16. Bölüm: Bir Tilkiye Kananlar

90 4 0
                                    

♪Here Come the Wolves - Lola Blanc

İyi Okumalar...

※※※

Aylin saat kaçtı bilmiyordu. Gerçi bilmeye de ihtiyacı olduğunu düşünmüyordu. Onun için çoğu şey önemsizdi. Gerçi insanın, bir evreni ve ötesini fethedebilecek bir gücü sıradan bir gözlüğün içine zihniyle bağlantı kurarak hapsettiğinde artık pek de bir şeye ihtiyacı kalmıyordu. İstediğini yapabilirdin. Güç ayaklarına serilmiş, sana tapıyor oluyordu çünkü. Güç, kontrolüne girmiş sana itaat ediyordu.

Aylin şimdi istese tüm bir evreni kendisiyle birlikte yok edebilirdi. Bunu yapabilecek iradeye fazlasıyla sahipti. Ama böyle bir şeyi yapamayacak kadar insan, dahası küçük bir kızdı. Acıyordu diğer insanlara. Küçük, kibirli ve haddini bilmez bir kızdı. Yapabileceklerinin bir sınırı yoktu ancak o her zaman olduğu gibi yine yapmamayı seçiyordu. Her şeye rağmen kurt rolünü üstleniyordu. Bir kez daha... Fakat artık bu oyundan, gösteriden, sıkılmıştı. Artık yalancı olmanın vakti gelmişti. Her zaman bir oyuncu olmak istemişti. Tehlikeli, yalancı bir oyuncu... Şimdi de bu hayalini gerçekleştirecekti. İçindeki tilkiyi serbest bırakacaktı. Tüm kuzu kostümlü kurtları dize getirmek için!

Karşısındaki üç Girift'e baktı. Yüzünde acayip bir dinginlik hakimdi, yalan ama bu yalana kendisini dahi inandıracak kadar gerçek bir yalandı bu.

Karşısındaki kısa sarı saçlı adam öne doğru nefretini Aylin'in yüzüne tükürürcesine konuştu. "Buradan git Şapkacı! Sana inanmıyoruz ve çekip gitmezsen gözünün yaşına bakmaz, öldürürüz!" konuşan Girift'in yanındaki de öne atıldı. Bu Girift'in gözlerinde boyutu ölçülemeyecek bir intikam ateşinin sıcaklığı millerce öteden dahi hissedilebilirdi ki Aylin bunu zaten iliklerine kadar hissediyordu. "Sen delirdin mi?" yanında durduğu az önce konuşan Girift'e söyledi bunu bakışlarını Aylin'den çekip. "Onu uyarıyor musun? Beş çayına davet bir de istersen. Farkındaysan o onlarca kişiyi gözünü kırpmadan öldürdü!" Aylin gülmemek için zor tuttu kendisini. Gözünü kırpmadan öldürmüştü öyle mi? Güleyim bari! Öldürdüğü o insanların ardından eve gittiğinde gözüne uyku girmiyordu onun, ne gözünü kırpmadan öldürmesi?

İçinde her şey karman çorman olmuşken bir kez daha sanki sıradan bir günde sıradan bir sohbetin içindeymiş gibi sakince konuştu. "Öldürdüğüm doğrudur, gözümü kırpmadan öldürdüğümse koca bir yalan." Dedi Aylin. Söylediği şeyle az önce kendisini uyaran Girift bile hızla üzerine doğru atıldı. Kendisine ilk ulaşan hiç konuşmamış olan kızıl saçlı, konuşan diğer iki Girift'in arasında sessizce duran kadındı. Onun hemen ardından da diğer iki erkek Girift yanına son sürat gelip Aylin'e yumruk geçirmeye çalıştı. Aylin ustalıkla kaçtı ve çevresinde döndü. Tüm bu kargaşayı seviyordu. Aynı anda birden fazla kişiyle dövüşmeyi seviyordu.

Üçü de aynı anda Aylin'i yakalamaya ve hınçlarını alabilmek için vurmaya çalışırken Aylin her hamlesinde onları zorluyordu. Ancak Aylin'in dikkati birkaç saniyeliğine dağılmışken kahverengi saçlı Girift karnına doğru bir yumruk geçirebildi. Aylin biraz sendeledi, sarı saçlı diğer adam da bundan fırsat bilerek karnına bir yumruk daha geçirdi, kızıl saçlı kadın da elindeki bir ucu sivri diğer ucunda bir panel bulunan üç santimlik küçük bir metal parçasını koluna sapladı.

Büyük ve asla tarif edilemez bir acı bedenini kasıp kavurmaya başlarken Aylin öfkeyle kadının suratına bir tekme attı. Lakin kadın yalnızca iç gıdıklayan bir kahkaha attı ve arkasını dönüp hiçbir şey olmamış gibi yürümeye başladı. Peşinden de diğer iki adam takip etti onu.

Zekanın SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin