23

265 40 69
                                    

Sabah gözlerimi açtıgımda Adar yanımda yoktu.
Yatakta doğrulup odanın içine göz gezdirdigimde adarı dolabın önünde hazırlanırken bulmuştum.

Daha dün hastaneden çıkmıştı.
Bugün ayaklanıp nereye gidiyordu.
Hemen ayaklanıp yanına gittim.

Beni görünce duraksadı ama sonra gömleginin dügmelerini iliklemeye devam etti.

Kaşlarımı çattıp" nereye yaralı halinle" dedim.

Umursamaz tavrıyla " birkaç işim var onları halledip döneceğim " dedi.

Umursamaz tavrı beni daha da delirtiyordu.
" sen yaralısın işlerin bekleye bilir" dedim.

" bu işim bekleyemez hemen döneceğim yaramı fazla zorlamam " dedi.

" gitmiyorsun adar hemen yatağa geri dön " dedim.

Beni belimden tutup kendine çekti.
Anlıma bir öpücük kondurdu.
" hemen geri geleceğim Beni merak etme " dedi ve birşey söylememe izin vermeden odadan çıkıp gitti.

Arkasından gidecektim ama üzerindeki gebelikten dolayı durmak zorunda kaldım.

Sinirle ayağımı yere vurup banyoya yöneldim.
Banyo daki işlerimi halledip odama geri döndüm.

Dolabımdan siyah belden oturtmalı bir etek üstümede beyaz kısa kolu bir buluz giydim.
Ayaklarıma da evin içinde giymek için aldığım terliklerimi giydim.

Makyaj masama oturup makyajımı ve saçımı da yaptıktan sonra odamdan çıkıp aşağıya indim.

Avluya indiğimde herkes kahvaltı sofrasındaydı.

Sandalyemi çekip oturdum.

" günaydın kızım " dedi heja hanım gülümseyerek.

Bende gülümseyip " günaydın " dedim.

" adar nereye gitti yaralı haliyle " diye sordu.

" valla banada birşey söylemedi çıkıp gitti öyle " dedim.

Kafasını iki yana sallayıp " bu oğlan ne işler peşinde yine " dedi.

Bilmiyorum dercesine kafamı salladım.

Hep beraber kahvaltımızı yapıp sofrayı topladık.

Yade'nın olmayışı konağa büyük bir huzur getirmişti.
Şimdiden bu huzur hisediliyordu.

-----

Adar hancıoglundan

Arabamda giderken telefonumu çıkartıp seyiti aradım.

Karşı tarafın telefonu açmasıyla konuştum.
" depoya geliyorum " dedim.

" baş üstüne ağam herşey dediğin gibi" dedi.

Hiçbir şey demeden telefonu kapatıp yan koltuğa attım.

Arabaya hızlandırdım.
Biran önce depoya varmak istiyordum.

Deponun önünde durduğumda arabadan inip depoya doğru yürüdüm.

Seyit ve birkaç adamım kapıdaydı.
Seyit beni görünce hemen ellerini önünde bağladı.

" hoş gelmişsen ağam " dedi.

Omzuna iki kere vurup " hoşbuldum " dedim.

Seyitle beraber içeriye girdiğimizde de
Özgür şerefsizi sandalyeye bağlanmış şekilde duruyordu.

Önüne kadar gidip durdum.
Seyite kafa işaretiyle özgürü gösterdim.
Seyit hemen özgürün ellerini bacaklarını çözdü.
Ellerinin serbest kalmasıyla hemen ağzındaki bandı çekip attı.

DELALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin