demir:
gelmişsinneden uğramadın yanıma
umut:
çok yorgunum hemen uyuyacağımdemir:
5 dakika görseydim en azındanumut:
bu şekilde nasıl çıkayım karşına|bu şeki|
uykum var şimdi
yarın sabah söz geleceğim ama
demir:
umutsen benden bir şey mi saklıyorsun
sırf uykun olduğu için böyle yaptığını sanmıyorum
umut:
sevgilim hayırne saklayacağım ki senden
demir:
geliyorum kapıyı aç1 dakika olsa bile seni görmek istiyorum şu an, iyi olduğuna emin olmam lazım
demir çevrimdışı.
umut çevrimdışı.
Umut telefonu bıraktığı sırada çalan zille oflayıp oturduğu yerden kalktı ve istemeye istemeye de olsa kapıya ilerledi. Babası nasıl sert vurduysa kızarıklığı hâlâ duruyordu ve bunu Demir'in görmesini istemiyordu.
Kapıyı açtığında Demir gözlerini üzerinde gezdirip hızlı bir hasar kontrol yapmıştı. Umut onun dikkatli bakışlarından kaçmak için geriye çekilip geçmesi için yer verdiği sırada Demir'in gözleri yanağına takıldı.
İçeriye girip kapıyı kapattı ve elleriyle yüzünü kavradı. "Bu ne? Nasıl oldu bu?"
Sesindeki endişe Umut'u nerdeyse ağlatacaktı. Öyle ki gözleri hazırda bekliyormuş gibi hemen dolmuş ve bir damla yanağından süzülmüştü.
Demir hiç beklemeden ona sıkıca sarıldığında Umut kendini tutamayıp titreyerek ağlamaya başladı. Neye ağladığını bile bilmiyordu şu an. Annesini görünce ağlamaya başlayan çocuklar gibi hissediyordu.
Ailesine söylediği zaman böyle bir tepki alacağını az buçuk tahmin edebiliyordu ama yine de bir şeyler zoruna gidiyordu işte. Muhtemelen aşık olduğu kişi bir kız olsaydı sırtını sıvazlayıp 'Aferin oğlum' diyeceklerdi. Ama işler tam tersi ilerlemişti.
"Sevgilim, ne oldu anlat hadi? Kurban olurum sana, nolur ağlama güzelim, ben yanındayım."
Umut başını omzuna gömüp iç çeke çeke ağlarken bütün birikmişliğin patlamasını yaşıyor gibiydi.
Demir onun konuşmaya gücü olmadığını anlayınca ısrar etmeyi bırakıp rahatlaması için bir süre omzunda ağlamasına izin vermiş ve belini usul usul okşayarak destek olmaya çalışmıştı. Ara ara saçları arasına ve şakağına dudaklarını bastırıyor, onu ne kadar çok sevdiğini, yanında olduğunu fısıldıyordu.
Tam da Umut'un ihtiyacı olan şeyleri söylüyordu yani.
Gözyaşları biraz durulduğunda Umut burnunu çekip geriye çekildi. Demir uzanıp önce kızarmış yanağına ardından ıslak gözlerine bastırdı dudaklarını. Umut gözlerini kapatmış onun yatıştırıcı öpücüklerini kabul ederken Demir elini tuttu ve salona yürüttü sevgilisini.
Koltuğun yastıklarını çekip uzandı ve onu da kendine çekti. Boştaki eliyle usul usul yanağını okşarken "Anlat hadi sevgilim, neler oldu?" diye sordu. Dakikalardır kendi kafasında kuruyor ve her ihtimal daha çok canını sıkıyordu.
"Ailem bizi öğrendi."
"Nasıl?"
"Ben söyledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kafası kendinden bile güzel [b×b]
Ficção AdolescenteUmut karşı dairesine taşınan yeni komşusuyla tanışmak için ona yemek götürmeye karar verir. [benim iklimim incitmez seni kitabındaki umut karakterinin hikayesidir. onu okumadan da anlayabilirsiniz.] [18.02.2023 - 03.05.2023]