12

70 11 2
                                    

Denizden sonra, Yiğit ve Kutup'la hiç konuşmamıştık. O gün parka da inmemiştik. Parka inmediğimiz, ilk defa saat 18.00 da evde olduğumuz bir gündeydik. Garip bir gündeydik. Biz bu dün Petek'in Yiğit'ten hoşlanma durumunun şokunu da atlatamamıştık. O gün denizden sonra, eve gelince birlikte yaptığımız tek şey Monopoly oynamaktadı. Sonra herkes başka diyarlarda.
Şebnem teyzem'in diyarı: annemle çay içip sohbet etmek.
Annemin diyarı: Şebnem teyzeminkiyle aynı.
Batu' nun diyarı: Televizyon izlemek. Genellikle çizgi film.
Yiğit' in diyarı: Düşünceler arasında kaybolmak. Tamamen Petek.
Buse' nin diyarı: Harry Potter serisinin son kitabını bugün bitirmek.
Benim diyarım: Bunu siz çok iyi biliyorsunuz.
Diyar saatlerinden sonra uyuduk. Tabii sonra sabah oldu. (Doğal olarak)
* * *
"Hadi inelim."
Havuza indik. Bu sefer Kutup bizden önce gelmişti ve onun boyunda bir erkekle sohbet ediyordu. Biz geldiğimizde vedalaştılar.
"Selam"

"Selam"

"Selam"

"Selam"

"Selam Kutup abi, Atakan gelecek mi? "

"Evet onu özledin mi?"

"Evet"

"Gelmelerine az kaldı."

"Pekâlâ, bekleyeceğim."

"Hadi, sen çocuk havuzuna git. Nasılsınız?"

"Kötü"

"Ben de"
Yeter ama bu kadar mı çok seviyordu onu.
"Hadi ama, unut artık şu kızı. "

"Hangi kızı Dolu?"
Hangi kız mı? Başka hangi kızlar vardı acaba? Sinirlenme Dolunay. Kimse kimsenin hayatına karışamaz.

"Petek"

"Ha o mu? Unuttum onu ben. Aslında ben senden çok özür dilerim."

"Neden?"

"Dün sana sıkılmadığımı, Yiğit'e sıkıldığımı söyleyince, yalancı durumuna düştüm ya. Bu fazlasıyla utanç verici. Ben bazen kendimde olamayabiliyorum. Üzgünüm."

"Unut gitsin. "

"Beni yanlış tanımanı istemem. "

"Sen bana ilk gün nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu gösterdin zaten. Takma kafana. "

"Teşekkür ederim. "

"Bu dramatik anlar yüzünden ağlarsam eğer, benimle dalga geçmeyin çünkü bu sizin suçunuz."

"Hayır Yiğit, bu an dramatik filan değil. Sen duygusalsın."

"Ha, öyle mi ya? Fark etmemişim. Kusura bakma."

"Komik birisin."

"Biliyorum. "

Bu konuşmanın ardından dördümüz iki saat boyunca güneşlendik. Zaten havuz 9'da başlıyor ve 12'de bitiyordu. Havuzun 3 saatinden 2 saatini güneşlenerek, biraz da sohbet ederek geçirdik(Tabii Kıvırcık hariç. Çünkü o dün kitabı bitirememişti bu nedenle 2 saat boyunca hiç bıkmadan, yorulmadan kitap okudu.)Evet belki de siz 2 saatin az bir süre olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama Buse'nin yüzünde kitap izi çıkmazsa iyi olur. Geri kalan 1 saat de yüzdük. Havuz kapanınca, emretme kısmına geldik ama ben merakıma yenik düşerek, ona, "Önce birsey sormalıyım. Sizin eviniz hangi blok?" Diye sordum. Gülerek yanıtladı, "D blok,12. Kat, deniz tarafı. Ha çocuklar size önemli birşey söylemem gerekli. "

"Ne oldu?"

"Batu duymasın. " dedi sessizce ve devam etti, "Annem gil bugün akşam geleceklerdi ama 3 gün daha yoklar çünkü işler uzamış anlarsınız ya. Hatta Yiğit sen duşunu al, bizim eve yatılı gel."

"Annem ve teyzemin izin vereceğini sanmıyorum özellikle de şu iki cadının, biz takılınca kıskanıyorlar." Dedi gülerek biz de yüzümüzü buruşturarak aynı anda, "Hiçte bile, ne alaka? "Deyince ikisi gülüştüler. Ve ben dayanamayıp, söyledim.

"Ama eğer isterseniz biz de gelebiliriz yani durum uygunsa, ev müsaitse filan?"

Kutup gülerek kafa salladı ve, "O zaman siz ailenizden izin alın bugün ya da yarın bize yatılı gelin hem ben çok isterim, çok eğleniriz."

"Olur, biz izin alalım, Yiğiti de duşunu aldırtıp, yollarım ben sana, şimdi emret, annemden izin almak için sabırsızlanıyorum."

"Tamam o zaman aynı yerde, aynı saatte Batu gelmek isterse gelsin. Sizi seviyorum, görüşürüz akşam, yiğit sen de geç kalma."

"Tamam gelirken ne alayım? "

"Cips filan alırsın ya da almana gerek yok ben sabah herşeyi aldım."

"Oldukça misafirperver. Etkilendim. Görüşürüz. "

Şu andan itibaren tek yapmamız gereken şey, aileden izin almaktı.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin