Karmakarışık Hayat

4.BÖLÜM

Savaş: Melis'in sınıfındaki biri ondan hoşlanıyormuş yani. Çok geç olmadan git anlat kıza ne hissettiğini.

Çağrı: Daha ben bile bilmiyorken kıza nasıl söylicem?

Savaş: Seni döverim Çağrı!! Sen ona abayı yakmışsın oğlum. Aşıksın sen o kıza. Ben senin bütün sevgililerini biliyorum ama Melis farklı bunu senin bakışlarında görüyorum. Diğerleri gelip geçiciydi, öylesine takılıyordun ama abi valla sen bu sefer aşık olmuşsun. Sürekli onu görmek için çıkıp gidiyorsun onun olduğu her yere, onun yaptığı herşeyi yapıyorsun, onun kullandığı hatta onun söylediği şarkıları bile söylüyorsun. Birini onunla görsen kuduruyorsun Çağrı.

Çağrı: Ben gerçekten ona aşık mıyım yani?

Dedim inanamayarak.

Savaş: Aşıksın gerizekalı, aşıksın. Şimdi biri kızı kapmadan git açıl ona.

Çağrı: Onu benden başka kimse kapamaz. Gebertirim onu. Anasının karnından nasıl çıktıysa öyle geri sokarım onu!!

Son sözümü söyleyip Melis'in sınıfına gittim. Sınıfta tek Melis vardı. Kafasını sıraya koymuş uyuyordu. Ses çıkartmamaya özen göstererek yanına yaklaşıp oturdum. Bende kafam ona dönük bir şekilde sıraya koyup onu izlemeye başladım. Hayatımda gördüğüm en güzel manzaraydı gerçekten. Keşke hep görsem bu manzarayı. Acaba daha önce onu birisi uyurken görmüşmüydü? Ya da onu biri izlemişmiydi? Umarım öyle birşey olmamıştır! Ona kimsenin bakmasını istemiyorum, bir tek bana baksın o içimi eriten kahve gözleriyle. Kafamı yavaş yavaş Melis'e yaklaştırıp kokusunu içime çektim. Tam bir bebek gibi kokuyordu. Hoş zaten bebek gibiydi hahaha. Benim bebeğimdi o. Kimseyle paylaşmak istemediğim bebeğim.

Günümüz

Acaba kokusu nasıldı? Hala bebek gibi mi kokuyordu? O benim bebeğimdi ve hep öyle de kalıcaktı. Beni kabul etmese bile benim için öyle kalıcak Melis. Ben Melis'ten başkasını hayatıma almam, alamam. Bir kere kalbime girdi. Ve çıkması mümkün değil. Bunu en derinlerde hissediyordum. Melis hakkında çok merak ettiğim birşey olduğu için hemen Savaş'ı aradım. İkinci çalışta açmıştı.

Savaş: Alo abi?

Çağrı: Savaş, napıyorsun?

Savaş: Yeni eve geldim abi. Sen napıyorsun?

Çağrı: Oturuyordum öyle. Birşeyi merak ettiğim için aramıştım.

Savaş: Tamam, dinliyorum.

Çağrı: ... "derin bir nefes verip" Melis'in hayatında biri varmı?

Savaş: Hahaha yokmuş abi merak etme. Ama şimdilik.

Çağrı: Şimdilik mi? Ne demek lan o!

Savaş: Ya abi biliyorsun Melis güzel bir kız ondan şey yaptım ben.

Çağrı: Savaş!!

Savaş: Aman tamam be! Kerem diye bir
çocuk galiba Melis'ten hoşlanıyor. Yani Selin öyle düşünüyor.

Çağrı: Daha 2 gün oldu lan! Bu kadar kısa sürede nasıl hoşlanabilir Melis'ten.

Savaş: Bro, hatırlarsan sende ilk görüşte hoşlandın. Yani kız güzel etrafında bir sürü kişi vardır. Kim bilir kaç kişi çıkma teklifi etti.

Çağrı: Yok yok sen beni iyice delirtmek istiyorsun amacın bu deme.

Savaş: Yani bir deli daha ne kadar delirebilir ki hahahahaha.

Çağrı: 2 güne geliyorum Savaş. Bekle sen, bekle!

Diyip yüzüne kapatmıştım. Gerçekten bu kadar kısa sürede beni delirtmeyi nasıl başarıyordu. Zaten konu Melis'e birinin yaklaşmasıysa kolayca deliririm. Ama Savaş yangına körükle gidiyordu resmen. Benim ne yapıp edip Melis'in karşısına bu sefer çıkmam lazım. Tüm hislerimle.

