♪ Scars - Boy Epic
Düzenlendi.
※※※
Tam on dakika sonra elinde üzeri bezle örtülmüş bir servis arabasıyla uzun boylu, siyah kıvırcık saçları olan bir Girift girdi içeri. O da Aylin'den nefret ediyordu. Bakışları her şeyi açıkça haykırdığından Aylin bunu rahatlıkla fark edebiliyordu.
"Baştan haberin olsun ben Fırat'a benzemem." Dedi elindeki arabayı iterek gelirken. Ses tonu oldukça sert ve özgüven doluydu.
Aylin güldü. Alaylı gülüşü boş odada bölündü, üç defa tekrar etti. "Çok mu düşündün ilk ne söylesem diye?"
Aylin'in alaycı tavırlarının aksine Girift oldukça soğuktu. "Hayır, odaya girmeden önce Fırat seni uyararak kibarlık yapmamı istedi." Şapkacı'nın kendisinden kaçacak yer arayışını izlemeyi heyecanla bekliyor, bunun için sabırsızlanıyordu. Ancak Aylin adamın bu tutumuna pek takılmadı ve eğlendiğini gizlemeyerek gülümsedi. "Yanındaki servis arabasında yemek olduğunu sanmıyorum. Yoksa onu da mı Fırat yanında getirmeni istedi?" Girift Aylin'in yapmak istediğinin aksine sözlerini umursamayıp görmezden geldi. Çünkü şu an aklı başka şeylerde, yapmak üzere olduklarında ve yapacaklarındaydı. Birkaç adımda Aylin'in solundaki duvarın önüne gelip duvarın yere yakın bir yerini itmesiyle duvardan büyük bir dikdörtgen bir parça ayrıldı ve böylece duvarın içine gizlenmiş yanan bir şömine açığa çıktı.
"Yok artık ama! Burada insanlar neden eşyaları duvarların içine gizleme ihtiyacı hissediyor?" Diye düşündü içinden Aylin. Gerçekten... Böyle bir şey yapmak için çok düşünmüşler miydi?
Bu sırada Girift servis arabasının üzerindeki örtünün altından ucunda bir yay simgesi olan otuz santimlik bir demir çubuk ve bir adet ısı geçirmez bir eldiven çıkardı, yay simgesinin olduğu ucu şöminenin alevlerin üzerine tuttu.
Aylin anında Girift'in ne yapmak istediğini anladı. Bu, Süveydanın mahkûmlarını damgalama ritüeliydi. Her mahkûm cezalarının bir kısmını çekmesi için Giriftler'den biri tarafından damgalanırdı ve damganın damgalanan kişiye hem ruhen hem de fiziksel olarak acı vermesi amaçlanırdı. Aylin tüm bunları kurduğu planı başarılı olup da Süveydaya girerse başına neler geleceğini bilmek için çok önceden, bir Girift'i öldürmeden önce zar zor, öğrenmişti.
Girift, demirin yay simgesi olan ucunu yanan közlerin içine bırakıp Aylin'in karşısına dikildi. Aylin iki eli duvara kelepçeli ve oturur hâldeyken önündeki Girift'e aşağıdan bakıyor, Girift de Aylin'e bunu hissettirmek ve onu her şekilde aşağılamak istiyordu. Aylin bunu anladığı anda oturduğu sandalyeden hızla kalkıp sandalyeyi nazikçe kenara iterek Girift'in karşısına dikildi. Girift hâlâ kendisinden uzun olsa da şimdi Aylin bakışlarıyla aşağı çeken taraf olmuştu. İnsanlara kendilerini bir hiçmiş gibi hissettirmeyi çok iyi biliyor ve bunu bu aralar baya sık kullanıyordu. Çünkü aşağılanmak, küçümsenmek kesinlikle ona göre olan bir şey değildi. Her şeyi yapabilirlerdi fakat kimse gururunu incitmeye yanaşamaz, buna yeltenemezdi. Şayet bunu denerlerse karşılarında görecekleri kişiyi Aylin dahi tanımıyor, o bile içindeki canavarın neler yapabileceğini bilmiyordu.
Girift sırıttı. "O insanları nasıl öldürdüysen ben sana aynısını yaşatmadan ölmene izin vermeyeceğim." Bunu sakince, neredeyse fısıldayarak söylediyse de gözleri sözlerinin aksine olağanüstü bir nefret ve acı çektirme arzusuyla dolup taşıyordu. Sakince gülümsedi. "O zaman hakkımda bilmediğin çok şey var demektir. Ben yalnızca onların kafasına sıktım, başka bir şekilde zarar vermedim. Eğer yaptıklarımın aynısını yapmak istiyorsan hiç durma, şimdi sık kafama."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zekanın Savaşı
Ciencia FicciónDünyanın en zengin varisi olan Aylin'in hakkında kimse hiçbir şey bilmiyordur. Kendisini herkesten gizler, bir tek öldürdükleri onun kim olduğunu bilir. Mesafeli, katı, zeki ve kontrolcü biridir. Belki de hayat omuzlarındaki yükü indirmediği için. K...