15

306 34 15
                                    

Sabah gözümü üstümdeki ağırlıkla açtım.
Hareket bile edemiyordum.
Kafamı çevirdiğimde adarın başını boynuma gömmüş olduğunu gördüm.
Kollarını da belime sıkmsıkı sarmıştı.
Bir bacağı da benim bacaklarımın arasındaydı.

Uyumuş ve dinlemiştim ancak karnım çok acıkmıştı.
Adarı üstümden itmeye çalıştım ama hiç kıpırdamıyordu.
Tek çare onu uyandırmaktı.

Kolundan hafifçe dürtüp " adar" diye seslendim.

" hımmm " diyerek kafasını biraz daha boynuma gömdü.

Ölü gibi ağırdı. Nefes bile alamayacaktım nerdeyse

" adar... adar kalk " dedim.

Kafasını kaldırmadan " ne oldu?" diye sordu.

" sabah oldu kalk ya acıktım " dedim.

Ben acıktığımı söyleyince bedenini üzerimden çekti.

" oh be ne ağırsın ya nefesimi kestimiştin " dedim sitemle.

" nefesini başka şekilde kesmek isterdim güzelim " dedi kahkaha atarken.

Başımın altındaki yastığı alıp yüzüne çarptım. " arsız arsız konuşma " dedim yataktan kalkarken.

Ufak bir kahkaha daha attı.
" sen arsız konuşma görmemişsin " dedi.

" bugün keyfin çok yerinde bakıyorum da " dedim.

Yatakta gerindi kollarını başının altında birleştirip " valla çok güzel uyudum ondan" dedi pis pis sırıtarak.

" edepsiz" diyip hemen odadan çıktım.

Alt kata indim mutfağın yerini bulup içeriye girdim.

Ne nerde diye mutfağı biraz inceledikten sonra buz dolabını açtım.
Herşey vardı.
Hemen kahvaltılıkları masanın üstüne çıkartıp ocağa da çay suyu koydum.

Bir tava ve iki yumurta da aldım.
Tavayı ocağa koyup yumurtaları da kırıp pişirip masaya koydum.

Çayı da demleyip masaya koydum.
Herşey tamdı.

Adarda gelmiş masaya oturmuştu bende çayları doldurup karşısına oturdum.

" ellerine sağlık " dedi.

" teşekkür ederim " dedim.

Tabagımı alıp herşeyden biraz koydu ve önüme bıraktı.
Kendi tabağınıda doldurduktan sonra bir parça peynir alıp ağzına attı.
Bende yemeye başlamıştım.

Bana bakarak konuştu " delal sana söylemek istediğim birkaç şey var" dedi.

Çayımdan bir yudum alıp ona döndüm.
" dinliyorum" dedim.

" biliyorsun ki genç olmama rağmen mardinin en büyük aşiretinin ağasıyım
Bütün aşiret meselelerin de son sözü söyleyen benim. Sende benim karımsın benim bu topraklarda ne kadar gücüm hükmüm varsa seninde öyle. Bütün malımın mülkümün yarısı senin.
Emrimdeki adamlar seninde emrinde.
Mardinde bana ne kadar saygı duyuluyorsa sana da o kadar saygı duymak zorundalar.
Kimsenin sana saygısızlık etmesine izin verme.
Çarşıda kavga etmene gerek yok çünkü kavga ettin insanlar senin emrin altında gereken cevabı hükmünü ortaya koyarak ver. Sen mardinin hanımagasısın.dedi ciddiyetle.

" şimdi sen ne dersen yapmak zorunda olanlar ben ne dersemde yapmak zorundalar öylemi. " Dedim şaşkınlıkla.

Kafasını salladı." Aynen öyle ben neysem sende osun insanlara hadlerini bildirmekten çekinme bu benim ailem olsa bile " dedi.

DELALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin