1. Bölüm: Vaveyla

188 8 0
                                    

♪Waiting for You - Alixe, Antent

 İçinde; şiddet, kan, ölüm gibi tetikleyici unsurlar bulunmaktadır, bu konuda hassas olan okuyucuların dikkatli olmasını önemle rica ediyorum.

Hoş geldiniz ve iyi okumalar!

Düzenlendi

🩶


⁘⁘⁘

Borulardan sızan su misali koyu yeşil kalın perdelerinin arasından sızan güneş ışığı uyandırmaya yetmişti onu. Yattığı rahat ve konforlu çift kişilik yatağından doğrulup sırtını beyaz, dikey kalın tahtalarla oluşturulmuş hapishanelerdeki demir parmaklıkları andıran yatak başlığına dayadı.

Bugün de diğer günler gibi geçecekti onun için. En azından planlarında bu vardı.

Eğilip, neredeyse evinin zeminindeki beyaz mermerlerin görünmesine engel olacak kadar çok olan kitap ve kâğıt yığınlarının arasından daha önce hiç okumadığına emin olduğu bir roman seçip ortasından açarak okumaya başladı. Ne var ki bir süre sonra roman onun ilgisini çekmemiş, dahası kurgunun sıradanlığı ve sonunun tahmin edilirliği onu baymıştı. Bundan dolayı elindeki kitabı daha önce elli bir kitaba yaptığı gibi yatağının hemen karşısında duran beyaz, çift kapılı, bronz kulpları olan çift kanatlı kapısının üstüne doğru fırlattı. Kitap önce tok bir sesle duvara çarptı, daha sonra ise elli bir kitaptan oluşan kapının önündeki kitap yığının üstüne düşüverdi.

Aylin'e göre bir yazıyı okumaya değer kılan; kendisine yeni ufuklar açması, eğlendirmesi yahut bilgi vermesiydi. O, zihninin belli bir kapasitesi olduğunu biliyor ve bunun için ona herhangi bir getirisi olmayan kitaplara en değerli iki şeyi olan zamanını ve aklını vermek istemiyordu. Hayatı boyunca ortalama bir insandan çok daha az insanla muhatap olmuştu. Bundan sebeptir ki diğer insanlardan farklı davranışları, düşünce dünyası, adalet sistemi ve ev düzeni vardı. Beğenmediği kitapları fırlatıp atması da kitaba saygısı olmadığını değil, beğenmediğinin göstergesiydi onun için. İçinde emek barındıran hemen hemen her şeye saygısı vardı.

Ağır ağır, yataktan kalkıp lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkayıp baştan aşağı lacivertin tonlarıyla dekore edilmiş mutfağına gitti. Pencerelerden evin içine dolan gün ışığı, akşam vakitlerinde onunla beraber duvarlarda dolaşan gölgesini yok etmiş ve tüm duvarları parlatmış, ışıldatmıştı. Hızlıca eline geçen bir bardak portakal suyu ve sandviçle kahvaltısını yapıp tekrar lavaboya gitti, dişlerini fırçaladı.

Gölgelerde yaşamayı öğrenmiş, gölgelerle arkadaş olmuştu. Bazı geceler oturup aklındakileri gölgelere anlatmıştı. Konuşmasalar, tavsiye vermeseler bile iyi geliyordu, Aylin'e. Arada bir kendine vakit tanımak için rutinlerinin arasında boşluk bırakmış ve gölgelerle konuşarak zihnini boşaltmanın yolunu bulmuştu. Yalnızlığı arkadaşı bilmişti.

Her sabah aynı saatte uyanıyor; aynı sürede kitap okuyor, kahvaltı yapıyor, dişlerini fırçalıyordu. Onun için hayat tek düze ve sıradan ilerliyordu. On yıldır aynı şeyleri yapıyordu. Prensipleri ve rutinleri etrafında bir ömür geçiriyordu. Hem güvenli hem de verimli geliyordu Aylin'e bu. Ancak bunun hep böyle devam edemeyeceğini de tahmin edebiliyor, rutinlerinin bozulacağı günün çok yaklaştığını biliyordu. Emindi hatta.

Ayna karşısında saçlarını taramaya başladı. Saçlarını taramayı çok severdi. Kestane renginde; omuz hizasına kadar olan hafif dalgalı saçları vardı. Gri metal gözlüğünü taktı, gözlerinin rengini seviyordu. Yemyeşil, dünyayı olduğu gibi gören gözleri vardı. Şöyle bir kendine baktı, gülümsedi. Yıllardır tek başına olsa da gayet iyi bakmıştı kendine. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak gurur duyuyordu kendisiyle. Güzel ve sağlıklı görünüyordu.

Zekanın SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin