tüm kusurlarına hayrandım, sevgilim.
you drew the stars around my scars,
no I'm bleeding :')Yüzde bir.
Hayatımı mahvedebilecek yüzde birlik bir ihtimal.
Yağmur yağıyor, göz kapaklarıma damlayıp duruyor.
Bu bir lanet mi, kutsama mı?
"Abla." bedenimi nazikçe sarsıyor, gözlerimi açmam için. "Hava çok soğuk, içeri gidelim hadi."
Başımı sallayarak reddettim teklifini, tek istediğim bu bankın üzerinde dizlerim karnıma kadar çekilmiş halde kalmak. Yağmurun altında gözlerim kapalı, unuttuğum her şeyi anımsamak istiyorum.
Derin bir nefesle yağmurun kokusunu çektim içime, hâlâ hastane bahçesinde olduğumuzdan gürültüler doldursa da kulağımı, çok geçmeden onlardan da soyutlanmanın yolunu buldum tabii.
"Abla, bak donacaksın burada." kolumu çekip ayağa kalkmam için zorladı beni Sasuke, böylelikle açtım gözlerimi oturduğumuzdan beri ilk kez.
"Eve dönelim istersen, hm? Ya da başka bir şey yapalım?" oturan bedenime yaklaşmak için dizlerinin üzerine çöktü, elleri yağmurda ıslanan ellerimi yakaladı. "Bak Rindou buraya geliyor, toparlanman gerek."
Rindou?
"Neden?"
"Seni merak ediyordu, burada olduğumuzu söyleyince geleceğini söyledi." ellerimi nazikçe sıkıp dikkatimi kendine çekmeye çabalasa da boşunaydı, gözlerim etrafı ele geçiren kara bulutlardan ayrılmıyordu. "Hem, sadece bir test abla. Belki yanlış çıkmıştır, hm?"
Gözlerim yavaşça onu buldu, Sasuke endişeli bir yüz ifadesiyle beni izliyordu. Yağmurun altında ıslanmayı umursamıyor gibi duruyordu, belli ki tek istediği beni burdan kaldırmaktı. "Senin için birkaç tane daha alalım, tamam mı? Eğer onlar da pozitif çıkarsa.. Yani.. "
Lafın devamını getiremedi Sasuke, haklıydı da. Ben dahi getiremiyordum sonunu. "Onlar da pozitif çıkarsa, ne yapacağım Sasuke?"
Bie süreliğine sessiz kalarak cevaplamayı seçti beni, böyle devam edeceğini sansam da daha kısık bir sesle tamamladı cümlesini. "Her neyi seçersen seç, seninleyim. Senin bedenin ve senin kararın abla, eğer.. Ona sahip olmayı istersen," gözlerim tekrar benimkilerle aynı renk irislerini buldu bu sefer. "Sen ve ufaklık için burada olacağım, babasını aratmayacak bir dayı olacağıma söz veriyorum."
Son ana dek tuttuğum göz yaşlarım bununla özgürlüklerini ilan etti, tuttuğum ellerinden kendime çekerek sıkıca sarıldım Sasuke'nin ıslak bedenine. Yanıma oturarak bana sarılmaya, sırtımı sıvazlamaya devam etti bu sürede. Ağlayışım hızlanırken benim hıçkırıklarıma onunkiler karıştı, bir süre daha yağan yağmurun altında birbirimize tutunduk.
Aynı küçücük çocuklarken, o lanet evde yaptığımız gibi.
Kollarını iç çeken Sasuke oldu, elleri yanaklarımın iki yanına yerleşip sıcaklığını hissetti bir süre.
"Halledeceğiz," diye mırıldandı baş parmakları yanağımı severken. "Önce emin olalım, hm?"
Kafamı sallayarak onayladım onu, konuşmaya mecalim yokmuş gibi hissediyordum. Birkaç saniye geçmişken soğuk havayı telefonumun zil sesi doldurdu, Sasuke cebinden çıkarıp baktığında, gördüğüm isimle kalbim dondu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
salvatore, | rindou haitani.
Nouvelles"en sevdiğim fırtınalardan birinin vurduğu yaz gecesinde, tam ikimiz eşitken, öp beni. " /rindou haitani esaslı kurgu. /tamamlandı 𓍯