Savaş'ın Anlatımı İle
Selin kahvaltıya çağırmıştı bizi. Melis'in daha haberi yokmuş bu durumdan. Olsa da bize katılacağını hiç sanmıyorum. Çünkü Çağrı'nın yüzünü bile görmek istemiyor. Bence Melis içten içe çok acı çekiyor. Ama tam emin değilim. Acaba en çok acı çeken Melis mi yoksa Çağrı mı?
Çağrı'yı uyandırmak için odasına gitmiştim. Evet, hala yatıyordu! Yanına gidip dürtmeye başladım.Savaş: Çağrı!? Abi hadi kalk ya. Ne uyku varmış sende de haa, kış uykusu mübarek!
Çağrı: Ne var Savaş yaa! Bir uyutmadın haa!
Savaş: Oh olmuş sana, canıma değsin. Kalk hazırlan gidiyoruz!
Çağrı: Sabah sabah nereye gidiyoruz acaba Savaş Bey?
Savaş: Melis'e.
Bu dediğimle yataktan düşmüştü.
Savaş: Hahahahah.
Çağrı: Ne dedin sen! Melis'e mi!? Bana bak şaka yapmıyorsun deme!!
Savaş: "göz devirerek" Hee işim gücüm yok sana şaka yapıcam çünkü. Melis'in evine kahvaltıya gidiyoruz. Selin aradı çağırdı bizi ama Melis'in haberi yok bundan.
Çağrı: "morali bozuk bir şekilde" Olsa zaten kabul etmez. İstemiyor beni görmek.
Savaş: Onu bizde biliyoruz. Yapıcak birşey yok, maalesef arkadaşım olduğun için Melis'te benim hatrıma kabul edicek.
Çağrı: Şuna bak yaa! Ben çok meraklıyım senle arkadaş olmaya!
Savaş: Tabi meraklısın. Ben olmasam napardın bir düşünsene!
Çağrı: Hayır, bunu asla düşünemem. Sen olmazsan bende olmam Savaş! Deli yaa hahaha.
Savaş: Hahaha. Tamam tamam, bu kadar eğlence yeter. Hadi kalk hazırlan da gidelim. Ha bu arada Ozan ve Tuğçe'de geliyor haberin olsun.
Çağrı: Tamam gelsinler. Onları da uzun zamandır görmedim zaten.
Odadan çıkıp kendi odama gittim ve hazırlanmaya başladım.
Çağrı'nın Anlatımı İle
Savaş odadan çıkmıştı. Hazırlanmaya gitmişti belli ki. Bende biraz yatakta durup kendime gelmeye çalışıyordum. Sonra kalkıp odamdaki lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadığımda tam anlamıyla gelmiştim kendime. Lavabodan çıkıp dolabıma gidip kapağını açmıştım. Birkaç parça birşey çıkarıp giyinmiştim. Son olarak saçlarıma şekil veriyordum. Melis'in bugün beni beğenmesini istiyordum. Gerçi hep ve tek beni beğensin istiyordum ama herşey zamanla olucak. Odadan çıkıp salona gittiğimde Savaş çoktan hazırlanmıştı bile. Oyalanmadan evden çıkıp arabaya binmiştik. Savaş sürücü koltuğunda bense yan koltukta oturuyordum. Ozan ve Tuğçe'yi almaya gidiyorduk. Ozan ve Tuğçe'yle çok iyi arkadaştık geçen sene. Şuanda da arkadaşız ama onların pek vakti yok artık. Üniversiteyi kazanmışlardı ve hep ders çalışıyorlardı. İkisi de hukuk fakültesi okuyordu. Doğal olarak pek zamanları yoktu.
Ozan'ın evine geldiğimizde arabadan inip kapıyı çalmıştık. Tuğçe açmıştı kapıyı. İkisi de aynı fakültede oldukları için aynı evde de kalmaya karar verdiler. Zaten sevgililerdi aileleri de biliyordu çok sıkıntı çıkmamıştı o yüzden.Savaş: Tuğçe hazır mısınız?
Tuğçe: Hazırız hazırız. Siz bekleyin ben Ozanı çağırıp gelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık Hayat
Roman d'amourNe zaman birşeyden vazgeçseniz vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir. 💔💔💔 Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi ve aşk öyle haindir ki; nerde imkansız varsa gider onu sever.