📻7.Bölüm📻

6.8K 647 374
                                    


7.Bölüm
''Sensizlik vurgunuyum. Bil ki senle olmaya, bil ki senin aşkına, yaşamaya, sevilmeye ihtiyacım var !''

______________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

Dönmeyi bırakmış mıydı dünya? Başlara mı yıkılmıştı yedi kat gök? Yağız yer yarılmış, tüm ışıkları yeryüzünden silerek zifiri bir geceye mi mahrum etmişti insanoğlunu? Tam da böyle hissediyordu Feride. Mehmed Tahir'in avuçlarında bir başka kızın vesikalığını düşündükçe tam da böyle hissediyordu. Bir yandan da kızıyordu kendine. Gitmeden evvel ettiği tek bir kelam yoktu! Sevdaya dair, sevdasına dair bir bildirisi olmamıştı. Peki ya Feride ne ara ona bu denli tutulmuştu? Niçin bir anda tüm dünyası olmuştu bu adam onun? Şimal yıldızım demişti ona! Her daim yolumu aydınlatan , yönümü gösteren ışığım demişti. Şimdi ne olacaktı? Kararacak mıydı genç kızın dünyası? Kayıp mı edecekti yolunu, yönünü?

Zehra'dan bir bahane ile ayrılıp girmişti evine. Koşarak odasına çıkmış, kapıyı kilitleyip çöküvermişti ardına. Daha fazla tutamadığı acı dolu hıçkırıkları saçılıvermişti göğsünden. İnci taneler yanaklarına sicim misali akıvermişti. Tek bir şey... Tek bir şey istemişti. O da bunca mihnet arasında sevdasının dalına tutunabilmekti. Lakin Mehmed Tahir ona uzaklardan bakıp cigara dumanlarını göğe tüttürmekle yetinmişti. Küçücük! Eğer küçücük bir iması olsa Feride tek lahza beklemezdi aşkını ilan etmek için. Fakat yapmamıştı genç adam. Bir gece kuşu gibi ancak geceleri penceresine tünemekle yetinmişti. Yetmemişti işte. Bu kadarcık şey Feride'ye yetmemişti. Elleri gözaltlarını hafifçe kurularken zorlukla yutkunmuş, içine kesik bir nefes çekmişti.

Ya kabul ederse o kızla evlenmeyi ?

Yıkılırdı Feride. Ardında hiçbir anı bırakmayacak bir aşk ile yıkılır giderdi. Bekleyecekti. Henüz ümitvârdı içindeki küçük kız çocuğu. Mehmed Tahir'in kabul etmeyeceğine dair umutlar taşıyordu. Ama o da Mahir gibi ailesine karşı duramayıp isteklerini kabul ederse... İşte o zaman kalbini çok yanlış bir kişiye verdiğine emin olacaktı.

Öylece duvarları izlediği bir gece olmuştu. Bir bahane bulup yemeğe inmemişti. Elinde dolma kalemini tutsa da yazı dahi yazmaya mecal bulamamıştı kendinde. Yatağının içinde oturup ara ara sızan gözyaşları ile karşı pencereyi izlemişti perdelerin ardından. Yorgunluktan sızıp kaldığını ise sabah uyandığında fark etmişti. Kalkıp önlüğünü giymiş, yine tek bir lokma yemeden evden çıkıp okuluna gitmişti. Son senesiydi bu yıl. Derslerine ağırlık vermeli, üniversite imtihanı için işleri sıkı tutmalıydı. Aklını Tahir'den ayıramazsa Edebiyat Fakultesi onun için hayal olarak kalırdı.

Zor da olsa toparlamıştı aklını. Eskisi gibi şen şakrak olmasa da derslerini dikkatlice dinlemiş, güzelce notlarını almıştı. Filiz de iyice toparlanmış görünüyordu. Ağır bir zaturre geçirmiş, iki hafta okula gelememişti. Bunu bahane bilip teneffüslerde eksik kaldığı konuları arkadaşına anlatmış, kendi de fırsattan istifade tekrar yapmış olmuştu Feride. Son zil çaldığında ise hızlıca toparlanmış, bir robottan hallice okuldan çıkıp eve gitmişti. İçeri girdiğinde masa üzerinde duran fırından yenice çıkmış kek çekmişti dikkatini. Neredeyse yirmi dört saattir birşey yemediğinden kokusu az da olsa hoşuna gitmişti. Derken annesi mutfaktan bluzünün kollarını düzelterek çıkmış, gözleri kızının solgun yüzünü bulduğunda eski sevecen haline benzeyen bir halde konuşmuştu.

Ömür Çıkmazı 📻 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin