Önündeki dosyaları incelerken yorgun bir nefes bıraktı Umut. Öğrenci olduğu ve tek derdinin dersleri geçmek olduğu günleri çok özlüyordu. Çalışma hayatı çok yorucuydu.
Fatih onun sürekli oflamasına gözlerini devirip bakışlarını bilgisayardan çekti ve arkadaşına döndü. "Sabahtan beri ne oflayıp duruyorsun Umut?"
"Çalışmak çok yorucu. Kovsana beni, istifa etmeye götüm yemiyor."
"Saçmalamaya başladın yine. Ayrıca başka bir sorun mu var? Şu ara tek derdin bu değil gibi."
"Ne?" Umut duyduğunu sandığı şeyle kafasını hızlıca kaldırdı. "Demir mi?"
"Ne Demir'i?"
"Demir dedin."
"Demedim."
"Yok dedin."
Fatih arkadaşının bu garip hâlini şaşkınlıkla izledi. "Umut, kardeşim iyi misin sen? Demir falan demedim ben. Demir kim ayrıca?"
Umut kaşlarını çatıp Fatih'in söylediğini tekrar düşünmeye çalıştı. Dememiş miydi gerçekten? Galiba kafayı yiyordu.
"Şey ya," eliyle alnını ovup bakışlarını tekrar dosyalara çevirdi. "Karşı komşum."
"Yeni biri taşındı demiştin, o mu?"
"Evet."
Umut'un kaçırdığı bakışları ile konuşmasına sırıttı Fatih. "Bana bak lan, bu adama karşı bir şeyler mi hissediyorsun yoksa sen? Söylemediğim şeylerde bile onun ismini anlaman, ondan bahsederken gözlerini kaçırman falan. Hayırdır?"
Umut, Fatih'in imalı sözlerine karşı gözlerini kocaman büyüttü. "Saçmalama amına koyayım. Yok öyle bir şey. Sadece şu birkaç gündür hiç görmedim, nerelerde olduğunu düşünüyordum. O yüzden adını söylemişsin gibi anladım herhalde bilmiyorum."
Evet evet, başka bir sebebi yoktu. Günlerdir görmediği için nerede olduğunu merak etmesi doğaldı. Sonuçta o gece birlikte saatlerce sohbet etmişler ve Demir ona canını yakan büyük bir olayı anlatmıştı. Gecenin sonunda evlerine geldiklerinde Umut'a teşekkür edip evine girmişti. O günden sonra da 3 gün geçmişti ama onu bir daha görmemişti. Telefon numarası falan da yoktu ki.
Fatih, Umut'un bahanesine çok fazla ikna olmasa da usulca başını salladı. "Peki öyle olsun bakalım. Bu arada nerede olduğu konusunda endişeliysen aramayı denesene."
"Telefon numarası yok."
"İşyeri adresi?"
Birkaç saniye düşündükten sonra aklına yatan fikirle kafasını salladı. "Ondan bir sohbet arasında bahsetmişti. İşyerinin nerede olduğunu biliyorum sanırım."
"Tamam süper, gidip kontrol et."
"Tamam," dedi yüzüne bir gülümseme gelirken. "Şu işleri bir halledeyim çıkacağım hemen."
Fatih onun bu heyecanlı hâline güldü ve uzanıp saçlarını karıştırdı. Umut "çocuk muyum ben" diye söylenerek geriye kaçtığında gülerek omuz silkti. Umut onun küçük kardeşi gibiydi.
Umut işlerini hemen bitirmek için tekrar önündeki dosyalara odaklandığında Fatih arkasına yaslanıp gülümseyerek izledi arkadaşını. Dünya yansa umurunda olmaz dedikleri Umut, daha yeni tanıştığı biri için fazla endişeliydi ve Fatih bunun altında yatan anlamı galiba çok iyi biliyordu.
✗✗✗
Navigasyon'un gösterdiği yere geldiğinde arabanın camını açıp kontrol etti. Galiba doğru yerdeydi. Arabayı uygun bir yere park edip indi ve Iron GYM yazan tabelaya çevirdi bakışlarını. Spor salonuna isminin ingilizcesini koymasına gülecek gibi olsa da kendini tuttu ve daha fazla beklemeden içeriye doğru adımladı. Burası düşündüğünden daha büyük ve tanınan bir yere benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kafası kendinden bile güzel [b×b]
Teen FictionUmut karşı dairesine taşınan yeni komşusuyla tanışmak için ona yemek götürmeye karar verir. [benim iklimim incitmez seni kitabındaki umut karakterinin hikayesidir. onu okumadan da anlayabilirsiniz.] [18.02.2023 - 03.05.2023]