Jack'le artık ne kadar koştuk bilmiyorum. Sonunda bi yerde durduk.
"Niye koşuyorsun ki? Zaten yarın bulurlar."
"Biliyorum. Sadece yarına kadar sinirleri yatışır diye düşündüm."dedim ve ekledim.
"Ee Peki sen neden beni takip ettin?"
"Ders boş dedin ya."
"Öğretmen vampir mi? Değil mi? Bilmiyorum. Uyansa yetişe bilir. Yok yazılırsın diye söylüyorum."
"Sen kendin için endişelen. İki okuluda bir-birine kattın ilk günden. Nasıl bu kadar rahatsın?"
"Sadece. Babamdan korkuyor iki okul. Yani kovamazlar. Uzaklaştırmada almam. Merak etme. Sadece ceza alırım. O da kesin Vampir okulunu etkiler." dedim. Sustu. Biraz daha konuştuktan sonra
"Ben eve gidiyorum." dedim o da ~Tamam~ anlamında kafasını salladı. Koşarak eve gittim.
"Okul senden konuşuyor. Ne diye kaçıp gittin." dedi Bella gülerek.
"Sinirleri yatışır diye şey şaapmıştım." dedim küçük emrah bakışı atarak. Gülerek gözlerini kıstı.
"Film mi izlesek?" dedi. Kafamla onayladım.
"İyi fikir. Patlamış mısırları sen yaparsan seve-seve izleriz" dedim. Küçük kardeş olmak ne de olsa bunu gerektirir. Bella böyle ablası olduğu için şanslı olmalı.
"Hadi ama... Senden nefret ediyorum" dedi ayağa kalkarak. Burun kıvırıp koltuğa oturdum.
***
"Uyan~ Bu gün harika olacak. Uyann~" dedi Bella.
"Çekil." deyip ittim. Sabah sabah agresif olduğumu söylemiş miydim? Öyleyse tekrardan hatırlatıyorum.
"Babam geliyormuş." dedi.
"Ne? Niye? Benim yüzümden mi? Amaç ne? Cevap versene! " dedim yerimde oturur vaziyyete gelerek. Bunların hepsini tek nefeste söylemiştim be tam 2,1 saniyemi almıştı.
"Evet. Birazdan okulda olur." dedi.
"Ve sen bunu bana şimdi söylüyorsun. Yazdım bunu bir kenara Bella" dedim. Kalktım.
"Git git. Üstümü değişiğ iniyorum aşağı. Çabuk ol, üstünü değiş" dedi ve onu kovalarcasına ellerimi salladım. Gittiğinde çabucak dolaptan elbisemi alıp giyindim. Çantama birkaç defter, kalem attım. Birkaç makyaj malzemeside koyup kapadım. Okulda yapardım artık makyajı. Aşağı indim. Bella ayakkabısını giyiniyordu. Belinden düşen çantasını beline ittirmekten de çekinmiyordu.
"Gidelim mi?" dedi ayakkabısını giyinmeyi bitirip bana bakarken. Onayladım. Dışarı çıktık. Ben vampir hızıyla koşarak evden uzaklaşırken, o da beni takip ediyordu. Okula vardığımda direk müdürün odasına doğru ireliledim. Kapını açıp içeri girdim.
"Selam. Acaba babam burda mı?" dedim sakince.
"Hayır. Kurt okulunda. Dün yaşanan problemi halletmek için galiba. Ve bir dahaki sefere kapıyı çalarsan sevinirim" Yaw he he. Odadan çıkıp Kurt okuluna doğru koşarak gittim. Tabiki kapıda beni mine çiçeği karşıladı. Pek etki vermedi doğrusu. Kurt tarafım daha baskın olduğu için kurtboğan daha fazla canımı yakıyor. İçeri girer-girmez Alex, arkadaşları ve okulun girişindekiler kafalarını bana çevirdi.
"Ne? Tanışıyor muyuz? Hem sen, ne çabuk iyileştin" dedim Alex'e.
"Nereye?" dedi sözlerimi umursamayarak.
"Neyse ya. Gidiyorum zaten bende." dedim alakasız bir şekilde saçmalayarak. Abi herkeste oluyor bende neden olmuyor yaw? Vampir koşusuyla müdürün odasına gidecektim ki durdum.
"Bişey dicektim." dedim. Tüm cool'luğum bozularken müdürün odasını bilmediğimi hatırladım.
"Ne özür mü?" dedi gülerek.
"Rüyanda. Sadece müdürün odasını bilen var mı?" dedim. Biri sağ, biri sol, diğerlerinden biriyse beni gösterdi.
"Boşverin ben kendim bulurum." dedim. Yukarıdan gelen sesleri duyup babamın ve müdürün konuştuğunu gördüm.
"Oha yani!"dedim fısıldayarak. Hayır, aksini beklemiyordum da, insan şaşırıyor haliyle.
"Efendim?" dedi Alex.
"Diyorum ki birisi 3 saniyeye nasıl?- Herneyse." dedim. Sesleri duyduğum tarafa doğru koşmaya başladım. Müdürün odasına gittim.
"Biz de seni bekliyoduk Jennifer." dedi babam.
"Şey. Özür dilerim. Olanlar için" dedim.
"Kızım ilk günden bu ne?" dedi babam sinirle. Gözlerine çaktırmadan baktım. Simsiyahtı. Biraz zaman geçtikten ve herkes can sıkıcı sessizlikte öylesine anlamsızca beklerken kapı açıldı ve içeri Alex girdi.
"Selam Jennifer." dedi.
"Selam. Bakın tanışmıştık. Ne kadarda iyi arkadaşız. Bırakın gidiyim diyorum." dedim ona yaklaşırken.
"Ceza?" dedi babam ve müdür söze girdi.
"İki yolu var 1. Özür dileyeceksin arkadaşından bitecek-
"Dilemem. 2-si??"
"İkincisi 2 Hafta kurt okuluna gideceksin." sen beni saf sandın demi?? Ama evet safım.
" Afedersiniz?"
"Duydun."
"Hayır yani. Bir kurt için niye 2 hafta?" dedim. Gülümsedi.
"Bir-birinizle iyi geçinin diye." dedi. Allahım ben böyle olacağını bilseydim yapar mıydım? Evet yapardım. Ama konumuz bu mu? Ben ne günah işledim? Aslında, bir keresinde Bellanın yüzüne uyurken berbat bir makyaj yapmıştım. Yazık kız. 1 ay rezil olmuştu. Bende çok gülmüştüm. Ama sayılmaz bu değil mi?
"Peki o zaman. Ben gideyim." dedi babam. Onayladım. Birlikte dışarı çıktık. Okulun bahçesine yani.
"Görüşürüz." dedim.
"Tamam. İyi geçinin" dedi. O sırada Alexle göz göze geldik. Bizi izliyordu. Ona bakarak
"Emin ol İyi geçinicez" dedim. Artık mümkünse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez kız
VampireDünyada 100-den fazla yaratık vardır. İster insan, ister vampir, isterse de kurt olsun. Binlercedir. Daha onların ismini bile bilmezken onlar tam etrafında dolaşırlar. Bunların hepsi 'İnsan' adını taşıyarak dünyada yaşarlar. Şüphelendirmeyi sevmezle...