1 hafta sonra (Yazlıkta)
Nihayet yazlığa geldik. Çantamı Batu'yla paylaştığım odaya bıraktım ve balkona çıktım. Ahh, işte o koku, o his. Okulun olmaması bir yana, yazlıklara, yaza aşığım. Balkondan aşağı baktığımda sitedeki birçok gencin kafede takıldığını, playstation oynadığını ve yemek yediğini gördüm. Onlar yaz mevsimine çoktan başlamışlar bile.
-Anneciğim ben biraz aşağıda yürüyüş yapabilir miyim? Bak, güneş yok iyiki akşam üstü geldik.
- Tamam o zaman Batuhan'ı parka götür.
-Pekâlâ, buna da razıyım.
- Dolunay bak kızım ne kadar çok işim var Batu ayağıma dolanır benim. Daha eşyaları düzenleyeceğim, bulaşıkları dizeceğim, akşam yemeği yapacağım, toz alacağım ve evi silip süpüreceğim.
- Tamam anne sorun yok iniyoruz biz. Batuuu!!!
* * *
Batuyla parka doğru yürürken, paten kayan kızlı-erkekli grubu gördüm. Benim de patenim vardı ama çok iyi kayamiyordum. Biraz biraz. Nihayet parka geldiğimizde Batu hemen salıncaklara koştu fakat salıncaklar doluydu. Batu yüzünü buruşturdu. Beklemeyi sevmezdi. Orada küçük bir çocuğu sallayan, hemen hemen benim yaşlarımdaki nazik ve kızlara/kadınlara/bayanlara saygısı olduğunu anladığım kişi bana ve Batuya döndü, " Atakan, gel abicim biz kaydırağa gidelim. Bak bekliyorlar. " dedi. Ben de ona, "Hayır teşekkür ederiz ama biz bekleyebiliriz, lütfen kalkmayın." Deyince Batu hemen bana baktı ve "Abla bak bize yer veriyorlar aklını kullan lütfen iki saat burada bekleyeceğimize bineriz daha iyi."dedi sinirli sinirli. Küçücük çocuktan azar işittim. Ve Batu bunu her zaman yapıyordu. Sinir olduğum bir diğer konu ise, yandaki kadının çocuğunu sanki biz yokmuşuz gibi sallamasıydı. Sinirli değilmiş gibi davranıp, Batu'ya döndüm "Ablacım, karşındaki abinin ve kardeşinin bize olan anlayışından dolayı onlara teşekkür etmen gerekirken bana böyle davranıyorsun. Sonuçta kimsenin rahatını bozmaya hakkımız yok." Deyince o, yere bakıp gülümsedi. "Siz de anlayışlısınız. Bunlar çocuk işte. Atakan'da çoğu zaman böyle yapar. Ayrıca biz de iniyorduk zaten. Buyrun. " dedi sakin bir şekilde. Ona bakarken vücudumun nasıl bir hâl aldığını bilmiyordum ama kendimi kontrol edemediğimden, eminim ki çok biçimsiz duruyordur. Mesela bacaklarım dik, kafam öne doğru gibi. Bunları çok kısa bir sürede düşündükten sonra ona teşekkür edip, Batu'yu salıncağa bindirdim. Yaklaşık 7 dakika onu salladıktan sonra Batu'ya kaydırağı işaret ettim. Batu kaydırağa koşarken ben de onun yanına oturdum. Banka. Yorulmuştum. Hem de çok. Batuhan ve Atakan çok iyi anlaşmışlardı. Gülüyorlardı, kovalamaca oynuyorlardı, konuşuyorlardı, eğleniyorlardı kısacası. Biz ise onları izliyorduk, sadece izliyorduk. İsmi neydi acaba? Biraz süre geçtikten sonra Batuhan ve Atakan yanımıza gelip, üçten geriye doğru sayıp, aynı anda, "Dondurma istiyoruz." Diye bağırıp, aynı anda gülüştüler. İyiki yanıma para almıştım yoksa Batu'nun dilinden ve ağıtından kurtulamazdım. Atakan'ın abisi bana bakıp güldü. Daha sonra bize 'gel' işareti yaptı. Dördümüz parkın yanındaki mini markete girdik. Çocuklar dondurmalarını seçtiler ve Atakan'ın abisi bana, "Sen dondurma yemeyecek misin?" Diye sordu bende kafamı bir sağa bir sola bir sağa bir sağa bir sola salladıktan sonra 'emin misin?' Anlamında bir bakış attı. "Almayacağım" diye bir vugulama yaptığımda dondurma seçmeye başladı. O dondurma seçerken ben de Batunun dondurma parasını tam adama uzattığım sırada o elimi aşağı indirdi. Bir dakika, o benim elimi aşağı indiremez. O, ne hakla benim kolumu tutup indirir? Ona döndüm. "Bu seferlik affediyorum ama birdaha asla benim yanımda birine para uzatma." Dedi. Ben de ona karşılık olarak, "Daha seni tanımıyorum bile ve birdaha da karşılaşacağımızı hiç sanmıyorum. "Diye bir şeyler geveledim. Ve o tekrar yere bakıp gülümsedi. Sonra bana bakıp, " Yarın saat 18.00 da, Batuhan'la aynı yerde. " dedi ve Batuyla erkekçe tokalaşıp, Atakan'ın elinden tutup yürüdü. Hâlâ ona bakıyordum. Yaklaşık on adım attıktan sonra bana baktı. Baktığımı görünce gülümsedi. Ben de Batunun elini tutup, utanç içerisinde eve yürüdüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü
Novela JuvenilBu bir yaz hikayesi, yazın tanışan iki kişi. Garip ama gerçek. Sadece uyumlu. Sadece masum. Sadece kuvvetli. Sadecelerle dolu ama hiç de sade olamayan karışık bir şey. - - - İçinde THE FOOO ve MAGCON grubuna ait kişiler bulunuyor. (The Fooo'dan--2...