrıca sana yardım etmek hoşuma gitti bende bu işin içindeyim yani o yüzden
Mikasa: çok tatlısın Armin ayrıca yarın unutma bana geliyorsun tm mı?
Armin: tm'dır.
Mikasa: görüşürüz Armin
Armin: bb mikasa

Armin parti hakkında konuşurken birşey unuttuğunu farketti ve kafası dank etti!

Armin: OLAMAZ!! EREN'E HEDİYE ALMAM GEREKİYOR!!

Armin mikasayı aradı ve Eren'in nelerden hoşlandığını soracaktı.

Armin: şey mikasa kusura bakma seni rahatsız ediyorum ama
Mikasa: söyle Armin
Armin: eren'e hediye almaya gidicem nelerden hoşlanır?
Mikasa: Armin şuan hediye almana gerek yok zaten sana dedim yarın bana geliceksin birlikte alışverişe gidicez o sırada ikimizde hediyesini alırız.
Armin: ahh şey doğru kusura bakma
Mikasa: neyse önemli değil. Armin gitmem gerekiyor abim çağırıyor temizlik yapacağımızı söyledi manyak
Armin: jdjdjdjddj pekala kolay gelsin

Armin telefonu kapattı. mutlu bir şekilde odasına gitti ve kendini yumuşacık yatağına attı. Bu aralar kendisine birşeyler olduğunu farketti. Eren'e karşı biraz daha nazik olmaya heleki onun zümrüt yeşili gözlerine bakmaya doyamadığını farketti. Ne zaman o zümrüt yeşili gözlere baksa kalbinde her zaman bir kıpırdama olurdu. Armin kendine inanamıyordu bu konuda çünkü kendisi bir erkekti ve erende erkekti, bir erkekten hoşlanmak armine garip geliyordu ve Eren'e karşı hisleri hiç ona inandırıcı gelmiyordu. Armin bu aralar hiç Eren'in yanından ayrılmak istemiyordu. Her gününü her saatini ve her dakikasını o zümrüt yeşili gözlerine bakmakla geçirmek istiyordu. Keşke eren şuanda yanında olsaydı diyordu ve kendini derse vermesi gerektiğini hatırladı. Yatağından kalktı ve masabaşına geçti.

Saat 11:00 olmuştu Armin ise biraz ders çalıştı. Ödevlerini yaptı ve iki saatte kitap okudu. Daha sonra uykusu geldi ve yatağına geçti. Fakat uyumadan önce bugünki yaptıklarını gene günlüğüne geçirdi.

Sevgili günlük.
Sadece yeni tanıştığım bir arkadaşıma karşı daha sonradan birşeyler hissetmem normalmi?
Bence normal olmamalı çünkü ikimizde aynı cinsiyetteyiz. ama bu illa karşı cinse karşı birşeyler hissetmeliyim demek için değildi. Sadece belki çok yakın arkadaşım olan eren benim ona karşı beslediğim bu duyguları benim ağzımdan duyduğu zaman bana karşı artık başka biri gibi davranabilir. Ama ben bunu istemiyorum. Kaç kere arkadaşlarımı bu sebepten ötürü kaybettim. Eski okulumda, kolejde yayılan yalan bir olay yüzünden birçok arkadaşımı kaybettim ve yanlız kaldım... Üstüne üstlük ailemi kaybettim. Akıl sağlığımı kaybettim ve psikiyatriye gittim. Ben bunları hakketmiyorum günlük. Ya Eren'e karşı söylediklerim okula yayılsa herkes benden nefret etse, gay biri olduğumu düşünseler ve erende benden tiksinmeye başlarsa ben naparım o zaman. Gene yanlız kalmak istemiyorum çünkü korkuyorum. Bu yüzden Eren'e karşı ne hissettiysem hepsini bir köşeye atıcam ve arkadaşlarımı kaybetmemeye çalışıcam.

Armin günlüğüne bunları yazarken gözünden 2 damla yaş döküldü. Geçmişte yaşadığı o kötü anılar aklına gelince hep böyle gözyaşı döker gözlerini hafiften kısardı. Armin ilaçlarını aldı ve kendini derin bir uykuya verdi. Uyurken gene gözlerinden birer birer göz yaşı dökülüyordu. Ne kadar unutmaya çalışsada, kendine yeni bir gelecek vermeye çalışsada kaçamıyordu geçmişinden.

Bazen unutmaya çalıştığın anılar asla silinmez tekrar seni bulur bu sefer seni başka biri olarak görür...

Sabah olur.

Armin günlük rutinlerini halledip okula gider. her zamanki gibi derslere girdikten sonra son ders olur ve o dersten sonrada okul biter.
Armin mikasayı çıkış kapısında bekler. Mikasa koşa koşa Arminin yanına gider.

Mikasa: ç-çok bekletmemişimdir umarım...

Mikasa bunu derken nefes nefeseydi.

Armin: sorun değilde niye bu kadar koştun.
Mikasa: seni bekletmek istemedim neyse hadi gidelim fazla zaman yok.
Armin: tm

İkisi birlikte heryeri gezip tozup bir sürü süs aldılar. Erene hediye aldılar markete gidip evde yapacak yemekler için malzeme aldılar. en sonda doğum günü pastasını alıp mikasanın evine geçtiler.

Mikasa: Armin bugünlük bende kal olurmu?
Armin: şey olur mikasa benim yapmam gereken birşey varmı?
Mikasa: ikimiz birlikte yemek yapcaz.

Armin mikasanın bu dediğine şaşırmıştı. Armin yemek yapmayı bilmezdi sadece salata yapmayı bilirdi ve hergün her akşam salata tüketirdi. mikasaya sordu.

Armin: ş-şey mikasa?
Mikasa: efendim Armin?
Armin: ben yemek yapmaktan anlamam ki?
Mikasa: ee olsun ben sana öğretirim. İnan bana bende fazla yemek yapmayı bilmem ama...

Mikasa çekmeceden bıtane kitap çıkarır

Mikasa: bu annemin tarif kitabı. Bütün yaptığı tarifler burada ve bende bundan bakarak yapıyorum yemekleri
Armin: iyi o zaman peki ne yapıcaz
Mikasa: ilk önce çikolatalı kurabiye sonra makarna salatası poğaça en sonda Eren'in en sevdiği şey Cheeseburger
Armin: peki ama bunlar yeter mi?
Mikasa: neden yetmesin?
Armin: yani çok kalabalık olucaz yetmez gibi
Mikasa: meyve salatası yapar bide abur cubur ekleriz yeter
Armin: içecekler?
Mikasa: içecek sadece ice tea cola sarı kola ve bide gazoz yeter bence
Armin: pekala hadi başlayalım...

𝙶𝚎𝚌̧𝚖𝚒𝚜̧ 𝚅𝚎 𝙶𝚎𝚕𝚎𝚌𝚎𝚔 (Eremin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin