3.5

7.3K 348 16
                                    

Selamlaarrrr!!

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz sevinirim.

Satır aralarına da yorumlarınızı yapabilirsinizz.

Keyifli okumalar<3

"Bu valizlerin size yeteceğine emin misiniz?"

"Tatile gitmiyoruz Mila yetecektir."

"İki valizle gidip iki valizle de gelecek misiniz yani?"

"Kaç valizle gelelim istiyorsun? Yurt dışına çıkmıyoruz ki gelirken çikolata getireyim."

"Bilmem, bir hediye falan alırsınız artık."

"Bakarız. Çık odamdan hadi hadi yallah, işin yok mu senin? Rahatsız etme bugün beni."

Kovar gibi beni odadan atmaya çalıştığında -baya kovuyordu- gitmemek için sırtımı kapıya yasladım.

"Ne işler çevireceksin sen? Niye odandan kovdun şimdi?"

"Dinleneceğim Mila çıksana."

"İyi. Dinlen. Bu konuşma da burada bitmedi haberin olsun."

Umursamazca kafasını salladığında odasından çıkıp kendi odama geçtim. Akşama uçakları vardı ve onları havaalanına Mirza'yla ben götürecektim, sonra da bizim eve geçecektik. Mirza, ben ve bizim ev, çok güzel bir üçlü olmamış mıydı?

Yatağımı düzenlerken aklımda bugün dışarıya çıkma düşüncesi vardı ama şu an kendimi halsiz hissediyordum, belki akşam Mirza'yla dışarıya çıkardık. Odamdan ağrı kesicimi alıp mutfağa ilerleyip kendime bir bardak su doldurdum ve ilacı içtim, üzerime birden yorgunluk çökmüştü. Bu yorgunluk çöküşü gün boyu huysuzlanacağımı gösteriyordu ve benim nazımı çekecek abim evden gideceği için umarım yorgunluğum hemen geçerdi. Telefonum çalmaya başladığında elimi eşofmanımın ceplerine attım ama yanımda değildi, bardağı tezgahın üzerine koyup odama geçerken telefonum susmuştu ama tam elime aldığım anda tekrar çalmaya başladı. Arayanın Mirza olduğunu gördüğümde yüzümde oluşan gülümsememle birlikte aramayı cevapladım.

"Canım?"

CANIM? CANI MIYDIM?? 

"Efendim kocacım." Canım kelimesini bayıldığımı bilmese de olurdu.

"Neler yapıyorsun karıcığım? Telefonu hemen açmadın bir sorun mu var?"

"İşlerim vardı Mirza. Sen ne yapıyorsun?" Mirza'yı test etmek lazımdı, huysuzluğumu ne kadar çekebilecekti? Hemen benden bıkacak mıydı yoksa alışıp her gün nazlanma mı çekebilecek miydi?

"Tek işin ben değil miyim senin, çok kalbim kırıldı şu an.  Sesi oraya kadar gelmiş olması gerek. Duydun mu?"

"Odamda oradan oraya gezen sinek vızıltısından başka bir ses duyamıyorum şu an."

"Sende var bir şeyler, bir balkonuna çıksana."

"Temiz hava al beynin mi açılsın diyorsun. Bir dakika ya sen bana salak mı demeye çalıştın?"

"Hayır saçmalama sana salak demedim. Seni görmeye geldim balkona çıkar mısın?"

"Ay ne diyorsun! Bekle çıkıyorum!" Telefonu kapatıp heyecanla balkona doğru koştum ama geçerken abimin de mutfak balkonunda olduğunu görmüştüm...

"Pişt! Sarışın!" 

"Ne öyle pişt mişt diye çağırıyorsun mahalle kekoları gibi."

"Yokluğunda şiir bile yazdım." 

ZİNCİR | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin