1.0

25.5K 1K 197
                                    

Selamlarr<3

Bölüme geçmeden önce oy verirseniz çok sevinirim.

Keyifli okumalar.

Siyah, önü yırtmaç detayı olan boyu pek de uzun olmayan elbisemin üzerine parıldayan sarı saçlarım ve iddialı ama sade olan makyajımla aynada tekrardan kendime bakarken bir kez daha hayran olmuştum.

Bugün Mirza'nın işi zor olacaktı, gözlerini benden ayıramayacağına emindim. Yani umarım öyle olurdu.

Odamda son defa kendime bakıp çantamı da alarak çıktım. Salona geçtiğimde abimi siyahlar içinde koltukta otururken buldum. O da çok yakışıklı olmuştu...

''Sonunda hazır oldunuz mu küçük hanım?''

''Abartma abi. Duyan da saatlerdir hazırlanıyorum zanneder.'' Abim kafasını kesin öyledir der gibi sallarken onu salonda bırakıp mutfağa geçtim, yanıyordum, oldukça heyecanlıydım. Dolaptan soğuk su çıkarıp içtim, boşalan şişeyi tekrar doldurarak dolaba koyduğumda abim de masada olan, dün sıkıntıdan yaptığı kurabiyeleri yiyordu.

''Çıkalım mı?'' Normalde nikah ve düğünleri sevmezdim ama bu defa Mirza da geliyordu.

''Bekle Mirza'yı aramam gerekiyor. Hasta haliyle geleceğim diye tutturdu. Bizimle gelsin.'' Abimin dedikleriyle sırıtırken o bana ters ters bakarak Mirza'yı aradı. İkinci çalışta açıldığında hışırtılı bir ses geldiğinde kaşlarımı çattım? Mirza herhalde benden de sakardı.

''Bak duyuyor musun, ben aradım diye heyecanlandı yerinden düştü.'' Abim bana nispet yapar gibi söylediğinde yüzümü buruşturdum. Bunlardan korkmuyor da değilim ama maalesef Mirzacım, abimin Selin'i var.

''Kusura bakmayın komutanım, birden elimden düştü.''

''Geliyor musun nikaha?''

Geleceğini biliyorum anonime yani bana akşam nikaha gidiyorum demişti ama yine de heyecanla cevabını bekledim.

''Geliyorum komutanım,'' öksürdükten sonra tekrar konuşmaya başladı. ''Siz hemen çıkıyor musunuz komutanım?''

''Oğlum bu halde nereye geliyorsun lan! Hâlâ hastasın aptal adam. Otur sen evinde ben söylerim Kemal abiye.''

''Komutanım olmaz dedim bir kere gelirim diye.''

''Hasbinallah.'' Abim sabır çekmeye başladığında kıkırdadım.

''Siz çıkıyor musunuz komutanım?'' Mirza sorusunu yeniden sorunca abime bakarak dudaklarımı oynattım. ''Bizimle gelsin.'' Dedim.

''Bizimle geliyorsun.'' Mirza'nın cevabını beklemeden suratına kapattı ve ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi.

''Abi!'' Yaptığı oldukça ayıptı.

''Mila?'' Bu daha çok ne var yine der gibiydi.

''Niye suratına kapattın?''

''İtiraz edecekti ve,'' paltosunu da alıp çıkarken kafasını işaret etti. ''Bu kafa onun itirazlarını dinleyecek kadar sabırlı değildi.''

Yüzümde aptal bir gülümsemeyle ayakkabılarımı giyip bende evden çıktım. Mirza nasıl olmuştu acaba? O da kesin abim gibi siyahlara bürünmüş olabilirdi. Her şey yakışıyordu zaten benim askerime.

''Mirza için mi böyle hazırlandın sen?'' Dediği şeyle kaşlarımı çattım. Evet heyecanlıydım Mirza'yı göreceğimden ama bu kadar hazırlığım onun için değildi. Kimse için değildi. İstemiştim ve yapmıştım.

ZİNCİR | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin