Take Me To Church - Hozier
İyi Okumalar...
※※※
Zemheri kapıyı çaldı, içeriden "Girebilirsiniz." Diyen Venator'un sesi duyuldu. Zemheri kapıyı açtı, içeri girdi. Aylin içeri girdi, Zemheri kapıyı Aylin'in arkasından kapattı. Her şey otonom hareketlerle gerçekleşti. Aslında Vaveyla'dan ayrıldıklarından beri otonomdu Zemheri'nin davranışları. Bir şey olmuştu da Aylin mi farkına varmamış?
"Ne buldunuz?" Zemheri telsizden duydukları sesi kaydettikleri ses kayıt cihazını Venator'un masasına koydu. Venator tuşa bastı ve Vaveyla'nın tüm o cani planları sessiz odaya ses getirdi.
Aylin odada yankılanan tüm o vahşi planlar duyulurken sessizliğini korudu. Belki birazdan kulağa saçma gelebilecek bir şey söyleyecek ve Zemheri kendisine gülecek, belki de öldürecekti. Ama söyleyecekti çünkü vakit artık gelmişti. Vaveylada yaptığı kendi planının son adımı; belki de ölümünün sebebi olacak olan, üç sözcükten oluşan bir cümleydi. Bu üç sözcük, Aylin'in bu zamana kadar oynadığı en büyük kumar olacaktı.
Ses kaydı bitti, odaya ölüm sessizliği çöktü. Ne Zemheri konuştu ne de Venator. Aylin kendini hazırladı, derin bir nefes aldı. Odadaki tüm hava yok olmuş gibi geliyordu şu an ona. Ama planının son adımı için doğru an bu andı. Bu yüzden daha fazla düşünmedi, her şeyini üç sözcüğe yatırdı.
"Girift olmak istiyorum." Bu üç sözcük hayatının bundan sonraki akışını belirleyecekti. Venator'un bir sözü, Aylin'in bundan sonraki hayatını belirleyecekti.
Zemheri bakışlarını ses kayıt cihazından Aylin'e kilitledi. Gözleri Aylin'in ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Venator ise bakışlarını cihazdan ayırmadan sordu. "Neden?" Aylin yeniden derin bir nefes aldı, "Belli ki bunca zamandır bazı şeyleri yanlış tarafta yapıyormuşum, bu hatayı düzeltmek istiyorum." Dedi.
Venator başını kaldırmadan "Ya isteğini geri çevirirsem?" dedi, cihazı inceliyordu. "O zaman bende buradan çıkıp hatamı tek başıma düzeltirim." Venator başını kaldırdı. "Buradan ben izin vermedikçe çıkabileceğine inanıyor musun?" Aylin yüzündeki maske yüzünden Venator'un mimiklerini okuyamıyordu. "Kendime güveniyorum." Dedi. Gözlüğünün içinde yatan güç sayesinde buradan elini kolunu sallayarak çıkabilirdi.
Venator ayağa kalktı, "Eh, o zaman küçük bir soru-cevap yapmayı reddetmezsin değil mi?"
"Elbette." Aylin hafifçe gülümsediğinde Venator başıyla Zemheri'ye işaret verdi ve Zemheri ceketinin cebinden bir şırınga çıkardı. Aylin şırınganın içinde ne vardı bilmiyordu fakat Zemheri'nin surat ifadesinden içindekinin su olmadığı anlaşılıyordu.
Zemheri şırıngayı Aylin'in boynuna batırdı ve içinde her ne varsa hepsini enjekte etti. Aylin belki hayatında yaptığı en çılgın şeyi yapmıştı lakin hayata zaten biraz çılgınlık gerekliydi değil mi? Yoksa tadı nasıl çıkardı?
Zemheri "beni takip et." Dedi ve kapıyı açıp çıktı. Aylin'in görüşü saniyeler içinde bulanıklaşmaya başlasa da Zemheri'nin peşinden gitti, bir odaya girdi. Buradan sonra "küçük" soru-cevaplarına başlayana kadar hiçbir şeyi düzgün hatırlamıyordu. O şırınganın içinde her ne vardıysa Aylin'i fena halde etkilemişti çünkü. Sanki tüm bedeni yanıyor, vücuduna soğuk iğneler batırılıyordu ve tüm bunlar yetmezmiş gibi hem görüşü bulanıklaşmış hem de ortamdaki hava yoğunlaşmış gibi hissediyordu.
Aylin olabildiğince kendinde kalmaya çalışırken boynuna tekrar bir şırınganın batırıldığını ve yavaş yavaş tekrar kendine geldiğini hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zekanın Savaşı
Science FictionDünyanın en zengin varisi olan Aylin'in hakkında kimse hiçbir şey bilmiyordur. Kendisini herkesten gizler, bir tek öldürdükleri onun kim olduğunu bilir. Mesafeli, katı, zeki ve kontrolcü biridir. Belki de hayat omuzlarındaki yükü indirmediği için. K...