Bu arada size anlatmayı unuttum. Buraya yeni bir karakter gelicek. İsmi Max. Jenniferle eskiden sevgiliydiler. Sonra Bir gün Jennifer eve gelirken annesini ölü görmüş, yanında da Max. Max de buna sadece 'Özür dilerim' demiş. Sonra ayrılmışlar. Kız Maxden kaçmış. Ve Maxi Jen dönüştürmüş. Yani o da dolayı yoldan melez. O kadar gülçü olmasa da...
"Biliyorum. Ama maalesef Jason bilmiyor." dedim yavaşça gülümsemeye çalışarak. Ama olmadı. Gülerken gözümden yaş aktı. Benim. Gözümden. Yaş. Akmak. Gerçekten üzülmüş olmalıyım. Bana ilk defa bu kadar kaba davranmıştı. Kapıya yöneldim. Tam çıkacakken Alex kolumdan tuttu. Sinirden gülerek Alexin elini çektim ve sertçe ittim. Yere yığıldı. O sırada bu olayı Jason gördü ve Yanıma gelip Boğazımdan tuttu.
"SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN?" dedi.
"Arkadaş olduğunuzu bilmiyordum." dedim zorla.
"Dur Jason." dedi Em.
"Sen karışma Emma." dedi ve beni masaya doğru fırlattı. Kafam masanın uc köşesine değdi. Acıdan inledim. Sonra kalkmaya çalışırken biri elini uzattı. Kim olduğunu bilmiyordum ama hızlıca ittim. Kendim kalktım. Karşımda 2 tane bir erkek bir de kadın vardı. Kadın yaşlıya benziyordu. Ama erkek tanıdıktı. O an yanıma Alex geldi.
"İyi misin?" dedi.
"Yaptıkların yetmedi mi? Lanet olsun! DEFOL!!" dedim.
"Selam Jen. Beni hatırlamadın mı?" dedi karşımdaki çocuk.
"Selam Jen. Beni hatırlamadın mı?... Selam Jen beni hatırlamadın mı?..." diye bir kaç kez mırıldandım. Çok tanıdıktı. MAX. Bir-iki adım geriledim. Kadın bana yaklaştı.
"Sen kimsin? Ve oğlumun evinde ne arıyorsun?" dedi. Tam ağzımı açıp ukala-ukala konuşacakken Em lafa girdi.
"Arkadaşım Anne." dedi. Yüzündeki sertlik hemen yumuşadı.
"Selam ben Emma ve Alexin annesi."
"Bende Jennifer."
"Ah bu arada bu Max. Okulumuza yeni geldi ve seninle birlikte okuyacak Alex."
"NE?! Ah şey ü-üzgünü-" lafımı bitiremeden Jason yeniden boğazımdan tuttu ve beni masaya taraf fırlattı. Bu sefer daha sert inledim. Kafam resmen 2ye bölünmüş gibiydi. Max Jasona ölümcül bakışlar gönderdi ve koşarak yanıma geldi.
"Hey! Bir şey yapa bilirdin! Ne diye durdun?"dedi.
"Çünkü o benim sevgilimdi Max."dedim ve güldüm. Artık bu durumda ne kadar gülebilirsem. Duraksadı. Sonra kalkmaya çalışınca bana yardım etmek için elini verdi. Bende ittim ve ayağa kalktım. 1-2 adım geriledim.Sonra kedime geldim.
"Bak Jen! İyi değilsin. Sevgilin sana neden böyle yaptı bilmiyorum ama doktora gitmelisin."
"Üzgünüm ama sizi iygilendirmez. Benim ismimi nerden biliyorsunuz bilmiyorum ama yardımınıza ihtiyacım yok."
"S-sen beni hatırlamadın mı?" hatırlamak mı? Tabiki. Nasıl unutabilirim ki. Gülümsedi. düşüncemi okumuş olmalı.
"Hatırlamalımıyım?"
"Tabiki.Biliyorum 16 sene sonra ben bile kendimi unuturum ama sen çok iyi hatırlamalısın. Çünki ben senin annen-"
"Hatırlamıyorum. Ve hatırlamak istemiyorum. Herkimseniz annem hakkında bilmeden konuşmayın. Benim annem sizin gibi değersizlerin ağzına alacağı kadar düşmedi." güldü.
"Tamam. Ve hatırladığına sevindim Jennifer." dedi. Bende koşar adımlarla kapıdan çıktım. Okula vampir hızıyla geldim. Ders matematikdi. Ve 2ci dersin ortasıydı. İzin kağıdını alıp sınıfa girdim. İzin kağıtını uzattım ve yerime geçicekken...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez kız
VampireDünyada 100-den fazla yaratık vardır. İster insan, ister vampir, isterse de kurt olsun. Binlercedir. Daha onların ismini bile bilmezken onlar tam etrafında dolaşırlar. Bunların hepsi 'İnsan' adını taşıyarak dünyada yaşarlar. Şüphelendirmeyi sevmezle...