3.9

7K 307 10
                                    

Selamlaarrrr!!

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz sevinirim.

Satır aralarına da yorumlarınızı yapabilirsinizz.

Keyifli okumalar<3

"Resmen yarım saattir aynı kıyafetlere bakıyorsun."

"Aynı değil, bak birinin çizgileri daha kalın ve farklı renkte. Hangisi üzerime yakışır diye düşünüyorum."

"İkisi de yakışır güzelim."

"İkisini almak istemiyorum ama Mirza. Hiç yardımcı olmuyorsun."

"Kıyafet işinden anlamıyorum çünkü, benim dolabımda hep aynı tür kıyafetler var."

"Bir ara sana da alışveriş yapalım o zaman sevgilim."

"Yok güzelim kalsın, ben hiç istemiyorum."

Sonunda elimde tuttuğum kıyafetlerden birisini seçebildiğimde kasaya doğru ilerlerken Mirza'nın sabrı kalmamış gibi belimden tuttu ve adeta koşarak kasaya ilerledik.

"Neye bu kadar acele ediyorsun?"

"Buranın havasından sıkıldım."

"Tamam şunu ödeyelim çıkarız." Kendi cüzdanına uzandığını gördüğümde elimde olan kartı ona göstermem elini cebinden çekmesi için yeterli olmuştu. Benim elimdeki abimin kartıydı ve kendisi ödediğinde abime söyleyeceğimi biliyordu. Ödeme mevzusu abimle onun arasında olan bir olaydı ve bana hiç anlatmamışlardı. Tahmin ettiğim kadarıyla bir ara ödeme tartışması yaşamışlardı.

"Abimle aranızda olan bu kartı anlatmayacaksınız değil mi?"

"Komutanım anlatırsa, anlatsın."

"Bazen benimle değil de abimle daha fazla özel anın varmış gibi hissediyorum Mirza. Bu hikayede 3. Kişi benim herhalde."

"O benim komutanım."

"Benim de abim. Bende senin sevgilinim, memnun oldun mu?" Belimden tutarak kendisine çektiğinde "Çok." diye mırıldanmış ve yanağımı öpmüştü. Olan vardı olmayan vardı herkesin içinde öpülmezdi canım. Kesinlikte utandığımdan böyle konuşmuyordum, insanlar üzülebilirdi.

"Ne yapıyoruz?"

"Acıkmadın mı? Karnımızı doyuracak bir yere gidiyoruz."

Karımı doyuracak bir yere gidiyoruz diye anlamıştım.

"Ben karnımı evde doyurmak isterdim."

"Evde ne yiyeceksin?"

"Seni."

Sanki arsızlık yapmamışım gibi sakin bir şekilde yürümeye devam ederken Mirza'dan ses gelmiyordu.

"Ne oldu?"

"Açık sözlülüğüne şaşırdım. Genel de klavye delikanlılığı yapardın."

"O günler eskide kaldı."

"Yani artık daha cesurum diyorsun?"

"Hayır, eskiden de cesurdum. Sadece şimdi daha rahat davranabiliyorum."

"Neyse biz burada da yiyelim, sen eve gidince de beni yersin. Bunu çok isterim."

Bana dönüp göz kırptığında genişçe gülümsedim. Arabaya binip yemek yiyeceğimiz mekana geldiğimizde, arabanın içinden ceketimi de alıp arabadan indim. Masamıza geçtiğimiz de siparişlerimizi vermiştik. 

ZİNCİR | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin