33: gerçekleri haykırmak

3K 305 57
                                    

Demir yanında mışıl mışıl uyuyan sevgilisini izlerken elini sarı saçlarına götürmüş usul usul okşuyordu. Onu tekrar kazandığı için öyle mutluydu ki yüzündeki gülümseme bir an bile silinmiyordu. Umut olmadan geçirdiği günlerin ne kadar anlamsız olduğunu bir kere daha anlamıştı.

Dün akşam Umut onu affettiğinden beri ne kadar sarılırsa sarılsın, öperse öpsün özlemi dinmek bilmiyordu sanki.

Onu izlerken yine içi kıpır kıpır olmuştu. İçine derin bir nefes çekip kollarını beline dolamış ve kendine doğru çekmişti. Umut uykusunun arasından huysuzca mırıldandığında bu haline kıkırdayıp boynuna ve dudaklarına arka arkaya öpücükler kondurdu.

Umut gözlerini aralayıp kendisine aşkla bakan sevgilisini gördüğünde saf saf gülümsedi. "Ne oluyor sabah sabah?"

"Çok huzurlu uyuyordun rahatsız etmek istedim."

Alayla verdiği cevaba kıkırdadı Umut. "Kötü biri olduğunu söylemiş miydim?"

"Hmm, söylemiştin."

"Güzel."

Demir uzanıp yeniden boynuna öpücüklerini dizdiğinde Umut kıkırdayarak geriye çekildi. "Tamam beni bu kadar özlediğini belli etme."

"Hem de nasıl özledim... bir türlü dinmiyor."

Demir'in sesinin bir anda ciddileşmesiyle Umut da alaycı ifadesini silmiş ve elini boynuna sarıp dudaklarına yoğun bir öpücük kondurmuştu. "Ben de seni çok özledim. O kadar çok özledim ki öleceğim sandım."

"Özür dilerim bebeğim."

Sevgilisinin dünden beri bilmem kaçıncı özrüne kaşlarını çattı Umut. "Bir daha özür dilersen küseceğim sana."

Demir dudaklarını birbirine bastırıp hızlıca başını salladığında Umut gülümsedi ve yanağına bir öpücük kondurdu. Olanları tekrar tekrar hatırlamak istemiyordu.

Bir süre daha yatakta oyalandıktan sonra kahvaltı için kalkıp mutfağa gelmişlerdi. Demir menemen yaparken Umut başında dikilmiş şunu şöyle yap bunu böyle yap diye çok biliyormuş gibi talimat veriyordu. Demir en sonunda uzanıp yanağından ısırmış ve kovmuştu yanından.

Umut da acıyan yanağı yüzünden söylenirken uslu uslu salatalık doğramaya başlamıştı. Demir menemeni bitirip masaya koydu ve büzdüğü dudaklarıyla salatalık doğrayan sevgilisine sırıtarak yanına geldi. "Ne oldu ya küs müyüz?"

Umut ona ters bir bakış atıp işine devam ettiğinde Demir eliyle çenesini kavrayıp yanağını çevirdi ve dişlerinin hafif izi çıkmış yanağına baktı. Ama ne yapsındı, çok biliyormuş gibi yanında bıcır bıcır konuşup akıl verirken tatlılığına dayanamamış ısırıvermişti. "Öpiyim bir kere gel."

"Öpemezsin git. Isırırsın sen şimdi yine."

"Acıtmadım ama ya."

"Acıdı işte."

Demir onun çocuk gibi mızmızlanmasına seslice gülüp kaçmasına izin vermeden ısırdığı yere birkaç masum öpücük kondurdu. "Kıyamam ben sana, geçti mi şimdi acısı?"

Umut başını iki yana salladığında Demir sırıtarak tekrar öpmeye başladı. Hızlı hızlı ufak öpücükler bırakıyor, Umut ise kaçmak yerine öylece durmuş masum öpücüklerini kabul ediyordu. Hoşuna gittiğini inkar edemezdi. "Şimdi?" diye sordu Demir yüzüne doğru eğilirken.

"Birazcık geçti."

"Hmm, o zaman kalanını da sonra iyileştirelim çünkü menemenimiz soğumak üzere."

kafası kendinden bile güzel [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin