4.Bölüm
''Her kalp atışında heyecan duyuyorsan, beni de seven var diye inanıyorsan, her zaman bu aşkta kaderi arıyorsan, o benim, kaderin, sevenin, o benim !''____________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________
Her geçen gün ömür romanında çevrilen bir sayfaydı. Bazen acı, bazen tatlı, bazen hasret, bazense öfke doluydu satır araları. Tıpkı dört mevsimi kalbinin her odacığında aynı anlarda yaşayan Feride gibi. Sancılıydı geçirdiği dönemler. Olgunlaşma dürtüleri engel olamadığı hislerin ayyuka çıkarıyor ve özgürlük, adalet ve eşitliği dile dökmekten korkmayan bir genç kıza dönüşüyordu. Hayat ona göre adaletsizdi. İnsanlar asla eşit değildi. Kimse kimseye hakkıyla davranmıyordu. Özgürlük ise... Ah işte o tam bir yaraydı ! Hemde yalnızca kendi yarası değil, herkesin yarasıydı. Yaşamak her geçen gün daha zor bir hal alıyordu. On yedisine az bir zaman kalan genç bir kız böyle mi olmalıydı? Eğlenmek ve nefes almak için dünyadan izin mi almalıydı?
İki koluyla sıkıca kavrayıp göğsüne bastırdığı kalın kitapları ile ağır adımlar atıyordu Ömür Çıkmazı'na doğru. Tüm gün ne kadar yorulursa yorulsun okuldan çıkıp eve gitmek havalandırmadan mapushaneye dönmek gibi hissettiriyordu. Eskiden böyle olmazdı halbuki. Eve gitmek için can atar hatta zilin çalmasını zor beklerlerdi. Şimdilerde evde geçirdiği saatler onun için eziyete dönüşmüştü. Ülkeye olduğu gibi eve de her gece bir kararnameyle kısıtlamalar geliyordu. Annesi ve babası sofrada el ele verip sanki üç çocuklarının hayatlarını nasıl biraz daha renksizleştiririz diye çabalıyordu. Mıstık bile isyan etmişti geçen akşam. Halbuki onunda istediği tek şey özgürce mahalle maçlarına katılabilmekti. Dalgın gözleri geçerken çıkmazın hemen başındaki duvara takılmıştı. Her renkten boya vardı üzerinde. Birileri yazı yazmaktan birileri ise üzerini kapatmaktan yorulmamıştı.
''Tek yol devrim!''
''Komünistler Moskova'ya!''
''Kahrolsun faşizm !''
''Direne direne kazanacağız !''
Ciğerlerini derin bir nefesle doldurarak devam etmişti yürümeye. Acaba o da evde böyle bir direniş başlatsa ağabeyi ile kardeşi ona destek verirler miydi? Bir an salon duvarlarına yazılar yazıp yemek masasında oturma eylemi yaptıklarını hayal etmişti. Engel olamamıştı dudaklarından dökülen kıkırtılara. Düşüncesi bile ne hoş gel gelmişti halbuki. Hafifçe öksürerek yüzüne bir ciddiyet yerleştirmişti. Kendi kendine güldüğünü etraftan gören olsa adı deliye çıkardı mazallah ! Derken uzaktan bir ünleyiş dolmuştu kulaklarına. Başını kaldırıp karşı apartmanın camına bakmıştı. Zehra'ydı bu! Deli kız beline dek pencereden sarkmış, ona çılgınlar gibi el sallıyordu. Yüzündeki mutluluk dolu ifadeye bakılırsa güzel birşey olmuştu. Eliyle kapıya gelmesini işaret etmiş, ardından pencereden kaybolmuştu. Merakla dolmuştu genç kız. Sedat okulun başladığı ilk gün askerden dönmüştü. Üzerinden bir ay geçtiğine göre bu sevincin başka bir sebebi olmalıydı. Ağır yürüyüşün yerini koşturmaca alırken saniyeler içinde varmıştı apartmanın kapısına. O vardığındaysa Zehra kapıyı açıp çıkıvermişti.
-Müjde arkadaşım müjde !'demişti elindeki mektubu havada sallarken. Yerinde duramayacak kadar şendi ahvali. Maviş gözleri mutluluk dolmuştu. 'Ağabeyimden cevap geldi! Evlenmeme rıza göstermiş ! Üstelik tam da isteme günü izne geliyormuş!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ömür Çıkmazı 📻 (Tamamlandı)
Teen Fiction-Neden?'demişti sıcak nefesi genç adamın dudaklarına vururken. Uzun siyah saçları kirpiklerine takılmıştı. Ancak onu çekecek ne hali nede aklı vardı. Ona değen bedeni adeta karıncalanmıştı. Dolgun dudakları hafifçe titremişti. 'Neden kurtardın beni...