0.9

27.1K 958 92
                                    

Selamlarr<3

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz çok sevinirim.

Keyifli okumalar.

Abim arabayı son hızla eve sürürerken net hatırladığım en son Mirza'nın beni aceleyle uyandırması ve apar topar evden çıkmamızdı.

Abim sadece "Acele etmeliyiz." diyip durmuştu. Ne için acele etmemiz gerekiyordu?

Sonunda evin önüne geldiğimizde abim arabayı sertçe durdurdu, beni beklemeden kapıyı çarpıp çıktı. Abimin arkasından çıkıp eve doğru adımladım, kapı açıktı ve abim o kadar telaşlanmıştı ki ayakkabılarını kenara fırlatarak çıkartmıştı. Kapıyı kapatacağım sırada merdivenlerden gür ayak sesleri geliyordu, merakım öne çıksa da hızlıca kapıyı kapattım. Zaten şuan neye olduğunu bilmediğim bir şey için acele ediyorduk, birde bununla uğraşamazdık.

Salona doğru gideceğim sırada zil çaldı, kapı merceğinden baktığımda kapının önüne dizilmiş askerleri gördüm. Zarar gelmezdi. Kapıyı açıp kenara çekildim, bazılarını tanıyordum, abimin timinden aslerlerdi. İçeriye 6 asker girdiğinde hâlâ birkaçı dışarıdaydı, kapıyı aralıklı bırakarak salona geçtim.

Babam ve yanında daha önce gördüğüm ama ismini hatırlayamadığım adam koltukta oturuyor, abim elinde silahla salonun ortasında şaşkın bir şekilde onlara bakıyordu. Abimin askerleri de arkasında bekliyorlardı. Silahlı bir şekilde.

"Ne oluyor?" Belki de bu hayatımda yaşadığım en mantıksız an olabilirdi.

"Hoş geldin kızım." Babam sanki abimi ve onun arkasındaki askerleri görmemiş gibi oldukça normal, sakin davranıyordu.

"Pek hoş gelmedik baba, ne oluyor?"

"Hayatım tehlikede demiştin!" Abim silahını beline koyarak kendini koltuğa bıraktı. "Hayatın Kemal abiyle tavla oynarken mi tehlikede baba!" dedi öfkeyle karışık sistemle.

Babam sanki çok önemli sır veriyormuş gibi fısıldayarak "Biliyorsun oğlum Kemal abini her an hile yapıp beni yenebilir." Kemal abi de duymuştu ama gülüyordu. Şimdi daha net hatırlıyordum, bazen hafta sonları gelip babamla tavla oynarlardı, kahve içerlerdi ve saatlerce eski günler hakkında konuşurlardı.

"Siz çıkabilirsiniz." Abim hâlâ ayakta bekleyen askerlerine emir verdiğinde hepsi tek tek salondan çıkmaya başladı. Dış kapının kapanma sesi geldiğinde salonun girişinde öylece bekliyordum. Neden aceleyle gelmiştik? En önemlisi neden askerlerde gelmişti?

"Üçüncü ve son defa olmasını diliyorum ve soruyorum, ne oluyor?"

"Akşam Hümeyra'nın nişanı var." dedi Kemal abi. Hümeyra ablayı tanıyordum, Kemal abinin en büyük kızıydı. Uzun zamandır Utku abiyle birbirlerini seviyorlardı ama birtakım sorunlar yüzünden nişanlarını ertelemişlerdi diye hatırlıyordum.

"Sonunda kavuşuyorlar!" Kemal abi gülerek zarı attı, "Sonunda kızım sonunda." dedi.

Abim hâlâ boşluğa bakıyordu, oldukça endişelenmiş olmalıydı çünkü anladığım kadarıyla babam bizi buraya hayatım tehlikede diyerek çağırmıştı, Mirza'nın yanından kalkmayacağımızı tahmin etmiş olmalıydı üstelik hastayken.

"Baba lütfen bir daha bu taktiğini uygulama." Abim saçlarını karıştırıp yüzünü sıvazladı ve salondan çıktı.

Bende abimin arkasından çıkıp mutfağa geçtim ve babamlara çay koydum. Odama geçip kendimi yatağa attım, uykum vardı. Mirza'nın evimde tam uyuyamamıştım. Aklıma gelen anılarla gözlerimi açtım ve sırtüstü yattım.

ZİNCİR | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin