20

68 6 6
                                    

Havuza indik ve onlar vardı. Oradalardı. Çok harika yüzüyorlardı. Kendimi tutamayıp havuzda boğulma taklidi yapmak geliyordu içimden. Ama o görene kadar, Kutup çoktan beni kurtarmış olur. Off ne diyorum ben yine? Biz de havuzda yüzmeye başladık. Aslında, Kutup'un onlardan hiç farkı yoktu. Kutup spor yapıyor muydu bilmiyorum ama cidden vücutlarının bir farkı yoktu. Kutup'ta çok güzel yüzüyordu. Dördümüzün arasından en güzel yüzen oydu hatta. Kutup'ta şarkı söylüyordu. Hiç bir fark yoktu. 4 kişiydiler. O 4 kişi arasından sadece 1 tane kız vardı. şu an neden bunu düşünüyorum? Cevap vereyim. Çünkü ben şu anda 4 kişiye karşı aynı hisleri paylaşıyordum. O erkekler 3 kişi,  Kutup'u da ekle 4 kişi. 4 kişi mi? Kafayı yediğime inanıyorum. Bu olabilir.

"Hadi Kutup! "

"Ne hadi?"

"Onlarla tanışmak için sabırsızlanıyorum." Dedim masum bakışımı Kutup'a sergileyerek.

Kutup'u çok seviyordum. Ne zaman, hangi ara ve nasıl bir sevgi olduğuna dair pek bi' fikrim yok ama onsuz bir gün bile düşünemiyorum. Bağlanmayı sevmezdim. Sanirim Kutup'a bağlı kalmıştım. Her an yanında olmak istiyordum, her gün evine gitmek istiyordum, her saniye onunla vakit öldürmek istiyordum, her havuz sonrası bana '18.00' demesini istiyordum.

"Biraz bekle Dolunay. "

"Bana geçerli bir neden söyle"

Bir an duraksadı. Yiğit ve Buse de  yanımdalardı. Kutup, duraksamasını destekler bir biçimde yavaşça konuşmaya başladı.

"Onlarla tanışmana gerek yok"

Ben de duraksadım.

"N-neden ki?"

Daha da yavaş konuşmaya başladı.

"Çünkü, ımm şey"

"Söyle hadi Kutup. Lütfen. "

"Çünkü ben seni kıskanırım."

O cümleden sonra Yiğit ve Buse ne haldeydiler hiç bir fikrim yoktu. Sadece Kutup'un yüzünün çok masum ve öne eğilmiş olduğunu, benim ise istemsizce güldüğüm apaçık ortadaydı. Utandım.

"Gülme. Neden gülüyorsun?"

"Özür dilerim çünkü ya bilmiyorum. Neden beni kıskanırsın?"

"Çünkü off Dolunay ya çok gıcıksın."

Üzgün bir çocuk gibiydi. Saçlarındaki kırmızı teller, başını yere eğince daha da belli oluyordu. Kahkaha attım.

"Lütfen söyle"

"Çünkü onlarla çok iyi arkadaş olup, beni satarsın."

"Seni mi? Ben mi? Saçmalama. Seni asla bırakmam asla. Ama asla. Sen benim için çok değerlisin bunu unutmanı istemem. Hatta belkide," ben de duraksadım, büyük bir iç çektim ve, daha yavaş konuşmaya başladım.

"Hatta belkide, senin bana verdiğin değerden çok, ben sana daha da çok değer veriyorumdur."

Kutup tam ağzını açmıştı ki, Yiğit atladı.

"Bu karmaşık ama anlamlı cümlenden sonra, seni tebrik etmek isterim. "

Yiğit'i aldırmadan konuşmaya başladı Kutup.

"Bundan emin değilim. " hala sessiz ve yavaş konuşuyordu. "Bir insan kardeşini çok sever cidden. Hem de çok. " Beynime sıçrayan kan, hızlı ilerlemişti.

"K-kardes mi?"

"Evet kardeş, başka ne olabilir ki?" Dedi çok normal bir şekilde. Bu sefer sesi yavaş ve sessiz değildi. Adeta masum Kutup başka diyarlara göç etmişti. Hem de birkaç saniyede!

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin