20: kalp kırıklığı

3.6K 290 58
                                    

"Ya yalvarırım bırakalım artık."

"Olmaz, daha bitmedi. Hadi 1...2..."

Umut oflayarak elleri ensesinde tekrar doğruldu.

Salondalardı ve Demir ona bir süredir mekik çektiriyordu. Her kalkışında ayak bileklerinden tutan Demir'le burun buruna geldiğinde ise onu öpmemek için kendi içinde büyük bir savaş veriyordu.

Umut'un bakışlarının sürekli dudaklarına kaydığını fark edince sırıttı Demir. Aklından geçenleri anlayabiliyordu.

"Acı çekmem sana keyif veriyor galiba?" dedi Umut derin derin nefes alırken. Aynı zamanda hareketine devam edip Demir'e doğru daha fazla yaklaşmaya çalışıyordu.

"Asla."

"Ne sırıtıyorsun o zaman öyle?"

"Tatlılığına sırıtıyorum."

"Tabii tabii. Yoruldum diyorum hâlâ çalıştırıyorsun, hiç sevmiyorsun sen beni."

"Yavrucum mızmızlanma artık hadi."

Demir'in sırıtarak söylediği şeyle Umut kaşlarını çattı ve doğrulup dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdu. Bu yaptığı Demir'in hoşuna gidince daha rahat öpebilmesi için çaktırmadan ona doğru biraz daha yaklaşmış ve işini kolaylaştırmıştı.

Umut bu fırsatı değerlendirerek doğrulduğunda tekrar bir öpücük daha kondurmuş ve Demir'in keyifle gülümsemesine sebep olmuştu.

Geç saatler olduğundan salonda çok az kişi vardı ve ikisinin olduğu yerde başka birileri yoktu, o yüzden rahatlardı.

Her kalkışında öpücük kondurmaya devam ediyor, bu şekilde yorgunluğunun hafiflediğini hissediyordu. Demir onun bu çabasına gülümsedi. Umut tekrar kalkıp kendisine uzandığı sırada onu tuttu ve geri çekilmesine izin vermeden öpücüğüne karşılık verdi.

Çok kısa süren öpüşmeden sonra Umut geriye çekildi ve Demir'in belindeki ellerini ayırdı. "Bir saattir spor yapıyorum terledim, sarılma."

Demir onun bu sözlerine baygın bir bakış atıp tekrar sarıldı. Umut geriye çekilmeye çalıştığında izin vermeden daha sıkı sarıldı. Umut pes edip kendini bıraktı ve başını omzuna yasladı. Çok yorulmuştu.

"Bırakıyoruz artık değil mi?"

Sesi o kadar masum çıkmıştı ki Demir gülerek saçlarını karıştırdı. "Bırakalım bir tanem."

"Sağ ol ya acıdın sonunda bana." Geriye çekilip ayaklandı Umut. "Ben duşa gireceğim."

Demir başını sallayarak ayağa kalktığında Umut sırıtarak boynuna uzandı ve ıslak bir öpücük kondurdu. Geriye çekilmeden önce fısıldayarak "Sen de gelmek ister misin?" diye sorduğunda Demir derince yutkundu.

Elini Umut'un kalçasına götürüp hafif sıkarak kendine çekti ve aynı şekilde kulağına doğru fısıldadı. "Yanında gelirsem pek yararına olmaz güzelim, o yüzden uslu dur ve beni zorlama olur mu?"

Umut sırıtarak "Sen bilirsin, sadece ufak bir teklifti." dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı.

Arkasında ise kendisine dayanma gücü dileyen bir Demir bıraktı.

✗✗✗

Demir odasında Yusuf'la birkaç belge hakkında konuşurken kapı açıldı ve içeriye Umut girdi.

İkili iş hakkında konuştuğu için Umut hiçbir şey söylemeden sessizce kapının yanındaki uzun koltuğa oturdu. Demir'in bakışları anlık olarak ona kaydığında saçlarının hâlâ nemli olduğunu gördü ve Yusuf'a konuyu anlatmaya devam ederken ayaklandı. "Şu geçen salı üye olan adam vardı ya, göz doktoru. Onun programında değişiklik yapmamız gerekiyor. Salı ve Perşembe olarak gir."

kafası kendinden bile güzel [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin