26. Bölüm: Final
Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın.
Son kez...
İyi okumalar...
🇹🇷🇹🇷
Ceren SOYDER
Yine geldiğimiz yerdeydik.
Askeriye.
Ne kadar çok şey yaşadık değil mi?
1 yıl olmuştu.
Acımız hâlâ ilk günkü gibiydi.
Ateş çökmüştü bir süre.
Kendini toparlamisti. Ki en büyük desteği verenlerden biri bendim.
Ama hâlâ duyuyordum. Bazen geceleri ağlıyordu. Yan odamda olduğu için duyabiliyordum.
Ve bildiğim birşey var ki her gece yatmadan önce mutlaka o mektubu okuyordu.
Bize verilen mektubları merak ediyorsunuz biliyorum.
Ben hâlâ o mektubu okuyamadım.
Elim gitmedi.
Hepimize yazdığı mektubu okuduğumuz gün hep beraber ağlamıştık.
Ömer... Hepimizin bir acısı olmuştu.
Ne acı tüm Türkiye'nin olması gereken bu acı sadece bizim acımız olmuştu.
Ömer'in şehit düşmesine sebep veren herkes şuan gebermisti.
Ateş bulmuştu hepsinin yerini. Delirmiş gibi olmuştu.
İyiydi ama şuan. Alışmıştı biraz daha.
Başıma taktiğim borda bere ile içim yine gurur ile dolmuştu.
Odamdan çıkarken ödülümü almak amacı ile konferans salonuna ilerledim.
Görevimiz bitmişti. Sınır dışından ayrılıyoruk artık.
Ve sanırım diğerleri ile de ayrılmak zorunda kalicaktim.
Tahminim için belge göndermiştim fakat hâlâ bir sonuç gelmemişti.
Keskin timi eski görev yerlerine dönerek kaldıkları yerden devam edeceklerdi.
Üzülüyordum. Hâlâ kabul edilmemişti isteğim ve göndereli 1 ay olmuştu bu yüzden hüzün doluydum.
Ateşten nasıl ayrilicaktim?
Aklımdan binbir türlü soru geçerken konferans salonunda bulunan en ön sıradaki bizim için ayrılan yere oturdum.
Yanımda oturan Ateşe baktığımda heyecanla bacağını salladiginda fark ettim.
Niye bu kadar heyecan yapmıştı ki?
Her ay ödül almıştık bu 1 yıl içinde.
Ömer'in kanını yerde bırakmamak için herkesi kıskıvrak yakalamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feriştah
Historia Corta-Kitap da gerçek dışı olaylar olabilir. Askerlik ile araştırdığım bilgiler ile kitabı yazıyorum. ✨ "Sen gerçekten bir feriştah'sin" "Ne" "Feriştah... Bir şeyin en iyisi , en mükemmeli demek. Sen bir şeyin değil her şeyin en iyisisin Ahsen..." ✨ -Kit...