18.

29 6 10
                                    

JEONGİN'DEN

Elime telefonu almıştım. Changbinin attığı dosyayı görmüştüm girip girmemek ile tereddüt etmiştim. Girmeli miydim?


Merakıma yenik düşmüş ve başlatmıştım videoyu.

"selam millet. Aslında selam jeongin. Video sana özel olacak. Bir tek sen izleyeceksin"

I.n saçma girişi ile meraklanmıştım. Aynı zamanda yine o her zaman ki saçma bir şey yaparken ki gülüşünü takınıyordu. Aklıma changbin'in sözleri gelince korkmaya başlamıştım.

"bana gay diyerek kendince intikam aldın"

İntikam almadım ı.n o bir yalandı.

"madem kısasa kısas yapıyoruz o zaman ben de karşılık vermeliyim öyle değil mi?"

Değil.

"kendini hazırla çünkü çok canın yanacak"

Şimdiye kadar hiç yanmamış gibi davranma ı.n

._.

I.n ve min ji öpüşerek odaya girmişti. Boğazımda bir acı hissederken yutkunmaya çalışmıştım fakat olmamıştı.

Öpüşmelerinin arasında

"seni seviyorum ı.n"

Gibi şeyler söylüyorlardı. Sevdiğim kadın ile kardeşimi öpüşürken görmek zaten beni parçalarken ı.n'in ellerinin min ji'nin kalçasına gittiğini ve min ji'nin de bunu yapması ile güldüğünü görünce boğazımdaki acı dayanılmaz hale gelmişti.

Dayanamayıp videoyu durdurmaya çalışsam da durmamıştı video. Beni izlemeye zorlamıştı.

I.n'in elleri min ji'nin elbisesinin askısına gelmiş ve hızlıca elbiseyi çıkarmıştı.

Min ji'nin çıplak görünümü ile gözlerimi kapatmıştım. Acı, acı ve daha çok acıdan başka hiçbir şey hissetmiyordum.

Gözlerim kapalı olsa bile duyduğum seslerden ı.n'in de üstünü çıkarttığını anlayınca karnımda sancı hissetmeye başlamıştım. Kızaran gözlerim ile ağlamamak için kendimi o kadar sıkıyordum ki başım da ağrımaya başlamıştı.

"ağlama jeongin ağlama jeongin. Senin ağlaman için yapıyor. Ona istediğini verme"

Kendimce ağlamamak için motive olmaya çalışırken yanağımda hissettiğim ıslaklık ile küfür savurmuştum.

"sıçayım böyle işe bi boku da becer jeongin. Bi boka da ağlama"

Sonrasında gelen inleme sesi ile gözlerimi daha da sıkı kapatmıştım.

"yapma bunu ı.n..."

Sessiz ve titrek sesim benim bile canımı yakarken dayanamıyordum. Sürekli konuşup gülüyorlar ve aynı zamanda inleyip sevişiyorları.

"daha fazla istiyorum ı.n"

Sevdiğim kadın bile kardeşimi seçmişti. Sevdiğim kadına bile göz koymuştu. Sevdiğim kadın ve kardeşim bile bıçaklamıştı.

"ı.n daha fa- ah! Daha fazla isti- ah! İstiyorum"

Kulaklarımı kapatmıştım. Hayır öyle bir şey olmadı. Hayır şu anda sevdiğim kadın ve kardeşim sevişmiyor. Hayır bunlar bi rüya.

"hayır jeongin olmadı böyle bir şey. Duymuyorsun bunları. Rüya bunlar. Rüya"

Kendimi zorla ayakta tutarken sesler çoğalmıştı. Ellerimle kafama vurmaya başlamıştım. Sesler dönüyordu beynimde. I.n'in intikam için yaptığı sesler.

"jeongin'den bunları alamazdın ji"

Sonra ise gülme sesi.

"rüya, rüya bu bir rüya. Gerçek değil tamam mı? Gerçek değil. I.n bana bunu yapmaz. I.n intikam için birilerini kullanmaz"

Kendimce hala motive olmaya çalışırken dayanamayıp telefonu yatağa fırlatmıştım.

"rüya"

Ben dizlerimi kendime cekmiş, hem sallanıyor hem de ellerimi yumruk yapıp ellerimi kafama vuruyordum.

"rüya, rüya, ı.n böyle biri değil. O piç değil"

Söylenişlerim ardından kapı açılmış ve felix koşarak yanıma gelmişti.

"jeongin! Jeongin!"

Hızla yanıma gelmiş ve endişeyle yüzüme bakmıştı.

"ne bu halin jeongin. İyi misin!? Noldu? Cevap ver jeongin korkuyorum"

Endişeyle beni sallayıp cevap bekliyor aynı zamanda gözleriyle de bir yerime zarar verip vermediğime bakıyordu. Küçükken kendime zarar vererek kaçıyordum sorunlardan.

"rüya, rüya. I.n yapmaz ben ona güveniyorum. Yapmaz o. İntikam için kimseyi kullanmaz. Kötü biri değil o"

"neyden bahsediyorsun jeongin. I.n bir şey mi yaptı sana"

Açık telefondan bir inleme sesi daha gelince ben hızlıca kulaklarımı kapatıp gözlerimi olabildiğince sıkı kapatırken felix sesin geldiği yöne bakmış ve gördüğü tablo ile gözleri dolmuştu.

"bu- bu gerçek olamaz"

Sessiz ve bir o kadar kırılgan çıkmıştı sesi. O da inanmamıştı.

"rüya dimi felix. Rüya bunlar. 5 dakikaya uyanırım dimi. Çünkü çok canım yanıyor dayanamıyorum"

"jeongin ben..."

Bana yaklaşmış ve gözlerimin içine bakmıştı. Söyleyeceği kelimeleri seçememiş veya birleştirmemişti. Derin bir nefes vermiş ve beni kendine çekip sarılmıştı.

"özür dilerim jeongin. Bunları hak etmiyorsun. Onlar adına özür dilerim"

Kulağıma fısıldadığında gerçeklerden kaçmak istedim. Çünkü bu bir nevi rüya da değil de gerçekte olduğumu söylüyordu.

"yapma lix. Söyle şunu. Rüya de. Lütfen. Yalvarırım lix. Yalan olsa bile rüya de. İnanacağım çünkü. Lütfen"

"lütfen..."

Tükenmiş sesim ile yalvarmıştım. Sessiz, nafiz ve tükenmişlik içerisinde yalvarmıştım.

"üzgünüm jeong"

Orda o şekilde belki 1 saat belki 2 saat felix'e rüya olmasını söylemesi için yalvarmıştım. Söylememişti. Kaçamamıştım. Kaçış yolu aramıştım ama bulamamıştım. Kaçmak herşeyi çözerdi. Kaçamamıştım

._.

ÇOK MUTSUZUM BU ARALAR DUYGULARI YANSITAMIYORUM. ŞU BÖLĞMĞ YAZARKEN AĞLADIM AMA OKUYUNCA DUYGUYU HİSSETİREMEDİĞİMİ FARK ETTİM

şerefsiz ikizim    ı.n/jeonginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin