Kömür siyahı olan gözlerine bakmaya çalışarak kaldırdım başımı. Ama o kadar çok korkuyordum ki bu adamdan kelimeler boğazıma dizilmişti sanki. Kaskatı kesilmişti bütün vücudum. Bir yandan yerde yatan bedene bakıyordum. Kanı her yeri sarmıştı adeta...
İyi okumalar canikolarım umarım beğenirsiniz╰(*°▽°*)╯
Bu arada kitabımda yetişkin içerikli şeyler vardır bilginize. Her hangi bir etkilenme veyahut psikolojik travma durumlarından sorumlu değilim!
~~~
Alarmın sesiyle doğruldum yataktan. Hemen banyoya koşmaya başlamıştım ki ne yazık ki yine yetişememiştim.
"Ya abiii!!"
Abimin küçük kahkahası ile tekrardan kaybetmenin acısını hissedebiliyordum.
"Bir dahakine daha hızlı olursun!"
O zaferi ile övünmeye devam ederken ben pek takmayarak mutfağa doğru ilerledim. Dolaptan bir bardak alıp su doldurarak içmeye başladım. Abimin banyodan çıktığını duyunca banyoya adımlayarak içeri girdim. Rutin işlerimi hallettikten sonra odama geçip dünden yaptığım kombini mi giyindim. Saçlarımı at kuyruğu yaparak çantamı da alıp dışarıya adımladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Abim de motoruna oturmuş beni bekliyordu.
"Bin bakalım. Bugün seni ben götürücem"
Gözlerimi kısarak baktım bu sefer abime.
"Hayırdır? Hasta falan mısın? Nereden geldi bu iyilik melekleri?"
Göz devirip küçük bir gülüş atarak
"Sanki hiç götürmüyormuşum gibi. Bin hadi"
32 diş sırıtarak bana özel olan kaskı takıp abimin arkasına bindim. Bayılıyordum motorla gitmeye. Üniversitenin ilk günü olduğu için çok heyecanlıydım. Ama en azından en yakın arkadaşımla aynı üniversiteyi kazanmıştık. Bu yüzden içim rahattı.
Okulun önüne gelmiştik. Abimle vedalaşıp üniversitenin kapısında Badeyi beklemeye başladım. Bir yandan da telefonumdan haberlere bakıyordum. O sırada sırtıma birinin çullanmasıyla az daha yere düşecektim ki daha ilk günden rezil olmamak için hemen düzeldim.
"Ah benim salak arkadaşım gelmiş hoş gelmiş sefalar getirmiş."
Bade yanağıma bir öpücük kondurarak 32 diş sırıtmaya başladı.
"Hoş buldum bebeğim. Seni çook özledim"
Bende sırıtarak
"Gören de yaz boyu görüşmedik sanır. Daha dün beraber dışarı çıktık"
"Olsunn ben yine de orman gözlümü özledim. Olamaz mı hm olamaz mı!?"
Daha fazla Badenin sesini çekemeyeceğim için kabul ettim ve sınıfımıza doğru adımladık. Amfi hemen hemen dolmuştu. Bizde orta sıralara oturup hocayı beklemeye başladık. İlk ders Türk dili ve edebiyatıymış. En sevdiğim dersti. Yazar olmak istediğim için Türkçeye daha çok çalışıyordum. Ben bunları düşünürken Badenin dürtmesiyle ona yöneldim.
