Demir uykusundan sıyrılıp gözlerini araladığında karşısında gördüğü ilk şey gülümseyerek kendisini izleyen sevgilisi oldu. Ne de güzel bir sabaha uyanmıştı böyle.
"Günaydın aşkım."
Umut'un cıvıl cıvıl sesi onu gülümsetti. Kolları arasından ne ara çıktığını hatırlayamadığı bedene tekrar sarılıp omzuna dudaklarını bastırdı. "Günaydın, ne zaman uyandın sen?"
"Oldu biraz."
"Aşık aşık beni mi izliyordun yoksa?"
Demir'in şakayla sorduğu soruya Umut gayet ciddi bir şekilde kafasını sallayarak cevap verdi. Doğruydu, yaklaşık 1 saattir uyanıktı ve bu süreyi onu izleyerek hatta ara ara yanağına ve dudağına minik öpücükler bırakarak geçirmişti. Demir birkaç kere mırıldanarak tepki verse de uykusuna devam etmişti.
"Manzaran güzel miydi bari?"
"Çok güzeldi."
Demir uzanıp yanağına kokusunu içine çekerek derin bir öpücük kondurdu. Dün gece ki itirafından sonra Umut'un yüzündeki o mutluluk dolu gülümsemeyi görmüş ve bu gülümseme için yapabileceği şeyleri düşündükçe kendine hayret etmişti. Nasıl, ne ara böyle abayı yakmıştı bilmiyordu ama Umut yaralı kalbine panzehir gibi gelmişti.
"Nasıl güzel uyumuşum seninleyken."
Sevgilisinin yanağını usul usul okşarken şımarıkça gülümsedi Umut. "Genelde öyle bir etkim olduğunu söylerler Demir bey."
Bak sen?" dedi Demir tek kaşı kalkarken. "Başka birileri de mi yaşadı yoksa bu etkiyi?"
Umut onun kıskançlığına kıkırdayıp boynunu uzunca öptü ve geriye çekilip gözlerini birbirine kenetledi. "Sadece sen. Birisiyle aynı yatağı bırak aynı odada kalmaktan bile hoşlanmam normalde."
Bu sözlerle birlikte Demir'in keyfi yerine gelmişti. Bir şeylerin ona özel olduğunu bilmek güzeldi.
"Bana özel yani?"
"Evet, sana özel aşkım."
Bugün ikinci kez duyduğu hitapla içine derin bir nefes çekti. "Şöyle aşkım diyorsun ya, bana neler yapıyorsun bi bilsen."
Demir'in yanağında gezdirdiği elini göğsüne doğru indirip orada usulca gezdirdi Umut. "Hm, ne yapıyormuşum ben sana."
Bu hareketi Demir'in gözlerini sıkıca kapatıp yutkunmasına sebep oldu. Umut sırıtarak elini usul usul gezdirmeye devam ederken Demir gözlerini araladı ve onun yüzündeki alaylı ifadeyi gördü. Bir şey demeden dudaklarını boynuna götürdü ve sıkı bir öpücük kondurdu. Geriye çekilmek yerine dudaklarını bastırmaya devam ettiğinde Umut'un hareketleri durmuş ve bir nefes bırakmıştı.
"Demir," diye mırıldandı titrek bir sesle. Boynunda hissettiği ıslak dudakların heyecanı sesine yansımıştı.
"Bebeğim?"
"Seni çok seviyorum."
Bu sözlerle birlikte Demir'in hareket eden dudakları durmuş ve sakince geriye çekilmişti. Dün gece yaptığı aşk itirafına sessiz kalıp sadece sıkı sıkı sarılan Umut, cevabını şimdi veriyor gibiydi. Demir zaten onun hislerini biliyordu ama Umut ilk defa bu cümleyi kullanıyordu.
Demir genişçe gülümsedi ve kollarını ona aralarında hiç boşluk kalmayacak kadar sıkı sarıp başını göğsüne yasladı. Umut yanağının altında hissettiği kalp atışıyla dudaklarını birbirine bastırırken "Ben de," dedi Demir. "Ben de seni çok seviyorum."
Bu sabah ikisinin de içi içine sığmıyordu sanki. Beraber uyudukları bir gecenin sonunda beraber uyanmaları ikisine de çok iyi gelmişti.
Bir süre daha yatakta kalıp sohbet ederek, şakalaşarak ve birbirlerini severek geçirdikleri bir saatin sonunda kahvaltı yapmak için ayaklandılar. Bugün hafta sonuydu ve birlikte uzun uzun vakit geçirebileceklerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kafası kendinden bile güzel [b×b]
Ficção AdolescenteUmut karşı dairesine taşınan yeni komşusuyla tanışmak için ona yemek götürmeye karar verir. [benim iklimim incitmez seni kitabındaki umut karakterinin hikayesidir. onu okumadan da anlayabilirsiniz.] [18.02.2023 - 03.05.2023]