-Çocuklar siz hala uyuyor musunuz?
Teyzem yatakta yatan bizlere şaşkınlık içerisinde bakarken üçümüz elimizde telefonla yorganın altından kalktık.
-Teyze annem uyudu mu?
-Evet uyudu hadi kalkın.Çok ama çok heyecanlıydım. Kutup, ben,kivircik ve ezik prens-aynı evde. Çok eğlenecektik. Ozellikle de yasak bir yere gidiyorduk ve aksiyon dolu bir şekilde heyecan yaşayacaktık. Ayrıca ben şu an heyecan dolayısıyla saçmalıyorum. Gerçi bu çok garip bir şey değil. Üçümüz eşyalarımızı tek bir çantaya koyduk. Ve bilin bakalım kim taşıdı? Tabiiki ben!
-Bu çantaya ne doldurdunuz böyle? Ben sadece bikini ve tarak koydum.
-Dolu, lütfen mızmızlanma.
-Bana 'mızmızlanma' diyene bak! Ayrıca Yiğit sen bir erkeksin ve çantayı senin taşıman gerek.
-Olmaz ben 2 saat boyunca playstation oynadım ellerim ağrıyor.
-Havalara bak!
-Aa, çocuklar hadi biraz sessiz olun, asansör geldi güle güle.
-Teşekkürler teyze, güle güle.
* * *
-Selam Kutup!
-Selam millet!
-Eviniz çok güzel.
-Teşekkürler dolu.
Evleri çok bakımlı ve temizdi. Benim bildiğim erkekler kirli ve pasaklı olurlar. Bu çocuk 4 gündür evde tek başına kalıyordu ama evin hali, mükemmeldi!
-Evet, ne yapalım?
-Bilmem, evin sahibi sensin.
-Pekâlâ, Kıvırcık, evin bana ait olduğunu hatırlattığına göre ve saatin 10 olduğuna göre bence film izleyelim.
-Harika bir fikir!
* * *
Nihayet bir film seçmiştik. Biz Pijamalarımızı giyerken, Kutup'da mısır, cips, çikolata ve içecek hazırlamıştı. Televizyonun önüne 4 tane minder yerleştirdik. Minderler, sırtımızı duvara yaslayacak şekilde dizilmişti. Biz de minderlere dizildik. Ben ve Kıvırcık yan yana oturmuştuk,Kıvırcık'ın yanına ezik prens, benim yanıma da Kutup oturmuştu. Kısaca, Yiğit, Kıvırcık, ben, Kutup şeklindeydik. Tam filmi başlatacakken Yiğit,
-Kutup dur!
-Ne oldu?
-Bence biz filmden önce şişe çevirmece oynayalım.
-Neden?
-Neden olduğunu anlarsın.
-Pekâlâ, kızlar size uyar mı?
-Uyar.
-Uyar.
-Hem zaten uyumasakta olur. Film de çok uzun değil, oynayabiliriz.
-Aynen Kutup.
-Başlayalım o zaman. Arkandaki şişeyi verir misin Prens?
-Buyur.Ilk çevirmede, Kutup ve Kıvırcık geldi. Kutup pis pis gülüp, Kıvırcık'a
-Doğruluk mu? Cesaretlik mi?
-Cesaretlik.
-Harika! Sabun ye.
-Ne? Anlamadım?
-Sabun.
-Ha,Kutup ben anladım sen beni öldürmek istiyorsun.
-Hayır ilgisi yok. Sadece eskiden bir arkadaşıma sabun yedirttiğimde ağzından ister istemez baloncuklar çıkmıştı. Sende de çıkacak mı merak ediyorum.
-Saçmalama Kutup.
-Lütfen.
-Pekâlâ ama benim o yediğim sabunla elinizi yıkadınız. Bana yeni sabun ver.Kutup ciddi miydi? Ne saçma bir şey bulmuştu. Ama güleceğim kesindi. Hepimiz banyo dolabindaki sabun paketinden mor bir sabun çıkarmaya çalışan Kutup'u izliyorduk. Resmen sabun ile imtihan içindeydi.
-8 Dakika sonra-
-Nihayet çıkardım, al ye.
-Nihayet, ver.Kıvırcık sabunu birazcık yaladı. Ilk önce yüzünü ekşitti sonra kusacak gibi oldu, tam müdahale edecekken, mutfağa su içmeye koştu. Biz de arkasından koştuk. Su içtikten sonra gözleri kızarık bir şekildeydi.
-Bu yeterli mi Kutup?
-Yeterli. Yani buna da razıyım. Gel de sana sarılayım, yazık sana gel gel.Bunlar yaklaşık 4 saniye sarıldıktan sonra aralarına girip onları ayırdım.
-Yeter sarıldınız. Oyuna devam.
-Yani Kutup, eğer ben sadece yalayınca bu hale geldiysem, arkadaşına inanmıyorum. O yaşıyor mu?
-Evet yaşıyor. Tamam çevirelim.Cevirdiler. Yiğit ve Kutup çıkmıştı.
-Yine ben.
-Evet yine sen Kutup.
-Doğruluk-Cesaretlik?
-Doğruluk.
-Bana sabah anlattığın, yani hoşlandığın kızın ismi ne?Bunu bana bakarak sormuştu. Olamaz. O kimdi? Nasıl biriydi? Kalbim şu an ne haldeydi? Yine mi biri? Durrr. Yoksa o ben miydim? Hayır değildim. Ne saçmalıyordum yine? Başımı yere eğdim, gözlerimi kapadım ve sadece onları dinledim. Ağlamak istemiyordum. Kutup birşeyler söyledi.
-Ben neden olduğunu anladım galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü
Novela JuvenilBu bir yaz hikayesi, yazın tanışan iki kişi. Garip ama gerçek. Sadece uyumlu. Sadece masum. Sadece kuvvetli. Sadecelerle dolu ama hiç de sade olamayan karışık bir şey. - - - İçinde THE FOOO ve MAGCON grubuna ait kişiler bulunuyor. (The Fooo'dan--2...