bu bölüm bir tık nefes alabilmemiz adına, ard arda giden kaosun ve smutun sonunda biraz soft sahnelerle yenilenmemiz gerektiğini düşündüm. kaos kaçmıyor nasılsa :)
jenny, darlin, you're my bestfriend.
but there's a few things that you don't know of."Pekâlâ kural bir," koyu renkli ışıkların ele geçirdiği caddenin üzerinde yürümeye devam ederken, yanımdan yürüyen iki bedene ithafen konuştum. "İnsanları korkutmak yok."
"Ben insanları korkutmuyorum." biri sessiz kalırken diğeri, aslında sözümün tam da kaynağı konuştuğunda iç çekip dükkana doğru yürümeye devam ettim.
"Evet yapıyorsun ve bundan keyif alıyorsun nii-chan." Ran bu dediğimle kıkırdadığında büyük cam kapıdan girmeden devam ettim laflarıma. "Kural iki, ikiniz de Rindou'ya tek kelime etmiyorsunuz. Özellikle sen, Sasuke."
Kapıyı ittirdiğim gibi üzerindeki ufak çan hareketlenip içerideki çalışanlara geldiğimizi iletti. Etrafa bakarken bile aklım karışıyordu, beyaz tüller, parlak taşlar, her şey kafamda hayalini kurduğum taslaktan uzaklaşmama yardım etmek için vardı sanki.
İçeriden gelen benimle neredeyse aynı boylarda, açık pembe saçlara sahip kadınla beraber etrafta gezinen bakışlarım da onu bulmuş oldu. Uzun pembe saçlara, uçlara doğru yeşile dönen örgülere sahipti, kocaman bir gülümsemeyle bize yaklaştı. "Ah hoşgeldiniz! Size nasıl yardım edebilirim?"
Oldukça sevecen ve neşeli bir tavra sahipti, bakışları benden yanımdakilere kaydığında bile bozmamıştı gülüşünü. Eh, en azından birini korkutmadık.
"Gelinlik bakmak için gelmiştim." tek omzumda asılı ufak çantamın üzerinde gezdirdim parmaklarımı, oldukça gergin hissediyordum ve bir şekilde atmam lazımdı. Bunun acısını da şuanlık minik çantam çekiyordu.
Genç kadının yüzündeki gülümseme büyüdü, içeri birkaç adım attığımda elindeki dikişi bir kenara bırakıp yanıma geldi. "Elbette, düşündüğünüz bir model var mı?"
"Sanırım var.. " askılarda hazır bekleyen gelinliklere göz atarken sessizce mırıldandım, her birini incelerken hayalime yaklaşabilmek adına dikkatli davranıyordum.
"Omuzları açık bir model istiyorum, parlak ve dantelli olmasını da." hışırdayan şeffaf paketlerin arasında gezinmeye devam ederken konuştum, yanımda benimle birlikte bakan genç hanım duraksadı. Askıdan bir tanesini kaptı ve bana gösterdi, göğüs kısmının biraz üstünde dantellerle kaplı bir gelinlikti bu.
"Bunun gibi mi?" gösterdiği elbiseyi incelerken gülümseyerek salladım başımı, en azından onu ve onun benzerlerini arıyordum şuanlık.
"Evet, üst kısmının böyle olmasını istiyorum sadece. Geri kalanını pek düşünmedim."
Kadın elindekiyle beraber askılardan uzaklaşıp karşı taraftaki koltukları işaret etti, Ran ve Sasuke'nin çoktan kurulup gülüştükleri koltukları. "Siz şöyle geçin, buna uygun modeller getireceğim içerden."
"Teşekkürler." ufak bir baş onayıyla yanlarına gittiğim ikilinin yanında duran tekli koltuğa oturdum yavaşça. Elinde kıyafetle uzaklaşan kadın içeri seslendi o sırada. "Iguro, hayatım yardım edebilir misin?"
"Geliyorum!" içerden bir erkek sesi duyulduğunda iç çekip hâlâ gülüşen ikiliye çevirdim başımı.
"Siz neye gülüyorsunuz?" ikisi birbirine bakıp gülmeye devam ettiler, en sonunda Ran cevap verdi. "Rindou'nun delirmesine gülüyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
salvatore, | rindou haitani.
Short Story"en sevdiğim fırtınalardan birinin vurduğu yaz gecesinde, tam ikimiz eşitken, öp beni. " /rindou haitani esaslı kurgu. /tamamlandı 𓍯