𓆩 𝖿і᥎ᥱ 𓆪

570 37 33
                                    



medya, Sanzu'nun özeti.


𓆩 𓆪

Işık.

Acı verici bir yansıma, yoğun karanlığa alışık göz kapakları için gerçekten çekilmez olabilir, aynı şimdi bana olduğu gibi.

Zar zor gözlerimi aralayabildiğimde kolumda hafif bir ağrı hissediyordum, kaslarımda bir sızlanma ve uyuşukluk hissi hakimdi. Yatağımın içinde, üzerimdeki yünlü battaniyeyle uzanıyordum. Ne zamandır burda olduğum, saatin kaç olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Zaman kavramı şuanlık zihnimin benimseyip çözebileceği son şeydi.

Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp doğrularak sırtımı yatak başlığına yasladım, buraya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalışıyordum bir yandan da.

Siktir, Maya, Rin, telefon..

Her biri gözümün önünde canlandığında kolumdaki ağrının sebebi de anlaşılmıştı böylece, sinirle tıslayıp etrafımı süzdüğümde sabah saatleri olduğunu tahmin edebiliyordum sadece. Bulduğum ufacık umut ışığını da böylece kaybetmiştim ve iki yıldır bu zindana tıkılı kalbim daha fazlasını kaldıramayacağını bağırıyordu.

Bedenimin kontrolünü dahi tam sağlayamadığımdan ağladığımı fark etmem de geç olmuştu, yalnızca kaçma fırsatımı değil, hayatımın aşkına ulaşabileceğim bir yolu da kaybetmiştim.

Rin'in bu işin peşini bırakmayacağını bilsem dahi en fazla neler yapabileceğini düşünüyordum, eğer aynı ülkede olsaydık, tüm Tenjiku'yu ayağa kaldırabilirdi, tabii hâlâ onlarla birlikteyse.

Ağrıdan uzak kolumu diğerinin üzerine dikkatlice sardım, sıcak kalırsa ağrısı azalabilirdi. Bir an önce tüm bunlardan kurtulmalı, Maya ablasına ya da en kötü ihtimalle anneme ötmeden önce onu durdurmak zorundaydım. Yoksa sonum gerçekten hoş olmayacaktı.

Yerimde kıpırdanıp pijamalarımı düzelttikten sonra sadece terliklerle çıktım odamdan, aynı boş koridor karşıladı beni. Ellerimi hırkamın ceplerine sokup ana kapıya doğru yürümeye başladım, çok sevgili hemşirem olmadan bahçeye çıkmama izin olmasa dahi umrumda değildi. Nasılsa şimdi yanımda olmayan oydu.

Kapının hemen önünde, danışma masasının arkasında oturan kadın beni gördüğü gibi ayağa kalkıp telaşla yanıma geldi. "Bayan Tanaka, odanızdan neden tek ayrıldınız? Çıkmanız yasak, biliyorsunuz."

Bir koluma girip beni desteklemeye kaltığında bir adım gerileyerek durdurdum onu, bakışlarımdan, bedenimden, ruhumdan öfke damladığını, kanıma karıştığını hissediyordum her bir saniye.

"Maya yok, bahçeye çıkmak istiyorum." kadın bir anlığına duraksayıp hızla masasına geri döndü.

"Sizin için onu arayacağım hemen, bekleyin."

Karşı çıkmak istesem de hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordum, onu gördüğüm yerde boğazlamak istesem de şimdilik sakin kalmak zorundaydım. Eğer huyuna gidip onu biraz daha kandırabilirsem bir şekilde telefonu ele geçirebilir, Rin'e ulaşabilirdim. Sadece bu düşünceyle bile göğüs kafesim sancılanıyordu, o olmadan ölüm gibi geçen iki yıl sonra sesini duymak, bana güzel kızım dediğini duymak her şeye değerdi.

"Arin!" arkamdan bir bağırış duyduğumda kafamı hafifçe döndürdüm, panikle yanıma ulaşan bedene bakma gereği duymuyordum bile, hak etmiyordu da zaten bunu.

Danışmada kulağında telefonla duran kadın hızla telefonu kapayıp yanımıza ulaştı, o sırada Maya koluma girmek istemişti ama diğerine yaptığım gibi onu da sertçe çekerek reddettim. "Ben de tam seni çağıracaktım, bayan Tanaka dışarı çıkmak istiyor."

salvatore, | rindou haitani. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin