Önünde ki bilgisayar ekranına bakarken kafası tamamen başka bir yerdeydi. Hâlâ dün gece olanları düşünüyordu.
Demir'i dün geceden sonra hiç görmemişti. Sabah arabası evin önünde yoktu, işe erken gitmişti olmalıydı.
Fazla mı abartmıştı bilmiyordu ama endişeliydi ve bu endişesi gerginliğe de sebep olmuştu. Bir yandan kırgın hissederken bir yandan da Demir'i üzüp üzmediğini düşünerek stres oluyordu.
Şirkette henüz bir gelişme olmamıştı. En azından onun bildiği kadarıyla olmamıştı. Selin galiba henüz hamlesini yapmamıştı. Belki de böyle bir şeyi hiç yapmayacaktı ama Umut ona hiç güvenmiyordu. Bakışlarındaki o öfkeyi çok net görmüştü çünkü.
Oflayarak gözlerini ovaladığı sırada çalan kapı ile duruşunu düzeltti. "Gel."
Kapı açıldığında içeriye endişeli bir ifadeyle asistanları girmişti. "Kerem bey sizi acilen odasında bekliyor."
"Ne oldu?"
"Bilmiyorum efendim ama Kerem bey de Fatih bey de çok gerginler."
Umut sabahtan beri düşündüğü şeyin yaşanmış olmasından korkarak endişeyle yerinden kalktı. Odasından çıkıp Kerem'in odasına giderken sanki ayakları geri geri gidiyordu. Çok gergindi. Her şeyin sorumlusu kendisi gibi hissediyordu.
Odaya geldiğinde kapıyı tıklatma gereği duymadan girdi içeriye. O an birbiriyle tartışan Kerem ve Fatih sessizleşip ona dönmüştü. Umut derince yutkunup arkasındaki kapıyı kapattı ve Fatih'in karşısındaki koltuğa oturdu. "Ne oldu?"
"Anlaşmayı iptal etmek istiyorlar." diyerek hızlıca giriş yaptı konuya Fatih. Kerem ondan daha çok gergindi. Elindeki kalemi sinirle döndürüyor, diğer eli masanın üzerinde yumruk halinde duruyordu. Bu hâlleri Umut'u daha da geriyordu. "Neden?"
"Bilmiyoruz ama bu çok kötü oldu. İyi bir yatırım olacaktı bizim için. Sebebini de açıklamadılar doğru düzgün."
Umut gözlerini kapatıp yorgun bir nefes bıraktı. "Galiba ben sebebini biliyorum."
Kerem ve Fatih'in şaşkın bakışları aynı anda ona döndüğünde "Neymiş sebebi?" dedi Kerem geldiğinden beri ilk defa konuşarak.
Umut yerdeki bakışlarını suçlu hissettiği için kaldıramıyordu. Boğazındaki yumruyu geçirmek için yeniden yutkundu ve sakin tutmaya çalıştığı sesiyle konuştu. "Demiştim ya Tarık Bey'in kızı Selin, Demir'in eski nişanlısı diye. Dün onunla karşılaştık. Demir sevgilisi olduğumu söyleyince sinirlendi biraz. Onun acısını çıkartmaya çalışıyor sanırım. Özür dilerim."
İkili bir süre sessizce yere bakan Umut'u izledikten sonra birbirlerine döndüler. Ne demeleri gerektiğini bilmiyorlardı. Bu durum çok kötü olmuştu ama Umut'u kıracak bir şey de söylemek istemiyorlardı.
Kerem derin bir nefes bırakıp eliyle saçlarını dağıttı. Ayağa kalkıp odanın içinde volta atmaya başladığında Fatih arkadaşının kendini suçlu hissettiğinin farkında olduğu için ılımlı yaklaşmaya çalıştı. "Belki de bu yüzden değildir. Özür dileme."
"Başka neden olabilir ki?" Başını yerden kaldırıp Kerem'e kısa bir bakış attıktan sonra tekrar Fatih'e döndü. "Ama merak etmeyin, ben gerekirse yalvarıp tekrar ikna etmeye çalışacağım çünkü bunun ne kadar önemli olduğunu biliyorum."
"Kimseye yalvarmayacağız." dedi Kerem net bir ifadeyle.
"Ne yapacağız peki?"
"Bilmiyorum Fatih, inan bana hiçbir bok bilmiyorum şu an."
Sesi o kadar sinirli çıkıyordu ki Umut kafasını tekrar yere eğmişti. Fatih sevgilisinin gerginliğini almak için ayaklandı ve yanına gitti. Kollarını boynuna dolayıp yanağına ufak bir öpücük kondurdu. Kerem gözlerini kapatıp içine derin bir nefes çekerken "Sakin ol" diye mırıldandı Fatih. "Başka birilerini buluruz. Koskoca şehirde yatırım yapacak tek şirket onlar değil sonuçta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kafası kendinden bile güzel [b×b]
Teen FictionUmut karşı dairesine taşınan yeni komşusuyla tanışmak için ona yemek götürmeye karar verir. [benim iklimim incitmez seni kitabındaki umut karakterinin hikayesidir. onu okumadan da anlayabilirsiniz.] [18.02.2023 - 03.05.2023]