1

362 19 5
                                    

☆KITABI AÇTIĞINIZ İÇİN ÇOOOK TEŞEKKÜR EDERİM. BELKİ BU İLK BÖLÜM ÇOK SIKICI OLABILIR AMA LÜTFEN KITABA DEVAM EDIN. BIRAZDA OLSA SEVECEĞINIZE İNANIYORUM.

Bugün karnemi aldım. Mutluyum. Haftaya yazlığa gideceğiz. Oraya gittiğim, 3. Yaz olacak ve ben çok heyecanlıyım. Orada hiç arkadaşım yok. Biraz asosyal biriyimdir de. Ya tamam tamam çok çok asosyal bir kişiliğe sahibim. Bu nedenle yazlikta hiç arkadaşım yok. Yazlığa babam sadece hafta sonları geliyor, hafta içi ise iki buçuk ay annem ben ve küçük erkek kardeşim Batuhan, kısaca Batu. Ha birde unutmadan, ben Dolunay. 16 yaşında yaşam mücadelesi veren, pek tanınmayan biriyim. 18 Ocak'ta doğdum ve dolayısıyla oğlak burcuyum. Burçlara inanıyorum. Çünkü çok ciddiyim kova burcu beni anlatıyor, olumlu ve olumsuz yönlerimle. Okulda en iyi arkadaşım, kardeşim olan Sevda ve birçok kez sırtımdan bıçaklayan arkadaş sayılan, sınıfta sırada oturan canlılar var. Çoğundan tiksiniyorum.
* * *
Neden bilmiyorum ama kitap okumayı çok da sevmiyorum. Ama kitap okumanın ne kadar faydalı bir aktivite olduğunu çok iyi biliyorum. Eminim ögrenciler yazın okumak için 5-10 tane kitap ayarlamışlardır bile. Ama ben şu anda kulaklığımı takıp, yaz için yeni şarkılar keşfetmeye başlayacağım. Herkes müzik aşığıdır, nasıl bu konuyu açtığımı anlamadım ama çikolata sevmeyen insanları hiç anlamıyorum ya. O insanlar yaşıyorlar mı? Yaşıyorlarsa hayattan zevk alıyorlar mı? Garip bir durum...
Annemin odaya dalmasıyla yerimden doğruldum. Kulaklığı çıkardım ve, annem "Tatlimm hadi kalk da bir koşu bakkala git. 1 kilo pilavlık bulgura ihtiyacimiz var." Dedi tatlı bir şekilde. Ama duurr! Ne bakkalı ya. Ne güzel uzanmıştım ben. Çok mutluydum. Çok neşeliydim. Çok keyifliydim. Keyifliydim de şimdi ben, benim büyümem, öğrenmem, eğlenmem vs. için bu kadar çalışmış, çabalamış, kendini feda etmiş,yorulmuş, tükenmiş, ne diyordum ben??? Ahh, işte böyledir anneler, o kadar çok şey yaparlar ki, bunları saymak için zaman yetmez. "Tabi anne, telefonu şarja takayım da ben gelene kadar şarj olsun."
* * *
"Off, hayır Batu! Sen evde kal ben bulgur alıp gelecem. Sen bana ne istediğini söyle, ben alırım gelme benimle yoksa sen marketi eve getirirsin biliyorum." Batu tekrar ağlamaya başladı. Annem de götürürmemin daha iyi bir fikir olduğunu söyleyince, Batu hemen ayakkabıların giydi. Ve şimdi market yolunda ilerliyoruz.
* * *
"Buyur annecim, bu bulgur, bu da paranın arta kalanı. Ha bir de Batuhan şu uzun çikolatalar varya işte ondan aldı, sonra lolipop ve de çilekli süt aldı." Dedikten sonra annem bana teşekkürlerini sundu Batunun ayakkabılarını çıkarırken. Ben de odama gittim ve geldiğimde, yatağa atladım. Telefonun ekranına baktığımda normalde ilk gözüme çarpan şey, şarjın yüzdesidir. Ama şu anda sadece 3 dakika önce gelmiş olan 6 mesaja odaklamak zorunda kaldım. Doğal olarak. Sevindim bir an. Ne kadar çok sevenim varmış diye. Ama mesajlara baktığımda o düşünce bir anda yok oldu. Çünkü o 6 mesajın hepsi ailedenmiş.
Ferdi amcam: Hayırlı olsun karnen amcacığım.
Gülfidan teyzem: Gülüm benim ne aldın? Takdir mi, teşekkür mü? Kaç tane 4'ün var? Yoksa 3 de mi var?
Sami dayım: Oyy, sen büyüdün de lise 2 ye mi geçtin? Daha dün lego oynarken altına yapardın kizz.
Mehmet dayım: Dolunaycigim almissin karneni. Daha nıce kkarnelere inşallah. Bu arda kusura bakma yenı aldim tellefonumo yanlıs yazmis olabilirim.
Pınar halam: Çiçek, böcek, petek seni seviyorum. Bak ismail seni bekliyor, Dolunay ablamla Batu ne zaman bize gelecek diyor. Gel bize gelirken karneni de getir.
Turkcell: 16. 05. 15 tarihinde yaptığın kampanyadan hediye olan 1Gb internetin bitti kampanyadan yararlanmak için...
* * *
Nee olamaz. Beni şu son mesaj dışında hiç bir mesaj ilgilendirmiyor. Ben şimdi tüm bu keşfettigim şarkıları mobil veriden mi dinlenmiştim? Ölümü de tattığıma göre şu aileden gelen kro mesajları cevaplamaya başlamalıyım.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin