1.6

21.2K 826 47
                                    

Selamlarr!!

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz sevinirim.

Keyifli okumalar<3

Babamların göreve gitmesinin üstünden 2 koca gün geçmişti, Mirza bu 2 günde yanımdan hiç ayrılmamıştı. Rahatsız mıydım? Asla.

Onu sevdiğimi söylemiştim ama planlarımda bu yoktu önceden aklımda o anı bu şekilde canlandırmamıştım. Zaten o da şoktan bir şey söyleyememişti.

Geriye 2 günümüz kalmıştı, birbirimize sataşarak anlaşıyorduk. Benim bir suçum yoktu tabii o sürekli benimle zıtlaşmak istiyordu. Kahvaltıyı o hazırlıyordu, normalde kahvaltı saatlerinde uyanır ve kendim hazırlardım ama bu aralar daha fazla uyuma isteğimi bastıramıyordum. Zaten Mirza da kahvaltı hazırlamaktan memnundu.

Ee yiyen memnun, yapan memnun tabii.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra mutfağı beraber toplamıştık, ben odama geçerken o oturma odasına geçmişti. Pijamalarımı değiştirip odamı düzenlemem gerekiyordu. Hemen bu paspal halimden kurtulmam lazım. 

Normal kıyafetlerimi giyerken telefonuma bildirim gelmişti ama umursamadan odamı topladım ve bende salona geçtim. Mirza kafasını koltuğa yaslamış şekilde uyukluyordu. Bu 2 günde Mirza hakkında daha farklı şeyler öğrenmiştim. Hemen uykuya dalabiliyordu, televizyon izlemeyi sevmiyordu ve mutfakta oldukça becerikliydi. Ben bu adamı sevmeyeyim de ne yapayım?

Telefonumu çıkarıp gelen bildirime baktığımda gördüğüm görüntüyle parmaklarım ekranda donmuştu. Böyle bir şeyi beklemiyordum. O kadar yıl geçmiş olmasına rağmen onlardan gelecek bir mesajı bile beklemiyordum. Üstelik benden kurtulmak istemelerine rağmen ondan böyle bir hareket beklemiyordum.

Mesajı gönderen Emre'ydi. Kendisi liseden arkadaşımdı. Lisede fazla kalabalık olmasa da bir arkadaş grubumuz vardı ve grubun dışlanılan kızı olduğumu geç fark etmiştim. Sorunlu geçen çocukluğum yüzünden pek arkadaşım yoktu zaten. Ortaokulum sessiz, sakin geçmişti. Lise de artık insanların içine karışmak istememden dolayı kendimi bir arkadaş grubunun içinde bulmuştum. İlk başlarda kimsenin gerçek yüzünü anlayamamıştım, çok iyi rol yapıyorlardı. Zaman geçtikçe artık beni aralarında istemediklerini anlamıştım, sürekli laf arasında söz söylemeler, açık açık zorbalamalar falan derken beni oldukça yıpratmışlardı. Yalnızlık o zamanlar benim için büyük bir dert olduğu için yaptıklarını şaka adı altında nitelendirip kendimi avutuyordum. Bu zaman ki aklım olsa onların yanında bir dakika bile bulunmazdım.

Emre o zamanlar gözlemlediğim kadarıyla diğerleri kadar aptal birisi değildi. Mesela insanları dış görünüşüne göre yargılamıyordu, boş yere laf edip durmuyordu ve en önemlisi tanımadığı birisinin acılarıyla dalga geçmiyordu. O zamanları düşündüğümde yüzümü buruşturdum ve mesaj sayfasına girip birkaç dakika görüldü de bıraktım, ne şekilde cevap vereceğimi bilmiyordum.

Emre: Mila merhaba. Kesin aklından niye aradan yıllar geçmesine rağmen sana yazdığımı düşünüyorsun.

Emre: Eski günlerini hatırlatıp canını sıkmak için yazmadım. Özür dilemek için yazdım.

Emre: Arada o kadar yıl geçti şimdi mi aklına düşüyor desen, haklısın. Herhalde biraz fazla bekledim bu özürü dilemek için. İlk önce sana yaptıklarında sessiz kaldığım için özür dilemek istiyorum. Sonrasında bizim yüzümüzden geçirdiğin lise zamanı için özür diliyorum.

Emre: Böyle olmasını istemezdim. Diğerleriyle irtibatımı çok önceden kestim. Umarım yaptığım eşşekliği affedersin çünkü susmamam gerekirdi.

ZİNCİR | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin