"Demir ya trip mi atacaksın gerçekten?"
"Trip atmıyorum Umut. Çocuk değilim, böyle şeyler için trip atmam."
"Tabii." dedi Umut gülmemek için alt dudağını dişlerken. Resmen konuşurken yüzüne bakmamak için büyük bir çaba veriyordu ama trip atmıyorum diyordu.
Demir onun alaycı tavrına ters bir bakış atıp önden önden yürümeye başladı. Umut birkaç adımda ona yetişip koluyla koluna çarptı. "Filmdeki adamı çok yakışıklı bulduğum için bana tavır yapman hiç etik değil."
Çıktıkları datede güzel bir yemek yedikten sonra sinemaya gelmişlerdi ve Umut film boyunca başrol oyuncuyu sürekli övüp durmuştu. Film bittikten sonra Demir'in asık yüzünü gördüğünde filmi beğenmediğini düşünmüştü ama daha sonra alttan alttan soktuğu laflarla asıl meseleyi anlamıştı.
"Sadece yakışıklı mı buldun sence? Tam hayallerimdeki adam, nikah basarım ben buna dedin."
"Aşkım sence adama nikah basma gibi bir lüksüm var mı?"
Demir yürümeyi bırakıp olduğu yerde durdu ve ona döndü. "Öyle bir lüksün olsa yapacaksın yani bunu?"
"Ya Demir," dedi Umut kendini tutamayıp gülerken. "Adam oyuncu."
"Ama bu hayalimdeki adam diye bahsettiğin kişinin benden aşırı farklı bir insan olduğunu değiştirmiyor."
Demir tekrar hareketlenip önden önden yürümeye başladığında Umut arkasında kaldı. Galiba sevgilisini gerçekten kırmıştı.
Demir, Umut'un arkasından gelmediğini fark edince adımlarını yavaşlatıp arkasına baktığında olduğu yerde öylece dikildiğini gördü. Dudaklarını büzmüş ona bakıyordu.
Onun bu hâline dayanamayıp bıkkın bir nefes bıraktı ve elini tutup kendisiyle birlikte yürütmeye başladı. Umut onun kendisine dayanamıyor oluşuna şımarıkça gülümsedi ve uzanıp yanağına dudaklarını bastırdı. "Özür dilerim, hayalimdeki adam demem yanlıştı. Hayranlık duyduğum bir oyuncu olduğu için öyle söyledim ama bunun bir önemi yok çünkü benim hayallerimi yaşamak istediğim kişi sensin."
Demir onun tatlı tatlı yaptığı açıklamaya sessiz kaldığında Umut boştaki eliyle çenesini tuttu ve kendisine bakmasını sağladı. "Bu bizim ciddi ciddi çıktığımız ilk date sayılır. Bana böyle küs mü olacaksın?"
Şu an koskoca alışveriş merkezinde, üzerindeki bakışları hiç umursamadan el ele yürüyorlardı ve bu çok özgür hissettiriyordu.
Demir kaşlarını kaldırıp kafasıyla birleşik olan ellerini gösterdi. "Sana küs gibi mi duruyorum şu an?"
"Ama yaklaşık yarım saattir beni hiç öpmedin ve güzel kelimeler kullanmandın. Sürekli Umut diyip duruyorsun."
Demir onun bu çocuksu sesine ve söylediklerine gülmemek için kendini her ne kadar zorlasa da başaralı olamamış ve gülümsemişti. Bu gülümsemeyle birlikte Umut'un keyfi yerine geldiğinde Demir hafif eğilip yanağına bir öpücük kondurdu. "Şımarık bir bebek oldun sen iyice."
"Duymak istediğim şey bu değil ama."
"Neymiş duymak istediğin şey bebeğim?"
Umut istediğini başarmış olmanın sevinciyle kıkırdadı. "Şimdi duydum."
Demir kafasını iki yana sallayarak güldü ve yürümeye devam etti. "O hayallerini süsleyen adam söylese daha çok hoşuna giderdi ama değil mi?"
"Ya ama aşkım..."
Umut'un dudaklarını büzerek sızlanmasına Demir sırıttı. "Tamam tamam şaka yapıyorum."
"10 yıl yüzüme vurursun sen artık bu konuyu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kafası kendinden bile güzel [b×b]
Teen FictionUmut karşı dairesine taşınan yeni komşusuyla tanışmak için ona yemek götürmeye karar verir. [benim iklimim incitmez seni kitabındaki umut karakterinin hikayesidir. onu okumadan da anlayabilirsiniz.] [18.02.2023 - 03.05.2023]