Kerem'in Anlatımı İle

Melis'i eve bıraktıktan sonra eve gitmeye başladım. Çok güzel bir gündü. Onunla beraber oturup konuşmak... Ahh anlatamicam kadar mükemmel. Sanki zaman durmuştu. Sadece o ve ben. Saatlerce öyle durabilirdim. Evet, Melis'ten baya baya hoşlanıyorum. Beni çok etkiliyor, bir gülmesi bile aklımı benden alıyor. Eve geldiğimde üstümü değiştirip yatağa girdim. Her gözümü kapattığımda Melis geliyordu aklıma. Zihnimde her hareketi canlanıyordu. Her söylediği kelime, her bakışı, gülmesi. Zihnime işlemiş resmen. Farketmeden ezberlemişim onu. Ondan hoşlanıyorum ama bundan ötesi var mı onu bilemiyorum işte.

...

Melis'in Anlatımı İle

Sabah kalkıp hazırlandım ve okul saati gelene kadar bekledim. Evet, hala geç gidiyordum. Alışkanlık haline gelmişti artık. Ne kadar bunları aklıma getirmemeye çalışsam da, çıkmıyordu ki aklımdan. Ondan... hoşlanıyordum. Şimdi de öyle galiba. Vazgeçmeye çok çalıştım ama her seferinde aynı şey oldu.

1 Yıl Önce -Kesit-

Melis: Kanka bu sefer bitti. Çünkü ben dayanamıyorum artık yaa! Neden yapıyor o zaman bunu. Madem beni sevmiyor, neden hep bana bakıyor. Hiç anlamıyorum bir öyle bir böyle. Hem bana bakıyor hem de bakmıyor. Yok o beni sevmiyor belli ve asla da sevmicek ben ne diye bekliyordum saçmalık!! Bitti yaa, umursamicam artık, yüzüne bakmicam onun.

Selin: Saçmalama Melis! O seni seviyor, bunu gözlerinde görüyorum.

Melis: Aynen Selin. Bak ne güzel seviyor beni!

Diyip arkasını göstermiştir. Selin dönüp arkasina baktığında şaşırmıştı.

Melis: Gördün değil mi Selin? "Sinirle gülerek" Beni sevdiği için eski sevgilisiyle konuşuyor. Yeliz'in de işine geliyoe zaten, onun peşinden koşuyordu hep. Şimdi tam oldu, mutlu mesut yaşarlar artık!

Son sözümü söyleyip sınıfıma girmiştim. Anlıyordum yavaş yavaş herşeyi. Bende diğerleri gibi ona takıntili olmadığım için sürekli bana bakıyordu. Ondan hoşlanabilirim ama bu demek değil ki ondan vazgeçemem.

Günümüz

Hep onu umursamicam, bitti diyordum. Ama öyle demekle bitmiyor herşey. Ben uzaklaştıkça o bana daha da yaklaşıyordu. Ve ben verdiğim kararları verdiğim sözleri tutamıyordum. Şimdiyse ondan bir haberim yok. İçten içe merak ediyorum onu. Selin'e, Savaş'a ne kadar sormak istesem de soramıyorum. Geçmişte yaşananlar silinmiyor aklımdan bu yüzden cesaret edemiyorum.

...

Okula girip sınıfıma çıktım. Sırama oturduğum an Selin yanıma geldi ve tam konuşmaya başlicakken sözünü kesip ben konuştum.

Selin: Y-

Melis: Biliyorum Selin. Gene geç geldim. Alışkanlık işte, napim.

Selin: Alışkanlık olduğuna emin misin?:)

Melis: Başka ne olucaktı Selin.

Dedim ve göz devirdim.

Selin: Konuşalım mı bugün? Dertleşme günü yapalım hm?

Melis: Bir sıkıntımız mı var ki dertleşelim.

Selin: Melis ben aptal değilim. Senin herhalinden anlıyorum ben. O yüzden itiraz istemiyorum bugün konuşucaz okey?

Melis: "Göz devirip" Okey.

...

Öğlen arasına girmiştik. Hiçbir şey yemek istemiyordum. İştahım yoktu. Selin ise yemek yemeye gitmişti. Koridora çıkıp cam kenarına oturdum. Bir süre sonra karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle kokup oraya bakmıştım.

...