3

133 12 11
                                    

Bugün günlerden pazar. 26 Haziran. Dün 25 Haziran'dı ve dün çok güzel bir gündü. Dün bana saat 18.00 da kardeşimle birlikte parkta olmamı emreden biri vardı. Diğer insanlar gibi değildi. Yanında para ödetmiyordu ve yer veriyordu. Ya aslında kabul ediyorum, tüm erkekler kızlara karşı böyledir ama herkes içten gelerek yapmaz. Off ne diyorum ki ben? Her sabah yataktayken saçma sapan şeyler düşünmek hobim. Yanımdaki yatağa baktığımda, Batu yoktu. Bugün ne çabuk uyanmıştı bu çocuk? Önce banyoya, sonra da mutfağa girdim. Mutfağa girdiğimde Batu ve annemin konuşmalarını dinlemeden duramadım.
-Anne çok iyi arkadaş olduk. İsmi Atakan'mış. Hatta Atakan'a abisinin ismini sordum abisinin ismi Kutup. Çok iyi birileriydi. Sana salıncak olayını anlattım zaten ama dondurma da aldık. Dondurma parasını Kutup abi ödedi.
- Birileriyle arkadaş olmanız çok iyi bir şey oğlum fakat herkese güvenmemeniz gerekli.
- Yok anniş merak etme. Ben de ablam da öyle bir hataya düşmedik. Ben bir erkek olarak ablama sahip çıktım ve zaten ablam Kutup abiyle pek fazla konuşmadı.
- Pekâlâ anneciğim. Aferin sana, ablan seni korusun, sen de ablanı.
- Merak etme anne, ablam benimle güvende.
- Biliyorum prensim beniimm.
- Neyse anne ben balkona çıkıyorum, denizi izleyeceğim.
- Ama anneciğim, korkuluklara yaklaşma, uzaktan izle.
- Elbette öyle yapacağım. Söylemene gerek yoktu ki.
* * *
Affferin ablasının kardeşi. Ne güzel de anlattı öyle. Beni kötülemedi. Çok bilmiş. Mutfağa girmiştim ama annem hâlâ beni görmemişti. "Anne" deyince annem hemen bana baktı. "Günaydın tatlım. " dedi tatlı bir şekilde. Huzur veriyordu bu meleğin sesi. "Günaydın annecim. Ne yapıyorsun? "Diye sorduğumda kahvaltı masasını işaret etti gülümseyerek. Ona yardım edip etmem gerektiğini sordum ve oda bana " Yatakları toplasan benim için yeterli. " dedi. Ben de odaya gidip yatağı toplamaya başladım. Yatakları toplarken de saat 18.00 ı düşündüm. Ne yapacaktım ben? Daha onu tanımıyordum ve niye böyle yapıyordum? Sanırım esmer teni ve bembeyaz dişleri yüzünden. İsmi Kutup öyle mi? Ama sanki biraz utangaç. Benimle hiç konuşmadı. Ismimi bilmiyor ve eğer Batu'yla annemi dinlemeseydim ben de onun ismini bilmiyor olacaktım. Ve şu an kalp çarpıntım nedeniyle, akşam 18.00 a kadar yaşayabileceğimi düşünmüyorum. Annemin bana seslenmesiyle bu düşüncelerimden sıyrıldım. "Annecim, son olarak Batu'nun çarşafını katlayıp geliyorum. "
* * *
-Efendim anne?
-Dolunay, hadi ekmek al kahvaltı hazır.
-Tamam, parayı ver melek.
* * *
2 dakika 16 saniye boyunca güneş altında yürüdüm ve markete girdim. Ekmekleri poşetleyip, kasaya geldiğimde kasada Kutup'u gördüm. Kalbim vücudumu delmeye çalışmaya başladığında tek yapmam gereken şeyi yaptım. Bir dakika, yapmam gereken hiçbir şey yok ki. Ona baktığımda o da beni yeni fark etmiş olmalı ki, bana "Selam" dedi. Ben de ona "selam" dedim ve ardından ekledim, "Arkanı döner misin? Ya da gözünü kapaman yeterli." Deyince şaşırarak baktı ve "Niye ki?" Diye sordu. Ben de "Ekmeklerin parasını vermem gerekiyor." Dedim. O da tekrar yere bakıp kahkaha attı sonra da hiçbir şey söylenmeden dışarı çıktı. İnsan bir 'görüşürüz' filan der yani. Parayı ödeyip dışarı çıktım. O da oradaydı inanmıyorum gitmemiş!
- Gitmemişsin
- Evet, evin nerede?
- Anlamadım
- Evin nerede?
- Ne yapacaksın?
- Seni bırakacağım
- Gerek yok. Sağol.
- Pekala. Görüşmek üzere.
- Görüşmek üzere
Acaba yürüse miydim?
- Hey! Dur.
O sırada sağ elindeki poşeti, sol eline aldı ve bana döndü.
- Efendim
- Sanırım seninle yürümemde sakınca yok.
- Düş önüme o halde.
- Akşam cidden buluşacak mıyız?
- Elbette. Akşamı sabırsızlıkla bekliyorum.
- Cidden mi? Atakan ne yapıyor?
- Şu anda uyuyor. Peki ya Batuhan?
- O, ilk defa benden önce uyandı. Ben sabah uyandığımda anneme seni ve Atakan'ı anlatıyordu. Seni övüyordu ve Atakan'ı ne kadar çok sevdiğini anlatıyordu.
- Haha öyle mi? Sevindim.
- Sevin. Bu arada ismin ne? Hâlâ bilmiyorum.
- Ben de sana soracaktım. Benimki Kutup. Senin?
- Dolunay.
- Uyumlu.
- Kesinlikle. İşte burası bizim blok.
- Pekâlâ, akşam görüşürüz Dolunay.
- Görüşürüz Kutup.
Bana ismimle hitap etti. Pekâlâ, kendimi kaybediyorum. Sakin ol Dolunay sakin.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin