32. Bölüm- Doğru mu? Yalan mı?

868 56 6
                                    


İyi okumalar...

—-

(Sahranın gözünden)

Sonunda taburcu olmuştum. Eve geldiğimizde anne ve babam da yanımda gelmişti. Beraber içeriye girdik. Alkan bir koluma girmiş yürümem de yardımcı oluyordu. Artık çok yorulmuştum. Her şeyden herkesten çok yorulmuştum. Bebeğimi kaybetmenin verdiği acı beni kahrediyordu.

"Alkan"

"Efendim bir tanem"

"Beni bebek odasına götürür müsün?"

Tam itiraz edecekken lafa girdim.

"Lütfen..."

Beraber bebek odasına doğru yürüdük annem ve babamda gelmişti. İçeriye girdiğim anda gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Daha ismini bile koyamadan... Çekmeceye yaklaşıp yere oturdum ve içinden minik pembe kıyafetleri çıkarıp öptüm. Sıkıca bağrıma bastım. Giyememişti. Annem yanıma gelip oturdu ve başımı okşamaya başladı.

"Anne ben onu bayramlarda süsleyecektim. Ben daha isim veremedim ona. Tutamadım minik elini."

Annem beni kendine çekerek bağrına bastı. İkimizde ağlıyorduk. Yüküm o kadar ağırdı ki kalbim acıyordu. Alkan bana doğru eğilip elimi tuttu ve titreyen sesiyle konuştu.

"Dinlenmen gerekiyor, kendini daha fazla harap etme."

O da çok üzülüyordu gözlerinin çöküşünden bana olan bakışından sesinin titreyişinden belliydi. Onu dinleyip yardımıyla ayağa kalktım. Alkan beni odamıza götürüp yatırdı ve alnımı öpüp yanıma oturdu. Annem ve babam oturma odasına geçmişlerdi. Ben yatakta doğrulup elimle başımı tuttum.

"Güzelim biraz uyusan, kendini çok yoruyo-"

"Her şey benim yüzümden oldu."

"Ne"

"Her şey benim yüzümden oldu Alkan. Bebeğimiz benim yüzümden öldü."

Alkan iki omzumdan tutup ona bakmamı sağladı.

"Hiç bir şey senin yüzünden olmadı Sahra. Böyle şeyler düşünme lütfen."

Ben gözlerimden akan yaşlara engel olamazken konuştum.

"Eğer ben orada inat etmeseydim.... etmeseydim böyle bir şey yaşanmayacaktı. Allah benim belamı versin!"

Ellerimle başıma vurmaya başlamıştım o sırada Alkan kollarımı tutmaya çalışsa da sinirimden vurmaya devam ediyordum en sonunda beni kendisine çekerek sıkıca sarıldı.

"Yalvarırım yapma kendine bunu Sahra! Senin yüzünden değildi. Hiç bir şey senin yüzünden olmadı!"

Onun kokusunda rahatlarken gözlerimi kapattım. Başımı göğsüne yaslamıştım. Kalbinin atışı beni daha da rahatlatıyordu. Bir müddet sonra yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı gerisi karanlık.

(Alkan'ın gözünden)

Sahranın uyumasıyla onu yatağa yatırıp üstünü örttüm. Odadan çıkmadan önce alnını öptüm. Hızla aşağı oturma odasına indim. Sahranın annesi ve babası beni görünce ayaklanıp yanıma geldiler. İlk annesi konuştu.

"Nasıl oldu?"

Zorla tebessüm ederek başımı salladım.

"Zaman geçtikte daha iyi olacak." Beklemeden devam ettim. "Hizmetliler size misafir odasını açtılar rahatça dinlenin, benim küçük bir işim var onu halledip geri geleceğim."

Annesi devam etti

"Zahmet vermeseydik"

Gülümseyip konuştum.

Kimsin Sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin