5

96 9 4
                                    

Bizim balkondan, park görünüyordu. Ben de acaba bizi bırakıp eve mi gittiler yoksa tekrar parka mı diye kontrol etmek için balkona çıktım. Gayet sakindim yani evet, Kutup bir saat boyunca resmen yüzüme bakmamıştı, rezil de olmuştum ama bunları kaldırabilecek gücüm vardı. Parka baktığımda kimse yoktu ben de sitede okey oynanan yere, parti yapılan yere ve sıkma yapılan yere baktım. Sitenin her tarafını inceledim ve havuzun yanında küçük bir kafe vardı orada Kutup'u gördüm. Yanında Atakan yoktu ama tek de değildi. Yanında bir kız vardı ve elini tutuyordu. Kahkahalar atıyorlardı. O sırada boğazıma bir yumru oturdu. Midem yandı. Farkında olmadan gözümden yaş geldi. Onunla görüştüğümde hatta düşündüğümde kalbimin saniyede 10000 kere çarpmasını sağlayan çocuk, şu anda kalbimi durdurmuştu. Onların daha fazla eğlenmesini izleyemeyecektim. Anneme farkettirmeden kendimi tuvalete kilitledim. 6 dakika boyunca dıştan sessiz, içten susmak bilmeyen düşüncelerimle savaşıyordum. Kendime acıyordum. Yüzümü yıkamak için suyu açtığımda boğuk boğuk ağlamaya başladım. Susmak istemiyordum. Bana yapılan ihaneti gözyaşlarımla kusmak istiyordum çünkü. Yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime baktım ve Batuhan' ın sesiyle kendime geldim. Kapıyı tıklatıp, "Çişim var." Dedi. O sırada kendimi toplayıp, kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Batu içeri girerken bana "Ne yapıyorsun içeride iki saattir anlamıyorum ki?!?"dedi. Ona bakmadan odaya gidip,yatağa attım kendimi. 'Sanane Dolunay? O senin hiçbirşeyin. Sen de hemen kendini kaptırıyorsun. Hatta neye kaptırıyorsun ki? Ortada ne var ki? Hiç birşey yok. Bu nedenle kimsenin hayatına karışma. Seni ilgilendirmez.' Diye söylendim kendime.Aşk değildi bu. Sadece, sadece hayranlıktı. Ama benim ne kadar saf olduğum ortadaydı. Kulaklığı takıp, depresyon şarkıları dinlemeye başladım. Çünkü ben tam bir safım. Cidden. Cidden öyleyim. 15 dakikamı böyle harcadıktan sonra balkona, denizin o müthiş uyumlu dalgalarını izlemeye çıktım. Yani Kutup'a bakmak için değil, dalgalar için.
* * *
Orada yoktu. Hiçbir yerde yoktu. Sanırım evine gitmişti ve kızı da ne yaptığını bilmiyorum. Dalgalar, dalgalar evine gitmişti. Kendimi teselli edemiyordum. Benim acilen Yiğit'e anlatmam lazım bu durumu. O çok iyi sır saklar ve çok iyi teselli eder. Kuzenim, Yiğit ve Buse, yarın gelecekler. İnşallah. Acaba yarın havuza Kutup'la birlikte o kız da gelecek mi? İçim içimi yiyor. Çok ciddiyim yiyor. Çünkü acıktım. Mideme birşeyler girmezse eğer kendini yiyecek çünkü. Mutfağa gittim ve dolabı açtım. Tabiiki de dolaptan çikolata sepeti çıkaracak olmasam da, kenarda Batuhan'in yarım bıraktığı jelibon vardı. Onu yedim. Doymadım. Anneme acıktığımı da söylemedim çünkü eğer yüzümün halini görse, kadıncağız evrim geçirdiğimi düşünür. 'Gözlerinin altı mor mu?' desen mor. 'Torbaların var mı? ' desen var. Anneme bunlar da yeterli. En iyisi ben yorganın altına gireyim ve uyumaya çalışmalıyım yoksa yarın Yiğit'i beklemek için uzun olacak.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin