13.BÖLÜM

57 47 1
                                    

Günümüz

Melis konuşmak istemediğini söylemişti. Onu onaylayıp Savaş'ın yanına gitmiştim. Selinle konuşuyorlardı. Yanlarına gittiğimde konuşmayı bırakıp bana bakmışlardı.

Savaş: Kanka noldu? "Melis'i işaret ederek" Bir sorun mu var?

Çağrı: Hayır. Sadece şimdi konuşmak istemiyormuş.

Selin: Biraz zaman ver ona. "Melis'e bakarak" Şuan kafasında binbir düşünce vardır eminim.

Çağrı: Ona açılmak istiyorum. Ama bir yandan da çok korkuyorum.

Savaş: Neden korkuyorsun abi?

Çağrı: Ya beni istemezse? Ya başkasını seviyorsa?

Selin: Bak Çağrı, evet hatalar yapmış olabilirsin ama Melis seni seviyor. O sadece sana çok kızgın ve bu kızgınlığını bir tek sen alabilirsin. Sadece biraz daha sabret ve zaman ver ona.

Savaş: Aynen abi Selin haklı. Ayrıca Melis'in seni istememe gibi bir ihtimali yok. Düşünme böyle şeyleri.

Çağrı: Elimde değil oğlum napim.

Bu konuşmayı daha fazla sürdürmek istemediğim için Ozan'a seslendim.

Çağrı: Ozan? Abi şarkı açsana yaa!

Ozan: Tamam kardeşim.

Biranda -Kırk Yılda Bir Gibisin- şarkısı çalmaya başladı. Selin hemen yerinden kalkıp Melis'in yanına gitmişti. Selin birden bağırarak şarkıyı söylemeye başlamıştı. Bizde alkışlamaya başlamıştık tabi. Sonra Savaş'ta ona katılmıştı. Şarkının en hareketli kısmı geldisinde Melis'te söylemeye başlamıştı tabi bende hemen eşlik etmeye başlamıştım.

"Bu saatten sonra farketmez
Doğrusu, yordamıyla çözeriz biz artık
Geçmişindeki hikaye beni üzmez
Nasılsa yenisini yazıyoruz artık
Gözümün önünde binbir gece masalları
İnandığım aşk var ki devirmez mi dağları
Sen yaz yeter ki aklında kalanları
Tamamlarız eksiğini, gedigini ayrı ayrı

Dün ve herşeye tepki diye dünyaya gelmişsin
Nasıl zerafet Allah'ım, çok güzelsin
Biraz kusur be bari, olan var olmayan var
Ayarı yok harbi kırk yılda bir gibisin

Dün ve herşeye tepki diye dünyaya gelmişsin
Nasıl zerafet Allah'ım, çok güzelsin
Biraz kusur be bari, olan var olmayan var
Ayarı yok harbi kırk yılda bir gibisin "

Çok eğlenmiştik gerçekten. Peşpeşe bir sürü şarkı söylemiştik ve çok yorulmuştum. Ama bence değmişti. En çokta benim için güzel bir anıydı bu. Arkadaşlarımla bir arada ve sevdiğim kızla beraber eğleniyorum. Çok güzel bir duyguydu bu. Onun gözlerinin içine baka baka şarkıyı söylemiştim. Melis'te arada bana bakıyor benim ona baktığımı görünce kaçırıyordu bakışlarını. Yanakları kızarmıştı. İlk defa benim yanımdayken bu kadar eğleniyor ve kızarıyordu. Çok tatlıydı. Kendimi tutmasaydım şuan o yanaklarını her an ısırabilirdim. Tabi bunu yaparsam eğer Melis ortalığı ayağa kaldırırdı.

Melis'in Anlatımı İle

Yol boyunca şarkılar söyleyip oyunlar oynayıp eğlenmiştik. Çok güzel bir gündü benim için. Ve yavaş yavaş Çağrı'ya olan kızgınlığım geçiyordu. Ben tekrardan alışıyordum Çağrı'ya. Tıpkı o günkü gibi.

1 Yıl Önce -Kesit-

Bugün hiç keyfim yoktu. Çünkü sevgilimden ayrılmıştım. Aslında üzülmemem ve umursamamam gerekiyordu. Ama işte insan her ne derse desin üzülüyordu. Ama artık boşverdim. Sonuçta onun yüzünden onu terk etmiştim. Yani benim bir hatam yoktu bu konuda. Dolayısıyla üzülmem de saçmaydı. Hiç umursamadan sadece eğlenmiştik bugün. Hiçbirşey olmamış gibi arkadaşlarımla eğlendim. Sonra onu gördüm, yine bana bakıyordu. Alışıyordum ona. Bunu nasıl yapıyor bilmiyorum ama ben gerçekten ona alışıyordum. Onun bana bakmasına, benim etrafımda olmasına, benim hakkımda arkadaşlarıyla konuşmasına. Yani konuşuyordur herhalde. Yoksa arkadaşlarının sürekli bana bakmaları saçma olurdu. Ama içimdeki bu hisse anlam veremiyordum. Bu hissi daha önce hiç yaşamadım ben. Ben onun bana bakışlarının bitmesini istemiyordum. Başkasına baksın da istemiyordum. Kızlar onun etrafında olunca çok sinirleniyordum. Adı neydi bu hissin? Ben neden böyle hissediyorum peki?

Günümüz

Gülümsemiştim. Güzel günlerdi. Hiç bitmesini istemiceğim kadar güzeldi. Bir yandan o günlere geri dönmek istiyorum bir yandan da hiç istemiyorum. O-o Yeliz'i tercih ettiği sırada bile bana bakıyordu. İşte bu canımı çok yakmıştı, hala da yakıyordu. Beni kıskandırmak için mi yapmıştı böyle birşeyi? Kim birini kıskandırmak için eski sevgilisiyle tekrar olur ki!? Yeliz'in ne kadar or!spu olduğunu herkesten daha iyi biliyordu Çağrı. Bazen diyorum çık Çağrı'nın karşısına sor, neden onunla olduğunu. Bazen de diyorum ki sen kimsin ki ona hesap sorucaksın. Neyisin ki sen Çağrı'nın. Evet ben Çağrı'nın hiçbirşeyi değildim.

Selin: Ozan daha ne kadar kaldı yaa!

Ozan: 15 dkk var Selin. Az daha dayan.

Selin: Off!

Savaş: Aşkım sakin, noldu sana bir anda yaa?

Selin: Napim Savaş ya, çok sıkıldım. "Çağrı ve Melis'e bakarak" Zaten şunların muhabbetine de doyum olmuyor!

Çağrı: Konu ne ara bize geldi ya!?

Selin: Gelir canım gelir. Ayrıca konu hep sizsiniz zaten.

Melis: "kaşlarını çatarak" O ne demek Selin!

Selin: Şu demek canım, bir an önce aranızdaki bu meseleyi halledin. Yoksa ben bu işe el atarım beni uğraştırmayın!

İkimizde göz devirmiştik bu söylediğine.

...

Sonunda gelmiştik İzmir'e. Çok güzel bir yolculuk geçirmiştik. Tuğçegilin İzmir'de bungalov evleri vardı. O yüzden tatil için en uygun yerin burası olduğunu düşünmüştük. Karavandan inip havayı solumuştuk resmen. İzmir'in çok temiz bir havası vardı o yüzden buraya bayılıyordum.

Tuğçe: Teşekkür ederiz getirdiğiniz için. "Ozan'a bakmamaya çalışarak" Biz gidelim öyleyse.

Savaş: Tamam, hadi beraber gidelim.
Şaşırmıştım, gidelim derken!?

Melis: Gidelim derken!?

Çağrı: "sırıtarak" Bizde burda kalıyoruz demek;)

Selin: Nasıl?

Savaş: Evimiz var burda.

Hah! Çok güzel! Uzaklaşmaya çalışırken hatta unutmaya çalışırken şu düştüğüm duruma bak!! Bir dakka ya! Neden unutmaya çalışırken dedim ki!? Yok öyle birşey! Hayır yani aramızda birşey olmadı ki unutayım onu! O kim ben kim aramızda birşey olsun. Peki bu hissettiklerim neydi? Aklım onun yanında bir saniye bile durmamamı söylüyor, ama kalbim de onun etrafındayken yerinden çıkıcakmış gibi atıyor. Sürekli kokusu geliyor burnuma. Kendine özel bir kokusu var. Çok güzel kokuyor. Peki birbirimize neden böyle yapıyoruz? Şimdiye kadar güzel bir ilişkinin içinde olabilirdik. İşler ne ara bu raddeye geldi? Neden böyle olduk biz? Ama artık herşeyi akışına bırakıcam. Çağrı'ya artık bir düşmanmış gibi davranmicam. Çünkü bu durumdan gerçekten bıkmıştım. Her geçen gün daha da alışıyorum ona. Ve ona kötü davranmak istemiyorum artık. Sadece iyi şeyler yaşamak istiyorum. Ben-ben sanırım Çağrı'yı hala s-seviyorum.




Karmakarışık HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin